KUDÜS —
Başkan Obama’nın 20-22 Mart tarihleri arası yapacağı Ortadoğu gezisi İsrail’de ve Filistin’de ilgiyle izlenecek çünkü Başkan ilk döneminde bölgeyi ziyaret etmedi. Ancak yine de ziyaretin çıkmazdaki Ortadoğu barış sürecini yeniden canlandırması yönünde beklentiler düşük.
Doğu Kudüs’teki Arap mahallesinde Muhammed Ebu Gadan 70 yıldır ailesinin otoparkını işletiyor. Gadan, Başkan Obama’nın ziyaretini sabırsızlıkla beklediğini söylüyor. Ancak o da birçok kişi gibi çıkmazdaki barış görüşmeleriyle ilgili bir ilerleme beklemiyor.
Gadan, “Bana sorarsanız bu tam bir zaman kaybı. Filistin davasına bir yardımı olmaz. Yararı ancak kuzenlerimiz Yahudiler’e olur,” şeklinde konuşuyor.
Başkan Obama İsrail’de ve Batı Şeria’da siyasetçilerle görüşecek. Ancak fotoğrafçı Mahfuz Ebu Türk’e göre, Filistinliler, İsrail yanlısı tutumu yüzünden Amerika’yı artık arabulucu olarak görmüyor.
Türk, “Bence Obama’nın ziyareti Filistinliler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Çünkü zaten şimdiye kadar bölgede değişiklik için siyasi iradeye sahip olmadığını gördük. En azından şimdilik Obama’nın öncelikleri arasında değiliz,” diyor.
Filistinliler, İsrail’le barış içinde yaşamalarını sağlayacak, Amerika’nın desteklediği iki devletli çözümün mümkün olup olmadığını sorguluyor. Mehdi Abdül Hadi, Doğu Kudüs’te Passia adlı bir Filistin araştırma grubunu yönetiyor.
Hadi, “Sayın Obama, eğer bu soruyu yanıtlayabiliyorsanız burada size ihtiyaç var. Tabii ki etkiniz önemli ve elbette bu amaç için pratik adımları araştırmamız gerek. Buna cevabınız yoksa farklı düşünüp daha yaratıcı olmamız gerekiyor,” diyor.
1 kilometre uzaktaki, Yahudiler’in çoğunlukta olduğu Batı Kudüs’te İsrailliler de de aynı umutsuzluğu dile getiriyor.
Jacqueline Duwek, “Bence büyük bir değişiklik olmayacak çünkü bu bölge çok karmaşık ve değiştirilemeyecek kadar sorunlu,” şeklinde konuşuyor.
İsrailli uzman Danny Rubinstein, İran’ın nükleer programıyla ilgili gerginlik, Arap ülkelerindeki siyasi dalgalanmalar ve Suriye’deki iç savaş gibi konuların ana gündem maddelerini oluşturacağını söylüyor. Ancak Obama’nın İsrail ve Filistin’e 3 gün ayırması barış sürecinde etkili olmak istediğini gösteriyor.
Rubinstein, “Umudum hem bizimle hem de Filistinlilerle süreci yeniden başlatma konusunu görüşmesi. Konu, yalnızca yeniden başlatmak da değil. Sürece, süreç olsun diye değil, çözüm için ihtiyacımız var,” diyor.
İsrail ordusunda zorunlu askerliğini tamamlayan Daniel Madmon da aynı görüşte: “Bence Obama İsrail’i beklediğinden çok daha barışa hazır bulacak.”
Madmon’ın Başkan Obama’ya mesajı şu: “Bize barış getirin.”
Doğu Kudüs’teki Arap mahallesinde Muhammed Ebu Gadan 70 yıldır ailesinin otoparkını işletiyor. Gadan, Başkan Obama’nın ziyaretini sabırsızlıkla beklediğini söylüyor. Ancak o da birçok kişi gibi çıkmazdaki barış görüşmeleriyle ilgili bir ilerleme beklemiyor.
Gadan, “Bana sorarsanız bu tam bir zaman kaybı. Filistin davasına bir yardımı olmaz. Yararı ancak kuzenlerimiz Yahudiler’e olur,” şeklinde konuşuyor.
Başkan Obama İsrail’de ve Batı Şeria’da siyasetçilerle görüşecek. Ancak fotoğrafçı Mahfuz Ebu Türk’e göre, Filistinliler, İsrail yanlısı tutumu yüzünden Amerika’yı artık arabulucu olarak görmüyor.
Türk, “Bence Obama’nın ziyareti Filistinliler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Çünkü zaten şimdiye kadar bölgede değişiklik için siyasi iradeye sahip olmadığını gördük. En azından şimdilik Obama’nın öncelikleri arasında değiliz,” diyor.
Filistinliler, İsrail’le barış içinde yaşamalarını sağlayacak, Amerika’nın desteklediği iki devletli çözümün mümkün olup olmadığını sorguluyor. Mehdi Abdül Hadi, Doğu Kudüs’te Passia adlı bir Filistin araştırma grubunu yönetiyor.
Hadi, “Sayın Obama, eğer bu soruyu yanıtlayabiliyorsanız burada size ihtiyaç var. Tabii ki etkiniz önemli ve elbette bu amaç için pratik adımları araştırmamız gerek. Buna cevabınız yoksa farklı düşünüp daha yaratıcı olmamız gerekiyor,” diyor.
1 kilometre uzaktaki, Yahudiler’in çoğunlukta olduğu Batı Kudüs’te İsrailliler de de aynı umutsuzluğu dile getiriyor.
Jacqueline Duwek, “Bence büyük bir değişiklik olmayacak çünkü bu bölge çok karmaşık ve değiştirilemeyecek kadar sorunlu,” şeklinde konuşuyor.
İsrailli uzman Danny Rubinstein, İran’ın nükleer programıyla ilgili gerginlik, Arap ülkelerindeki siyasi dalgalanmalar ve Suriye’deki iç savaş gibi konuların ana gündem maddelerini oluşturacağını söylüyor. Ancak Obama’nın İsrail ve Filistin’e 3 gün ayırması barış sürecinde etkili olmak istediğini gösteriyor.
Rubinstein, “Umudum hem bizimle hem de Filistinlilerle süreci yeniden başlatma konusunu görüşmesi. Konu, yalnızca yeniden başlatmak da değil. Sürece, süreç olsun diye değil, çözüm için ihtiyacımız var,” diyor.
İsrail ordusunda zorunlu askerliğini tamamlayan Daniel Madmon da aynı görüşte: “Bence Obama İsrail’i beklediğinden çok daha barışa hazır bulacak.”
Madmon’ın Başkan Obama’ya mesajı şu: “Bize barış getirin.”