Barack Obama, yaklaşık 90 yıl aradan sonra Küba'yı ziyaret eden ilk Amerikan Başkanı oldu.
Amerika Başkanı Barack Obama, ülkesi ile Küba arasındaki ilişkilerde sağlanan ilerlemeden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, demokrasi ve insan hakları konularında ise aralarındaki ciddi görüş ayrılıklarının devam ettiğini söyledi.
Obama, ziyaretinin ikinci gününde Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile görüştü.
İki lider, görüşmelere geçmeden önce el sıkışarak basın mensuplarına görüntü verdiler ve bunun ardından da Obama için Devrim Sarayı’nda karşılama töreni düzenlendi.
Obama ve Castro, iki saati aşkın süren dar katılımlı ve heyetlerarası görüşmeleri takiben ortak basın toplantısı düzenledi. Castro, ülkesinde çok nadir görülen uygulamaya giderek basın toplantısında gazetecilerden soru aldı.
Obama ve Castro’nun mesajlarında, iki ülke insan hakları ve demokrasi konularında aralarında ihtilaf yaşasa da ilişkilerde yeni bir sayfa açma yolunda çalışmayı sürdürme kararlılığı öne çıktı.
CNN muhabirinin sorusuna sinirlendi
Castro, basın toplantısının soru-cevap bölümünde Küba kökenli Amerikalı CNN muhabirinin Küba’daki siyasi mahkumlarla ilgili sorusu üzerine sinirlenerek, “Hangi siyasi mahkumlar? Şu anda bana bu siyasi mahkumların bir listesini verin ve eğer öyle bir liste varsa bu gece bitmeden serbest bırakılacaklar” diye konuştu. Küba yönetimi, ülkede siyasi mahkum olmadığını savunuyor.
Castro basın toplantısında ayrıca, Amerika’nın Küba’ya yönelik ticari ambargosunu ve daha fazla kısıtlamaları kaldırması çağrısında bulundu. Bunun yanında Castro, Guantanamo’nun Küba’ya iade edilmesi gerektiğini söyledi.
Amerika Başkanı Obama da, Castro ile demokrasi ve insan hakları konularında samimi ve içten bir görüşme yaptıklarını, bugünün Amerika-Küba ilişkilerinde “yeni bir gün” olduğunu belirtti.
Görüşmede, Küba’nın insan hakları karnesi hakkında duydukları kaygılar hakkında Castro ile açıksözlü şekilde konuştuklarını bildiren Obama, ilişkilerin normalleşmesi için bu tür hassas konuları da tartışmaları gerektiğini ifade etti.
‘Ambargo kalkacak ama ne zaman bilmiyorum’
Obama bir soru üzerine, Küba’ya yönelik ticari ambargonun eninde sonunda sona ereceğini düşündüğünü ama bunun ne zaman olacağına dair bir tarih veremeyeceğini belirtti.
Washington, ilişkilerin normalizasyonu süreci kapsamında Küba’ya yönelik bazı ticari ve seyahat kısıtlamalarını gevşetti, ancak ambargonun kaldırılması için Kongre’den karar çıkması gerekiyor. Bununla birlikte, Obama’nın Küba açılımına şiddetle karşı çıkan Cumhuriyetçilerin Kongre’de çoğunluğu oluşturması nedeniyle bu şimdilik oldukça zor görünüyor.
Obama, Küba ziyaretinde kendisiyle birlikte çok sayıda Kongre üyesinin de gelmesinin ambargonun kaldırılmasına ilginin arttığını gösterdiğini belirtirken, Kongre’nin ambargoyu kaldırma hızının büyük oranda Küba’nın insan haklarına dair kaygılara nasıl yaklaşacağına bağlı olacağını söyledi.
İki ülke arasında seyahatlerin, ticaret ve turizmin artmasında sağlanan başarılara değinen Obama, ortak iş girişimlerinin önünün açılması, ABD’de daha fazla Kübalı’nın işe alınması gibi adımlar üzerinde de çalıştıklarını dile getirdi.
‘Küba’nın geleceğine Kübalılar karar verecek başkası değil’
Obama, “Küba’nın kaderi ABD ya da diğer herhangi bir ülke tarafından kararlaştırılmayacak. Küba’nın geleceğine Kübalılar karar verecek, başka hiç kimse değil” diye konuştu.
İki lider, bu randevudan önce en son geçen yıl Panama’daki bir bölgesel zirvede yüz yüze görüşmüştü, ama vücut dillerine bakıldığında o görüşmeye oranla bu sefer çok daha rahat ve güleryüzlü oldukları gözlemlendi.
Küba halkına hitap edecek
Obama, Küba’yı ziyaretinde sadece hükümetle değil, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyası temsilcilerine, gençlerden Küba hükümetinin tüm itirazlarına rağmen insan hakları aktivistleri ve muhaliflere kadar Küba halkının farklı unsurlarını kapsayan geniş yelpazede görüşmeler yapacak.
Obama’nın Küba ziyaretinin en önem verdiği kısmı ise Küba halkına hitabı olacak. Beyaz Saray, Başkan Obama’nın yarın yapacağı konuşmada, iki ülkenin nasıl birlikte çalışabileceklerine ve Küba halkının nasıl daha iyi bir hayat sürdürebileceğine dair vizyonunu ortaya koyacağını bildirdi.
‘Amerikan başkanına saygısızlık’
Beraberinde Kongre üyeleri, iş dünyası temsilcileri ve bazı tanıdık Kübalı Amerikalılarla Havana’ya gelen Obama’yı Jose Marti Havaalanı’nda Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez karşıladı. Obama’yı karşılayanlar arasında Castro’nun olmamasına ABD’de özellikle bazı Cumhuriyetçi çevreler tepki gösterdi. Bu yılki başkanlık seçimlerinde iddialı Cumhuriyetçi aday adayı Donald Trump, Castro’nun karşılamada yer almamasının Amerikan başkanına saygısızlık olduğunu savundu.
Obama, eşi Michelle ve iki kızı Sasha ve Malia ile birlikte ziyaretin ilk gününde dün yağmurlu bir havada Eski Havanı’yi gezdiler ve Havana Katedrali’ni ziyaret ettiler, San Cristobal restoranında yemek yediler. Küba’da yeni açılan Amerikan Büyükelçiliğini de ziyaret etti Obama, Amerikan başkanının konvoyu Havana’nın dar sokaklarında ilerlerken Kübalıların Obama’ya yoğun ilgi gösterdiği görüldü.
Obama bugün de Castro ile görüşmesinden önce Küba’nın bağımsızlık kahramanı Jose Marti anıtına çelenk koydu.
Obama, Küba ile ilişkilerin yeniden normale döndürülmesini, başkanlığının dış politikasında imza atmak, arkasında miras bırakmak istediği en baştaki ideallerinden biri haline getirmiş durumda. Bu ziyaret de bu ideal yolunda önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor.
Obama ve Castro’nun süreci başlatan tarihi eş zamanlı açıklamaları ve bir yılı aşkın süren müzakerelerden sonra geçen yaz iki ülke arasında diplomatik ilişkiler yeniden resmen başlatılmıştı. Ayrıca Washington, bu süreçte bugüne kadar Küba’ya yönelik seyahat ve ticari kısıtlamaları da gevşetmişti.
Cumhuriyetçiler tepkili
Obama yönetimi, yıllardır Küba’yı izole etme şeklinde sürdürülen Amerikan politikalarının bir işe yaramadığını, artık farklı bir yol denenmesi gerektiğini savunuyor. Kongre’de özellikle Cumhuriyetçiler ise aynı görüşte değil, Küba’daki insan hakları suistimallarının devam ettiğine işaret ederek, Obama’nın bu açılım politikasına ve Küba’yı ziyaretine şiddetle karşı çıkıyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, “Bu, teröristlere ve kaçaklara barınma sağlayan bir rejim” ifadesini kullandı, Obama’nın Küba’da reform ihtiyacını yeterli ölçüde gündeme getireceğinden şüphe duyduğunu söyledi.
Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Ed Royce da, ekonomik yaptırımların yumuşatılmasının, “geçmişi insan hakları ihllaleriyle dolu Küba’daki komünist rejimi daha da güçlendireceği” kaygısını dile getirdi.