2020 yılının mart ayında başlayan COVID-19 salgını yüzünden New York’ta hemen hemen her yerde maske takma zorunluluğu getirdi. Zorunlu maske kullanımı, New York’taki göstericilerin protestolar ve benzeri ortamlarda maske ya da yüzlerin kapatılmasını yasaklayan yaklaşık 200 yıllık eyalet yasasını tamamen sona erdirdi.
New York’taki son suç verilerine göre, Mayıs ayında antisemitist suçlar geçen yılın aynı ayına göre yüzde 150 arttı. New York’ta son dönemde başta antisemitist ve diğer nefret suçlarını işleyen maskeli kişi eylemlerinin artması sonrasında yetkililer, daha önce COVID-19 ile birlikte kaldırılan yasayı, yeniden uygulamayı düşündüklerini açıkladı. Yetkililer, maske yasağının protestoların dışında New York metrosunda uygulanmasını da değerlendirdiklerini kaydetti.
Maske yasağının uygulamaya alınmasıyla gelecek yeni tedbirler kentte büyük tartışmalara neden oldu. Bazı sivil toplum kuruluşları yaptıkları değerlendirmede, planlanan maske yasaklarının halk sağlığını hiçe saymak ya da özgürlüklerini engellemek olduğunu öne sürdü.
New York Valisi Kathy Hochul, hem düzenlediği basın toplantısında hem de katıldığı bazı televizyon programlarında, gösteri ve protestolarda maske kullanma yasağını yeniden uygulamaya koymayı ayrıca New York metrosunda da maske kullanımını yasaklamayı düşündüklerini söyledi.
Vali Hochul, kamu güvenliğiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında Yahudi New Yorkluları hedef alan son iki olayın altını çizdi. Vali Hochul, Brooklyn Müzesi müdürünün evine maskeli kişilerin saldırması ve önceki gece maskeli bir grubun, bir metro vagonunu ele geçirip Hitler lehine sloganlar attığını hatırlattı.
Hochul, "Bireylerin suç teşkil eden veya tehdit edici davranışlarının sorumluluğundan kaçmak için maske kullanmasına asla tolerans göstermeyeceğiz. Ekibim bir çözüm yolu üzerinde çalışıyor ancak metroda insanlar suç işleyerek maske arkasına saklanmamalı " dedi.
Vali Hochul, maske yasağıyla ilgili politikanın henüz tam olarak belli olmadığını ancak sağlık, kültürel veya dini inançlar çerçevesinde bazı nedeniyle muafiyetler olabileceğine dikkat çekti. Vali Hochul, maske yasa yasağının hazırlanması konusunda bazı eyalet milletvekilleriyle görüş alışverişinde bulunduğunu ancak metrodaki uygulamayla ilgili bazı karmaşık durumların olduğunu kaydetti.
Hochul, New York’ta insanların suç işlerken veya tehdit edici davranışların sorumluluğundan kaçmak için maske kullanmasına tolerans göstermeyeceklerini belirterek “Ekibim konuya bir çözüm bulmak için çalışıyor” diye konuştu.
New York Belediye Başkanı Eric Adams, "yüzlerini gizlemek" için maske takan insanları Ku Klux Klan’lara benzetti. Adams, "Martin Luther King, yürürken ya da ülkede yanlış olduğunu düşündüğü şeyler ifade ederken yüzünü saklamadı. Sivil hak liderleri yüzlerini saklamadılar. Ayağa kalktılar. Bunun aksine Klan yüzlerini sakladı” dedi.
Başkan Adams, kentte tırmanan nefret suçlarıyla ilgili değerlendirmedeyse, New York’ta ifade özgürlüğünü her zaman koruyacağını ancak kentte kanunsuzluğa asla izin vermeyeceğini söyledi.
Adams, "New Yorkluları inançları nedeniyle tehdit etmek sadece aşağılık değil, aynı zamanda yasa dışıdır ve buna müsamaha gösterilmeyecektir" diye konuştu.