Narin Güran cinayeti davasında savcı sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi

Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada mütalaasını veren savcı, anne, ağabey, amca ve cesedi sakladığını söyleyen Nevzat Bahtiyar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ne bağlı Tavşantepe Köyü’nde kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada mütalaasını veren savcı, anne, ağabey, amca ve cesedi sakladığını söyleyen Nevzat Bahtiyar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından dosya, mütalaa hazırlamak üzere savcıya verildi.

Mütalaasını hazırlayarak mahkemeye veren savcı, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ile Narin’in cesedini Eğertutmaz Deresi’ne gömdüğünü söyleyen Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. 15 sayfalık mütalaada, ceza talebinin gerekçelerini sıralandı.

Savcının sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasında verdiği bilgileri derleyerek hazırladığı mütalaanın sonuç bölümünde çelişkilere vurgu yapıldı.

Soruşturma aşamasında ailenin güvenlik güçlerini yanlış yönlendirdiği tartışmalarına ilişkin savcı, “Özellikle ailenin aşamalarda kolluk görevlilerini yanlış yönlendirdiği ve çelişkili beyanlarda bulundukları, çocuğu kaybolan bir ailenin kamera kayıtlarından olay günü saat 15:11:10’da son kez görülen kızlarının kayıp olduğunu kolluk birimlerine saat 20:43'te haber vermesinin izahı olamaz” görüşüne yer verdi.

İlgili Haberler Narin Güran cinayeti davasında “neden?” ve “kim öldürdü?” sorularına hala yanıt bulunamadı

Savcı aile üyelerinin birbirlerine karşı gösterdikleri hassasiyeti olayın aydınlatılması için göstermediklerini belirterek, şu görüşlere yer verdi:

“Aile üyelerinin neredeyse tamamının 21/08/2024 gününe ait konuşma, mesaj içerikleri ve whatsapp kayıtlarını silmiş olduklarının belirlenmesi karşısında aile üyelerinin başından itibaren olaydan haberdar oldukları ve ortaya çıkmasını engellemeye yönelik olarak yoğun çaba içerisinde olduklarının şüpheye yer vermeyecek biçimde tespit edildiği, bu hususun Erhan Güran’ın ikametine ait kamera görüntüleri ile de ortaya konulduğu ve bu tutumlarını kovuşturma aşamasında da ısrarla sürdürerek yargılamaya ve maddi gerçeğe katkıları bir yana yargılamayı sürüncemede bırakmak adına ağız birliği yaparak birbirlerine karşı gösterdikleri hassasiyeti aile bireyi Narin Güran'ın ölümünün net bir biçimde ortaya çıkması noktasında göstermediklerinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde aşikardır.”

Sanıklardan amca Salim Güran’ın önceliğinin Narin Güran'ın bulunmasını ve ölümünün net bir biçimde ortaya çıkmasını engellemek olduğu görüşünü dile getiren savcı, amca Güran’ın suçu Nevzat Bahtiyar’ın üzerine atmak istediğni söyledi.

“Amcanın arabasında bulunan tek DNA Narin’e ait”

Amca Güran, aracında Narin’e ait DNA örneğinin bulunması üzerine tutuklanmıştı. Mahkemede Güran ve avukatlarının yaptığı savunmalarda, arabaya Narin’le birlikte köydeki birçok çocuğun bindiğini belirtmişti. Ancak savcı araçta sadece Narin’in DNA’sının bulunduğuna şu sözlerle dikkat çekti:

“Fiilen kullandığı kendi beyan ile de sabit olan 47 KF 388 plaka sayılı araçta yapılan incelemelerde şoför koltuğu oturma kısmında sürüntü şeklinde DNA profili ile sağ arka kapı iç kısmında kıl örneğinden elde edilen DNA profillerinin Narin Güran'a ait olduğunun açıkça belirlenmesi durumunun sadece aracın kapılarının açık olması veya tüm çocukların arabaya binmiş olabilecekleriyle savunulmasının mümkün bulunmadığı, zira DNA profiline ilişkin inceleme yapılırken araç içerisinde bulunması muhtemel tüm DNA profillerine dair çalışma yapıldığı, yalnızca belirlenmiş olan Narin Güran'a ait DNA profiline dair bir inceleme yapılmadığı, araçta elde edilen tek DNA profilinin Narin Güran'a ait olduğu, sanığın kendi ailesine dair bir DNA profili dahi bulunamadığı belirlendi.”

Ağabey Enes’in çelişkili ifadeleri

Savcı mütalaasında ağabey Enes Güran’ın ifadelerindeki çelişkilere de dikkat çekti. Ağabey Güran’ın cezaevinden aile üyeleriyle yaptığı görüşmelerde, sık sık adli tıp raporunu sormasına vurgu yapan savcı, “Üstü örtülü bir şekilde Narin'in cesedi üzerinde kendisine ait herhangi bir DNA çıkıp çıkmayacağı hususunda tedirgin olduğu, Narin Güran'ın diş fırçasını kullanması gibi bir durumdan bahsetmesi ve kardeşi Eren'i kimseye bir şey anlatmaması şeklinde tembih etmesi, yine aynı şekilde Enes Güran'ın ağabeyi olan Baran Güran ile cezaevinden yapmış olduğu telefon görüşmesinde kendisine ısrarla görüş için avukat gönderilmesini istediği, olası herhangi bir gecikmede aileye dosyaya ilişkin konuşacağı şeklinde tehditvari cümleler kurduğu ve Enes'in arkadaşları olan tanıkların çelişkili beyanları dikkate alındığında sanığın olayın en başından itibaren ısrarla çelişkili beyanlar ile tutum ve davranışlarda bulunduğunu, eyleme iştirak etmiş olmanın korkusuyla bu şekilde davrandığının açıkça mahkeme huzurunda da görüldü, dolayısıyla diğer sanıklar ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu görüldü” yorumu yaptı.

Narin’in avucundaki kıllar anne ve ağabeye ait çıktı

Bu arada Narin’in sol avucunda ve üzerinden alınan saç ve kıl örnekleri üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan ilk DNA çalışmalarından olumlu sonuç alınamamıştı. Bunun üzerine saç örnekleri üzerinde yapılan mitokondriyal DNA çalışması sonucu kılların anne ve ağabeye ait olduğu belirlendi.

Dava avukatlarından Nahit Eren, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu bilgilere yer verdi: “Mitokondriyal DNA; sadece anneden çocuğa aktarılan ve aynı annesel soy ağacındaki bireylerde (kardeşler, anneanne, teyze, dayı, teyze çocukları gibi) aynı olduğundan şahısların aynı annesel soydan gelip gelmediklerine dair bilgi sağlamaktadır. Narin’in avucunda ve siyah şortu üzerinde bulunan 29 cm’lik saç örnekleri ile yine üzerinden alınan biri 11 diğeri 16 cm’lik kıl örnekler İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca Mitokondriyal DNA çalışmasına konu edilmiştir. Söz konusu saç ve kıl örnekleri Narin’in, anne Yüksel Güran’ın ve abi Enes Güran’ın Mitokondriyal DNA baz dizilimi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.”

“Yüksel Güran annelik içgüdüsüyle hareket etmedi”

Sanıklar arasında bulunan anne Yüksel Güran'ın ifadelerindeki çelişkilere de dikkat çeken savcı, anne Güran’ın annelik içgüdüsüyle hareket etmediği sonucuna vardı.

Savcı, bu görüşü, “Sanık Nevzat Bahtiyar'ın ifade ve savunmalarında Narin Güran'ın cansız bedenini sanık Salim Güran'dan alıp götürdüğü esnada yukarı doğru yani Arif Güran'ın evine doğru baktığında Yüksel Güran'ın yüzünü ellerinin arasına bırakmış şekilde ağlayarak baktığını gördüğü şeklindeki ifadeleri, sanık Yüksel Güran'ın olayın başından beri bir anne içgüdüsü ile kızının kaybolduğu gibi bir davranışta bulunmayıp kızı Narin'in ölümünü kabullenişine dair hareketler sergilemesi dikkate alındığında sanık Yüksel Güran diğer sanıklar ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde oldu” gerekçeleriyle savundu.

“Her bir suç ortağı ‘fail’ konumundadır”

Cesedi gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın da beyanları ve elde edilen deliller ışığında Narin'in öldürülmesine ilişkin diğer sanıklarla iştirak içerisinde olduğu yorumunu yapan savcı, şu görüşlere yer verdi: “Söz konusu sanıkların eylemleri noktasında iştirak tanımı değerlendirildiğinde; müşterek faillikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı ‘fail’ konumundadır.”

Savcı dört sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi

Her dört sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteyen savcı, “Narin Güran'ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme’ suçunu işleyen sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran'ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, alacakları ceza miktarı nazara alındığında hükümle birlikte sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Kamu adına talep ve mütalaa olunur” dedi.

26 Aralık’ta görülecek davada mahkemenin karar vermesi bekleniyor.