Musul’un dış mahallelerinde kurşun ve havan topu artık gündelik hayatın parçası. Artık kimse hava saldırılarıa yada füzelerin hedefi olan bir arabaya dönüp bakmıyor.
Bölgede hala siviller yaşıyor. Şehir merkezinden kaçışlar başladı ama kimse savaş bölgesinin hemen dışında hızla dolan mülteci kamplarına gitmek istemiyor.
Nuaf Zanun ve ailesi, bir başka ailenin terkettiği bir eve sığınmış. 200 metre ötelerinde bombalı araçla bir saldırıya şahitlik etmişler ama hala o evde yaşıyorlar. Bölgedeki bir çöplük alanda iki IŞİD militanının cesetleri çürüyor.
Iraklı askerlerin verdiği öğle yemeğini paylaşırken, “Saldırılar yüzünden evimiz sürekli sallanıyordu” diye anlatıyor Nuaf Zanun. Çatışma seslerinin kesilmediği bir ortamda nasıl yaşadığı sorusuna ise gülüyor ve nispeten güvenli olarak tanımladığı bu bölgede “Kurşunlardan korkmuyorum” diyor.
Zanun, IŞİD militanlarının eve kadar geldiğini, buradan dışarıya ateş açtığını, bazen de ordunun sivilleri hedef almasını sağlamak için evden eve geçtiklerini de söylüyor.
Askeri yetkililer, Musul’un üç bölgesinin daha IŞİD’den geri alındığını açıkladı ancak çatışmalar yavaş ilerliyor zira IŞİD’in en güçlü silahı canlı kalkan olarak kullandığı siviller.
Ön cephede savaşan güçlerin başındaki Korgeneral Abdülvahab El Sadi de en büyük zorluğun çok sayıda sivilin varlığı olduğunu söylüyor. Bu sivillerin bir bölümü evlerini terketmeyi reddediyor.
El Sadi, Musul’un merkezinden 2 kilometre ötedeki üste bu açıklamaları yapıyor. Sadece 10 dakika sonra 300 metre ötede IŞİD’e ait patlayıcı yüklü bir araç füzeyle imha ediliyor.
Üste ailelerin tahliyesi de sürüyor. İnsanlar bir bir askeri araçlara bindiriliyor. Bir adam, IŞİD onaylı bir kimlik taşıdığı için durduruluyor.
14 yaşında siyah peçeli bir kız çocuğu, kaçarken IŞİD’in peşlerinden ateş ettiğini anlatıyor. O ve diğer kadınlar IŞİD emrettiği için korkudan peçe takıyorlardı. Şimdi ise fotoğrafları çekilmesin diye peçelerini çıkarmıyorlar.
Sivilleri korumak zorlaşıyor
Çatışmalara ragmen evlerini terketmeyen siviller ise yıkıntıların ve çöplerin içinde yiyecek ve ekmek yapmak için buğday arıyor. Çoğu, firar etmiş IŞİD’li olmadığını ispat etmek için beyaz bayrakla dolaşıyor. Sivilleri bölge dışına taşıyan araçlarda da beyaz bayrak var. Bayrağı olmayan, bir sopanın ucuna beyaz çaput bağlıyor.
Mülteci kampına gitmek için geçen hafta askeri otobüse bindirilmeyi bekleyen Nadya Mustafa bazen IŞİD’lilerin de beyaz bayrak taşıdığını söylemişti. Bunu söylediğinde peçesini çıkarmamıştı, mülteci kampında ise bizi pembe başörtüsüyle karşılıyor.
Nadya, firar eden militanların da aralarına sızdığını ancak kontrol noktalarında ya da kamplarda yakalandıklarını, bazılarının peçe ve makyajla kadınların arasına dahi karıştıklarını anlatıyor.
Uluslararası Göç Örgütü, Musul operasyonundan dördünücü hafta geride kalırken yaklaşık 50 bin sivilin evlerini terkettiğini açıkladı. Çatışmalar şehrin merkezine yaklaştıkça bu sayının yüzbinleri bulacağı tahmin ediliyor.