Önce ÖSO Sonra Türkiye İdlib İçin Harekata Hazır

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Afyon’da yapılan İstişare Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin İdlib kentinin Türkiye sınırındaki hareketliliğin varlığını açıkladı.

Erdoğan, “Fırat Kalkanı Harekatı'yla kendimize bölgemizde açtığımız alanı şimdi İdlib'in güvenliğini sağlamaya yönelik yeni bir adımla daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. İşte bugün örneğin İdlib'de ciddi bir harekat var ve bu devam edecek. Halep'ten kaçmak suretiyle İdlib'e gelen kardeşlerimize, ne olursa olsun, ‘İster ölün, ister kalın’ diyemeyiz. Onlara biz elimizi uzatmak durumundayız. Şu anda da bu adım atıldı, devam ediyor. Suriye sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına da asla izin vermeyeceğiz” dedi.

“Harekatı ÖSO yürütüyor, henüz askerimiz orada değil”

Aslında 14-15 Eylül tarihlerine yapılan Astana Toplantıları’nda Türkiye, Rusya ve İran,İdlib’de “çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli bölgelerde kontrol ve gözlem noktaları oluşturulması” konusunda anlaşmıştı.

Türk Silahlı Kuvvetleri bir süredir Hatay ilinin sınır bölgelerine sevkiyat yapıyordu.

Partililere yaptığı konuşma sonrası gazetecilerin sorularına da yanıt veren Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin henüz sınırı aşmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı, “Şu anda Özgür Suriye Ordusu yürütüyor, henüz askerimiz orada değil, Fırat Kalkanı bitti, bunun adı da açıklanır” dedi.

Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve MİT Müsteşarı’yla İdlib sınırında incelemeler yaptı

Erdoğan’ın bu açıklamaları yaptığı saatlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz’le birlikte Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde incelemelerde bulundu.

Genelkurmay Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan fotoğraflarda Orgeneral Akar, bir tahta üzerinde bir planı incelerken görülürken yanında MİT Müsteşarı Hakan Fidan da yer alıyordu.

Amerika’nın Sesi’ne bilgi veren bir güvenlik uzmanı, “ Türkiye aslında, dün gece İdlib’e girecekti. Ancak Heyet Tahriru’ş Şam, HTŞ’nin ÖSO grupları gelirse vururuz şeklindeki açıklamaları olunca Türkiye kayıp ihtimalini azaltmak için ertelemeye gitti” dedi.

15 Eylül’deki Astana Toplantısı’ndan beri Türkiye İdlib operasyonuna hazırlanıyor

Aslında İdlib’de son yirmi gündür ciddi hareketlilik yaşanıyordu. Bölgede bulunan cihatçı gruplar arasında müzakereler sürüyordu. Örneğin El Kaide’ye yakın yayın yapan Ümmet Medya internet sitesi geçtiğimiz günlerde Esat muhalifi dini liderlerden Dr. Eymen Haruş’un “Ankara’ya toplantıya gittiklerini ve toplantıda bir süre sonra konunun Türkiye’nin Suriye rejimi ile anlaştığı ve İdlib’i teslim etme karşılığında Afrin’e girme taahhüdü aldığı, bu nedenle muhalif grupların HTŞ’ye karşı Rusya’nın ve Türkiye’nin desteği ile savaşmasını teklif ettiklerini” dediğini yazdı.

Yine El Kaide ve benzeri örgütleri yakından takip eden bir başka internet sitesi Mepanews ise büyük çoğunluğu Çeçenlerden oluşan Ecnadül Kafkas isimli cihatçı grubun operasyonlarını durdurduğunu aktardı.

Kafkasyalı cihatçılardan kurulu grup, açıklamasında “Bu savaşta kendi hedef ve amaçları olan birçok farklı grup bulunuyor. Bizler, çoğunlukla muhacirlerden oluşan bir cemaat olarak ikiyüzlülerin bize saldırmasına bahane oluşturmamak ve İslam düşmanlarının, mücahitler ve sıradan halk arasında fitne çıkarmasını engellemek için çok dikkatli bir politika takip etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Sosyal medyadaki HTŞ hesapları da TSK'nın girme ihtimaline karşı örgütün Halep’in batısındaki Dar’et İzze, Atme ve Cebeli Berekat bölgelerinde güvenlik önlemi almaya başladığını yazıyor.

Pekin: ‘TSK’nın çatışmaya müsait grupları durduracak önlemler alması lazım’

Genelkurmay Eski İstihbarat Dairesi Başkanı İsmail Hakkı Pekin, TSK'nın, 3-4 kilometrelik bir hat ile İdlib merkezine girmeden çevresini saracak bir şekilde pozisyon alması gerektiği görüşünde.

Dün akşam Habertürk Televizyonu’nda değerlendirmelerde bulunan emekli korgeneral, “İdlib’te iki şey yapılabilir. Birincisi, TSK’nın çatışmaya müsait grupları durduracak önlemler alması lazım ve içerideki unsurlarla anlaşıp bir tedbir almış olması gerekiyor. İkinci olarak, ne yaparsanız yapın hava bombardımanı yapılacak, uçaklar kullanılacak. Bunun sonucu bir göç dalgası mutlaka Türkiye'ye gelir. Bu göç için bir hat yapılabilir. O bölgede kontrol edilmesi gereken yollar var. Mesela, Halep'e giden yol, Reyhanlı'ya giden yol, İdlib'den Razkiye'ye giden yol” dedi.

Bayraktar: ‘Türk Silahlı Kuvvetleri, bu operasyonu İdlib’le sınırlandırmayacaktır’

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Bora Bayraktar ise bu operasyonun bir İdlib operasyonu olarak kalmayacağını kesinlikle Afrin’e yöneleceği iddiasında.

Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Bora Bayraktar, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü sözlerinden Türk askerinin İdlib’e gireceği kesin olarak anlaşıldı. Hangi bölgelerin Türkiye’nin kontrolunda olacağının da detaylandırılmış olduğu da anlaşılıyor. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri, bence bu operasyonu İdlib’le sınırlandırmayacaktır. Bence kısa bir süre sonra YPG/PYD kontrolündeki Afrin’e yönelecektir. Bu nedenle kısa bir süre sonra hayata geçecek harekatı, İdlip harekatı yerine İdlib-Afrin operasyonu olarak bunu okumak lazım” dedi.

İdlib operasyonunun yalnız Türkiye için değil İran, Rusya ve Suriye için de kazanımları olacağını düşünen İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi, Amerika Birleşik Devletleri ve Suriye’de işbirliği yaptığı PYD’nin bölgeden uzak tutulacağı görüşünde.

“Biliyorsunuz ABD Başkanı’nın IŞİD Özel Temsilcisi McGurk, Temmuz ayında İdlib hakkındaki konuşurken “Bazı ortaklarımızın on binlerce silah gönderme ve yabancı savaşçılar bu bölgeye girerken yüzlerini başka tarafa çevirme yaklaşımı en iyi yaklaşım olmayabilir ve El Kaide bundan çok yararlandı. Şu anda orası Türkiye sınırının yanı başında bir El Kaide barınma alanı” demişti. Bu sözlerle ABD’li yetkili İdlib’e yönelik müdahale yapılabileceğine işaret etmişti. Ancak bana kalırsa Türkiye, İran ve Rusya bu harekatla Amerika Birleşik Devletleri’ni de İdlib’e müdahalesini de boşa çıkartmış olacaklar.”