NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, 20-21 Mayıs 2012 tarihlerinde ABD’nin Chicago şehrinde yapılacak devlet ve hükümet başkanları düzeyindeki zirveyle ilgili beklentilerini anlattı. Brüksel merkezli Avrupa Politika Merkezi tarafından düzenlenen bir konferansta konuşan Rasmussen, son dönemde Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gerginlikle ilgili sorulara da muhatap oldu.
Cevabı merak edilen sorulardan biri, Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölge olarak değerlendirdiği alanda başlattığı doğalgaz arama çalışmaları nedeniyle oluşan gerginliği askeri bir çatışmaya dönüşüp dönüşmeyeceğiyle ilgili olanıydı. Rasmussen bu konuda gayet net bir tavır sergileyerek bölgede herhangi bir silahlı çatışma beklemediğini söyledi. Rasmussen, ilgili tüm tarafları anlaşmazlıklara yapıcı diyalog yaklaşımıyla barışçıl çözüm bulmaya davet etti.
Rasmussen, füze savunma sistemi ve NATO karargahında ofis açma konusunda İsrail bağlantılı sorularda ise daha genel bir söylem benimsemeyi tercih etti. İsrail’in NATO karargahında temsilcilik açma eğilimini değerlendiren Rasmussen, Lizbon’da düzenlenen zirvede ortaklık politikasını öne çıkaran bir stratejik konsept onaylandığını ve bunu takiben Berlin’de düzenlenen NATO dışişleri bakanları toplantısında ortak ülkelerin İttifak karargahında temsilcilik açabilmelerinin kararlaştırıldığını hatırlattı. İsrail’in de NATO’nun ortakları arasında bulunduğuna dikkat çeken Rasmussen, kararın tüm ortakları kapsadığını ifade etti.
Türkiye’de çok tartışılan füze savunma sistemiyle ilgili istihbarat bilgilerinin İsrail’le paylaşılıp paylaşılmayacağı da Rasmussen’e yöneltilen sorular arasında yer aldı. Operasyonel detaylar konusunda yorum yapamayacağını söyleyen Rasmussen, “müttefik ülkelerin halklarını korumak için ellerinden geldiğince istihbarat paylaşımında bulunduklarını” belirtti.
Chicago Zirvesi’nde "kararlı, kapasiteli ve birleşik NATO vizyonunu” hayata geçirmek istediğini kaydeden Rasmussen, diğer hedefleri şu şekilde sıraladı:
-Füze savunma sisteminde operasyonel kapasiteye ulaşılması.
-2014’te güvenliğin yerel makamlara devredileceği Afganistan’la uzun vadeli işbirliğinin somutlaştırılması.
-Akıllı savunma yaklaşımının yerleştirilmesi ve NATO’nun askeri kapasitesinin güçlendirilmesi.
-Ortaklıklar konusunda Ortadoğu, Körfez ve Akdeniz ülkelerine yönelik güçlü sinyal verilmesi.