New York'ta Cami Tartışmaları Devam Ediyor

New York'ta Cami Tartışmaları Devam Ediyor

New York’ta ikiz kulelerin bulunduğu yerin iki sokak arkasında içinde cami de bulunan bir İslam Merkezi inşa edilmesi planına karşı büyük muhalefet var. Plana karşı çıkanlar merkezin 11 Eylül’de El Kaide tarafından öldürülenlerin ailelerine saygısızlık olacağı görüşünde. Ancak New York’ta binlerce Müslüman’ın ziyaret ettiği başka camiler de var. Türk toplumunun da Brooklyn’de Fatih Camii adlı bir camii bulunuyor.



Staten Island’daki Arnavutluk İslam Kültür Merkezi üyelerinden biri Kur’an’dan ayetler okuyor. Bazı Arnavut müslümanlar, Cuma namazı için camiyi doldurmuş. İmam Tahir Kukaj, caminin neden inşa edildiğini anlatıyor: “Arnavutlarla müslümanların sayısı artıyordu ve hala artmaya devam ediyor. Arnavutların Van Dusen caddesinden bir camii vardı. Küçük bir yerdi. Giderek büyüyen topluluğa yetmiyordu.”

Kukaj, camiye gelen cemaatin kan bağışı, yiyecek yardımı gibi insani amaçlar için civardaki kilise ve sinagoglarla işbirliği yaptığını anlatıyor. New York’ta, Manhattan’ın doğu yakasındaki İslam Merkezi de dahil olmak üzere 100’ü aşkın cami var. Staten Island’daki Mısır camii gibi evlerden dönüştürülmüş küçük camiler de mevcut. İmam Ali Abdüşükür Muhammed, cami inşaatlarının tıpkı diğer inşaatlarda olduğu gibi yerel hükümetle koordinasyon içinde yapılması gerektiğini söylüyor: “Doğru kanallardan gidip doğru kaynakları kullandıkça Amerikan yasaları çerçevesinde daha fazla cami inşa edebiliriz.”

Harlem’deki cami, oradaki topluluğa bir okul ve bazı sosyal hizmetler de sağlıyor. Semt sakinleri caminin varlığına alışmış. Bina, 1965 yılında bir kumarhaneden camiye dönüştürülmüş. New York’taki camiler arasında Sıfır Noktası’na birkaç sokak ilerde bulunan bir cami daha var. Bu cami, planlama aşamasındaki İslam Merkezi kadar tepki çekmiyor. Yazar Jerrilynn Dodds açıklıyor: “Bir binanın ne kadar duygusal etki yarattığı aslında bir kültürün ona verdiği önemle belirleniyor. New York’ta biz binalara çok önem veririz. Binaların hepsini birer sembol olarak düşünürüz.”

İşte bu yüzden henüz inşa edilmemiş olan İslam Merkezi, 11 Eylül 2001’de yıkılan ve New York halkının büyük değer verdiği iki kulenin anısıyla çakışıyor. Yazar Dodds, bir binanın en önemli özelliğinin yapısı değil o binadan yararlanacak kişiler olduğunu vurguluyor.