Mülteci Krizi IŞİD’in İşine mi Yarıyor?

Avrupa’da yaşanan mülteci krizi IŞİD için yeni fırsatlar yaratıyor. Örgütün binlerce mültecinin arasına sızarak Avrupa’daki ağını genişletme şansı var. Bazı uzmanlar örgüt üyelerinin yakalanması durumunda Avrupa’daki Müslümanlar’dan gelebilecek tepkilerin radikalleşmeyi arttırabileceği uyarısında bulunuyor.

TRAC danışmanlık şirketi, durumun AB’yi zor durumda bıraktığını, yetkililerin mültecileri kabul etmekle, aralarındaki teröristleri tespit etme konusunda ince bir çizgide hareket etmek zorunda kaldığını belirtiyor.

IŞİD’in mültecilerin arasına karışarak Avrupa’ya giriş yapacağı korkularına rağmen şimdilik yalnızca 6 kişi tespit edildi. Ancak uzmanlar az sayıda kişinin yakalanmasının rehavete neden olmaması gerektiğini söylüyor. Amerika’nın Sesi’yle konuşan ama isimlerini vermek istemeyen istihbarat görevlileri de bu görüşte.

En endişe verici örnek, geçen Mayıs’ta İtalyan polisinin Abdülmecit Touil’i tutuklamasıydı. Fas vatandaşı, 18 Mart’ta Tunus’ta Bardo Müzesi’ne yapılan saldırının planlayıcılarından olmakla suçlanıyor. Saldırıda çoğu turist 22 kişi yaşamını yitirmişti.

İtalya terörle mücadele ekiplerinin başındaki Bruno Megale, Faslı teröristin İtalya’ya 90 mülteciyi taşıyan bir gemiyle Şubat ayında saldırıdan önce giriş yaptığını ve Gaggiano köyünde tutuklandığını açıkladı. Touil’in annesi ve iki ağabeyi Milano’nun güneybatısındaki bu köyde yaşıyor.

Touil’in tutuklanması Roma’da şaşkınlık yaratmış ve göç karşıtı politikacıların tepkisine yol açmıştı. Kuzey Ligi Partisi lideri Matteo Salvini, Schengen ülkeleri arasında serbest geçişin askıya alınması ve İtalya’nın sınırlarının kapanması çağrısı yapmıştı. Salvini, Libya istihbaratının gelen gemilerin IŞİD militanları ile dolu olduğunu bildirdiğini hatırlatmıştı.

Cihatçı olduğundan şüphelenilen diğer kişilerin çoğu göçmenlerin arasına karışarak bu ay Avrupa’ya giriş yapmaya çalıştı. 5’i 20’li yaşlarında olan kişi, Makedonya- Bulgaristan sınırını geçmeye çalışırken tutuklandı. IŞİD bağlantılarından şüphelenilen bu 5 kişi bir 3 Eylül’de bir sınır memuruna rüşvet vermeyi denemiş, ancak başarılı olamamıştı.

9 Eylül’de Macar medyası, IŞİD militanı olduğu düşünülen 30 yaşındaki Lait El Salih’in güvenlikten geçerek Almanya’ya ulaştığını açıkladı. 9 Eylül’de Fas doğumlu Alman vatandaşı ve IŞİD militanı olduğundan şüphelenilen bir başka kişi Bulgar yetkililer tarafından tutuklandı ve Almanya’ya teslim edildi. 21 yaşındaki şüphelinin sahte Suriye pasaportu ile Türkiye’den Bulgaristan’a geçmeye çalışırken yakalandığı açıklandı.

Bu ay yaşanan bir başka olayda Alman yetkililer yine IŞİD militanı olduğu düşünülen bir Faslı’yı Stuttgart’daki bir mülteci merkezinde tutukladı. Bu kişi de sahte Suriye pasaportu taşıyordu. Alman yetkililer şüpheliyi mülteci kimliği altında ülkeye giriş yapmakla suçladı ve İspanya’nın çıkardığı bir tutuklama emri çerçevesinde tutukladı.

Avrupalı istihbarat yetkilileri yalnızca birkaç IŞİD militanının Avrupa’ya sızmasının bile kaygı verici olduğunu söylüyor. Bu yetkililer özellikle Avrupa doğumlu savaşçıların Ortadoğu’dan dönüşte fark edilmeden giriş yapmasından korkuyor. Parisli bir istihbarat uzmanı, bu kişilerin Avrupa ile ilgili bilgilerinin onları daha da tehlikeli hale getirdiğini söylüyor.

Az sayıda teröristin bile tehlikeli olabileceğini söyleyen uzman, Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırıda ve aynı gün meydana gelen bir Yahudi marketine yapılan saldırıda 3 kişinin, toplam 16 kişinin ölümüne neden olduğunu hatırlatıyor.

Avrupa’da meydana gelen cihatçı saldırılar, genel olarak yumuşak hedeflere yönelik. Bu nedenle az sayıda saldırgan, az bir lojistik destekle yetinebiliyor. Karmaşık terör saldırıları farklı hazırlık gerektiriyor. Terörün hedefinde sıradan yerlerin olması Batılı devletlerin bu saldırıları önceden ortaya çıkarmak konusunda güvence vermesini zorlaştırıyor. Çünkü belirgin sembolik değeri olmayan yerler hedef alınıyor.

11 Eylül 2001 ve Temmuz 2005’te Londra bombalamaları gibi saldırılardan daha düşük seviye saldırılara yönelim aslında istihbarat kurumlarının daha karmaşık terör planlarına karşı başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle teröristler daha kolay hedeflere yöneliyor.

Eski terörle mücadele şefi Peter Clarke, istihbaratın yalnızca İngiltere’de, Suriye’deki cephelerden dönen 350 kişiyi gözetim altında tuttuğunu söylüyor ve terörle mücadelenin daha önce hiçbir zaman bugünkü tempoya ulaşmadığını belirtiyor.

İtalya’da terörle mücadele müfettişleri, son zamanlarda gerçekleştirilen operasyonlardaki tutuklamalara rağmen, bir cihatçı ağının Roma’da saldırı düzenlemeyi planladığını ve Vatikan’ın da hedefler arasında olduğunu açıkladı.