Afganistan’da yaşanan son gelişmeler ve Taleban tarafından gerçekleştirilen saldırılar NATO’nun bu ülkeye yönelik politikasını ve takvimini zorluyor. Mayıs ayında Chicago’da yapılacak NATO Zirvesi’nin ana başlıklarından birini oluşturacak olan konu Brüksel’de İttifak üyesi ülkelerin savunma ve dışişleri bakanları tarafından masaya yatırılacak. Afganistan’daki uluslararası güce destek veren bazı ülkeler 2014 sonunda tamamlanması öngörülen çekilme takvimine uymayacaklarının sinyalini verirken NATO, Afgan güvenlik birimlerinin kendi işini kendi görür hale gelebilmesi için yoğun bir çaba harcıyor.
ABD, İttifak’ın bölgedeki müstakbel rolü konusunda Chicago Zirvesi öncesinde Afganistan’la bir anlaşmaya varmak istiyor. Washington, muharebe pozisyonundan destek pozisyonuna çekilmenin planlandığı 2013’ü de dönüm noktası olarak görüyor. Yıllardır yürütülen operasyonlarla Taleban zayıflatılsa da Afgan güvenlik birimlerinin NATO’nun olmadığı bir ortamda ne kadar etkin olabileceği konusundaki tüm soru işaretleri henüz giderilebilmiş değil. Nihai hedef Afgan güçlerinin sayısını ilk aşamada 352 bin düzeyine yükseltmek olarak belirlendi. Ancak bu sayının daha sonra kademeli olarak düşürülerek 2017’de 228 bin düzeyine çekilmesi öngörülüyor. Afgan güçlerine yönelik ve büyük bölümü ABD tarafından karşılanacak mali desteğin faturası da yıllık 4.2 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
NATO üyesi bazı ülkeler ve ISAF’a destek veren ülkeler de ülkedeki varlıklarını azaltmaya başlamış durumda. ABD, eylüle kadar şu andaki katkısını üçte bir oranında azaltmayı planlıyor. Fransa, Hollanda ya da Kanada gibi güçlerinin önemli kısmını çeken ya da muharebe pozisyonundan çekilen ülkelere ek olarak Avustralya da belirlenen takvimden önce güçlerinin büyük bölümünü çekme niyetinde olduğunu açıkladı.
Yaşanan kayıpların Afganistan görevinin popülaritesini bir hayli düşürmesine karşın NATO, 2010’daki Lizbon Zirvesi’nde üzerinde anlaştığı takvime bağlı kalma kararlılığını koruyor. NATO Sözcüsü Oana Lungescu, son saldırıları ne ilk olduğunu ne de son olacağını belirterek, “Bu tür saldırılar geçiş süreci stratejimizi, takvimimizi ve hedefimizi değiştirmez” dedi.
18-19 Nisan’da yapılacak toplantının ilk gününde Afganistan konusunun yanı sıra NATO’nun yeteneklerinin geleceğe uyarlanması ve Chicago Zirvesi hazırlıkları da masaya yatırılacak. Yetenekler konusunda izlenecek ve daha çok ortak girişimler ile paylaşıma dayalı olacak strateji açısından Chicago Zirvesi bir başlangıç noktası olarak görülüyor. İkinci günün ana başlığını ise Rusya’yla ilişkiler oluşturacak. Rusya’yla füze savunma sistemi konusunda henüz aynı frekansta buluşulamadı. Bu nedenle Chicago Zirvesi’ne Rusya’nın katılımı öngörülmese de Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO-Rusya Konseyi’ne katılacak.
Toplantıda Türkiye’yi ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz temsil edecek. Özellikle Davutoğlu’nun toplantı sırasında ve yapacağı ikili temaslarda Suriye ve İran konularını gündeme getirmesi öngörülüyor.