WASHINGTON —
Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinden Alana Officer, omurilik sakatlanmalarının kalınbağırsak ve mesane kontrolunu güçleştirdiğini, cinsel fonksiyonları ve akıl sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söylüyor. Bu nedenle omurilik sakatlanmaları, felcin çok ötesinde sorunlar da yaratıyor.
Dünya Sağlık Örgütü Engellilik ve Rehabilitasyon Koordinatörü Alana Officer’a göre omurilik sakatlanmalarının üç ana nedeni var: trafik kazaları, düşmeler ve şiddete maruz kalmak.
Alana Officer, omurilik sakatlanmalarının bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğini vurguluyor: ”Trafik kazaları, Afrika ve Büyük Okyanus’un batısında rastlanan omurilik yaralanmalarının en önde gelen nedeni. Ortadoğu ve Güneydoğu Asya’daysa en çok düşmelerin omurilik sakatlanmalarına yolaçtığını görüyoruz. Bazı ülkelerdeyse şiddet en önemli faktör. Amerika ve Güney Afrika, buna bir örnek. Bunların yanısıra tümör, kanser, verem ve ayrık ya da açık omurga anlamına gelen spina bifida gibi travmatik olmayan tıbbi durumlar da omurilik sakatlıklarına neden oluyor.”
Verem, genellikle bir akciğer hastalığı olarak bilinir. Ancak Afrika’nın güneyindeki ülkelerde travmaya bağlı olmayan omurilik sakatlanmalarının yüzde 30‘una verem yol açıyor.
Spina bifida ise bir omurga rahatsızlığı. Kimi spina bifida vakaları, yürümeyi zorlaştırıyor ve kişinin gündelik yaşamını son derece olumsuz yönde etkiliyor. Spina bifidanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte uzmanlar, bu hastalığa neden olan etkenlerin genler ve çevresel faktörler olabileceğini söylüyor.
Omurilik sakatlanmaları kadınlardan çok erkekleri etkiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Alana Officer şunları söylüyor: ”Omurilik sakatlanmalarında erkek-kadın oranı 2’ye 1. 20-29 yaş arası erkeklerin ve 15-19 yaş arası kadınların omurilik sakatlığı geçirme olasılığı, diğer yaş gruplarına oranla daha yüksek. Gençler arasındaki bu yaş aralıkları, en sık omurilik sakatlıkları görülen dönemler. İkinci grupsa yaşlılar. Yaşlılarda düşmeler, tümörler ve kanser, oldukça büyük rol oynuyor.”
Omurilik sakatlığı bulunanların daha erken ölmelerinin ana nedeniyse tıbbi hizmetlere erişimin kısıtlı olması. Alana Officer bu konuda şöyle konuşuyor: ”Yoksul ve orta gelirli ülkelerde omurilik sakatlığı olan kişilerin çoğu acil tıbbi hizmet alamıyor. Sağlık hizmetleri sisteminin kalitesinin ölüm oranları üzerindeki etkisi çok yüksek. Örneğin yoksul bir ülkedeyseniz hastanede omurilik sakatlığından ölme olasılığınız, zengin bir ülkenin hastanesinden çok daha yüksek.”
Alana Officer, yoksul ülkelerde omurilik sakatlığının yol açtığı ölümlerin aslında önlenebileceğini söylüyor. Örneğin omurilik sakatlığı geçirdikten sonra meydana gelen idrar yolları iltihaplanmalarını ve yatalak hastaların aynı pozisyonda uzun süre yatmaları sonucu bedenlerinde açılan yaraları önlemek mümkün. Zengin ülkelerde bu gibi sorunlar hayatı tehdit eder nitelikte değil.
Officer, ”Omurilik sakatlığı olanlar, omurilik sakatlanması olmayanlar kadar uzun yaşayabilir. Hafif farklılıklar olabilir ancak gelir düzeyi yüksek ülkelerde bu süre oldukça uzun. Yoksul ülkeler için aynı şeyi söylemek mümkün değil” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, omurilik sakatlanmasından kuşkulanılan durumlarda hemen harekete geçilmesi şart. Öncelikle omurganın sabitlenmesi gerekiyor. Sonra sakatlanmanın ciddiyeti, sabitlenme ve sinirlere baskı yapma seviyesi belirlenerek sakatlanan kişiye acil müdahale yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü ayrıca tedavi sürecinin bir parçası olarak rehabilitasyon ve akıl sağlığı hizmetleri de öneriyor. Örgüt verilerine göre omurilik sakatlığı geçirenlerin yüzde 30‘unda ciddi depresyon belirtileri görülüyor.
Omurganın sabitlenmesi ve gerekli sağlık hizmetinin zamanında alınması, sakatlanma sonrasında uzun süreli fonksiyon bozukluk ve eksikliklerini önlüyor.
Omurilik sakatlanmalarının yolaçtığı felcin tedavi edilmesi mümkün değil. Ancak bu konuda çalışmalar devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Alana Officer, omurilik sakatlıklarını önlemek için daha güvenli yollar inşa etmek, daha emniyetli araçlar tasarlamak, alkollü otomobil kullanmaktan kaçınmak, emniyet kemeri takmak gerektiğini söylüyor. Öte yandan sporda güvenliği sağlayarak, düşmeleri azaltmak için pencerelere parmaklık takarak, veremi erken teşhis ve tedavi ederek ve hamile kadınların daha iyi beslenmesini sağlayıp spina bifida riskini azaltarak da omurilik rahatsızlıklarının önüne geçilebilir.
Dünya Sağlık Örgütü Engellilik ve Rehabilitasyon Koordinatörü Alana Officer’a göre omurilik sakatlanmalarının üç ana nedeni var: trafik kazaları, düşmeler ve şiddete maruz kalmak.
Alana Officer, omurilik sakatlanmalarının bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğini vurguluyor: ”Trafik kazaları, Afrika ve Büyük Okyanus’un batısında rastlanan omurilik yaralanmalarının en önde gelen nedeni. Ortadoğu ve Güneydoğu Asya’daysa en çok düşmelerin omurilik sakatlanmalarına yolaçtığını görüyoruz. Bazı ülkelerdeyse şiddet en önemli faktör. Amerika ve Güney Afrika, buna bir örnek. Bunların yanısıra tümör, kanser, verem ve ayrık ya da açık omurga anlamına gelen spina bifida gibi travmatik olmayan tıbbi durumlar da omurilik sakatlıklarına neden oluyor.”
Verem, genellikle bir akciğer hastalığı olarak bilinir. Ancak Afrika’nın güneyindeki ülkelerde travmaya bağlı olmayan omurilik sakatlanmalarının yüzde 30‘una verem yol açıyor.
Spina bifida ise bir omurga rahatsızlığı. Kimi spina bifida vakaları, yürümeyi zorlaştırıyor ve kişinin gündelik yaşamını son derece olumsuz yönde etkiliyor. Spina bifidanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte uzmanlar, bu hastalığa neden olan etkenlerin genler ve çevresel faktörler olabileceğini söylüyor.
Omurilik sakatlanmaları kadınlardan çok erkekleri etkiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Alana Officer şunları söylüyor: ”Omurilik sakatlanmalarında erkek-kadın oranı 2’ye 1. 20-29 yaş arası erkeklerin ve 15-19 yaş arası kadınların omurilik sakatlığı geçirme olasılığı, diğer yaş gruplarına oranla daha yüksek. Gençler arasındaki bu yaş aralıkları, en sık omurilik sakatlıkları görülen dönemler. İkinci grupsa yaşlılar. Yaşlılarda düşmeler, tümörler ve kanser, oldukça büyük rol oynuyor.”
Omurilik sakatlığı bulunanların daha erken ölmelerinin ana nedeniyse tıbbi hizmetlere erişimin kısıtlı olması. Alana Officer bu konuda şöyle konuşuyor: ”Yoksul ve orta gelirli ülkelerde omurilik sakatlığı olan kişilerin çoğu acil tıbbi hizmet alamıyor. Sağlık hizmetleri sisteminin kalitesinin ölüm oranları üzerindeki etkisi çok yüksek. Örneğin yoksul bir ülkedeyseniz hastanede omurilik sakatlığından ölme olasılığınız, zengin bir ülkenin hastanesinden çok daha yüksek.”
Alana Officer, yoksul ülkelerde omurilik sakatlığının yol açtığı ölümlerin aslında önlenebileceğini söylüyor. Örneğin omurilik sakatlığı geçirdikten sonra meydana gelen idrar yolları iltihaplanmalarını ve yatalak hastaların aynı pozisyonda uzun süre yatmaları sonucu bedenlerinde açılan yaraları önlemek mümkün. Zengin ülkelerde bu gibi sorunlar hayatı tehdit eder nitelikte değil.
Officer, ”Omurilik sakatlığı olanlar, omurilik sakatlanması olmayanlar kadar uzun yaşayabilir. Hafif farklılıklar olabilir ancak gelir düzeyi yüksek ülkelerde bu süre oldukça uzun. Yoksul ülkeler için aynı şeyi söylemek mümkün değil” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, omurilik sakatlanmasından kuşkulanılan durumlarda hemen harekete geçilmesi şart. Öncelikle omurganın sabitlenmesi gerekiyor. Sonra sakatlanmanın ciddiyeti, sabitlenme ve sinirlere baskı yapma seviyesi belirlenerek sakatlanan kişiye acil müdahale yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü ayrıca tedavi sürecinin bir parçası olarak rehabilitasyon ve akıl sağlığı hizmetleri de öneriyor. Örgüt verilerine göre omurilik sakatlığı geçirenlerin yüzde 30‘unda ciddi depresyon belirtileri görülüyor.
Omurganın sabitlenmesi ve gerekli sağlık hizmetinin zamanında alınması, sakatlanma sonrasında uzun süreli fonksiyon bozukluk ve eksikliklerini önlüyor.
Omurilik sakatlanmalarının yolaçtığı felcin tedavi edilmesi mümkün değil. Ancak bu konuda çalışmalar devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Alana Officer, omurilik sakatlıklarını önlemek için daha güvenli yollar inşa etmek, daha emniyetli araçlar tasarlamak, alkollü otomobil kullanmaktan kaçınmak, emniyet kemeri takmak gerektiğini söylüyor. Öte yandan sporda güvenliği sağlayarak, düşmeleri azaltmak için pencerelere parmaklık takarak, veremi erken teşhis ve tedavi ederek ve hamile kadınların daha iyi beslenmesini sağlayıp spina bifida riskini azaltarak da omurilik rahatsızlıklarının önüne geçilebilir.