Hamas’ın İsrail saldırısı ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik yoğun bombardımanı ve kara harekatı Amerika genelinde Yahudi karşıtlığıyla İslam düşmanlığını arttırmış durumda.
6 yaşında Filistin kökenli Amerikalı bir çocuk Chicago’da 14 Ekim’de bıçaklanarak öldürülmüş, 20 yaşında Amerika’ya iltica etmek isteyen Ürdünlü biri de sosyal medyadan Yahudilerin öldürülmesine destek verdiği için gözaltına alınmıştı.
Amerika İftira ve İnkarla Mücadele Birliği ADL, İsrail-Hamas savaşının ilk iki haftasında Yahudilere yönelik saldırı dahil rahatsız edici hareketlerin 312 olduğunu açıkladı.
Bu, geçen yıl aynı döneme kıyasla beş kat artış anlamına geliyor.
Amerika İslami İlişkiler Konseyi de aynı dönemde 774 şikayet dile getirdi. Bu da geçen yılla aynı döneme kıyasla üç kat artış anlamına geliyor.
Birçok durum nefret suçu kapsamına girmese de ülkenin en büyük kenti New York ve ikinci büyük kenti Los Angeles’ta 7 Ekim’den bu yana nefret suçlarında önemli artış var.
Nefret suçlarının zaten Amerika’da beklenmedik oranda yüksek olduğu bir dönemde bu gelişme alarm verici boyutta.
Geçen yıl FBI nefret suçlarının kayıtlarının tutulmaya başlandığı 1991’den bu yana en yüksek seviyede olduğunu açıklamıştı.
Maryland Üniversitesi’nde araştırmacı Michael Jensen Gazze’deki durumun ateşe benzin dökmekte olduğunu belirtiyor.
Binlerce kilometre uzaklıktaki çatışmanın Amerika’da bu kadar yansıması nasıl olur?
Washington’daki Arap-Amerikan Enstitüsü direktörü Maya Berry bunun sıra dışı olmadığını belirtiyor.
Bunun ters tepki olarak nitelendiğini belirten Berry, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olayların ülke içinde etkisi olduğunu belirtiyor.
Berry, bunun Amerika ve bazı Batılı ülkelere yönelik 1973-74 yıllarındaki Arap petrol ambargosunda da görüldüğünü hatırlatıyor.
O yıllardan bu yana da durum pek değişmedi.
FBI’ın 1990’lardaki analizine göre İsrail-Filistin gerilim arttıkça Yahudi ve Müslüman nefret suçları da artıyor.
Örneğin Mart 1994 yılında El Halil’de Yahudi birinin camide 29 kişiyi öldürmesinin ardından Yahudi nefreti bağlantılı olaylar o dönem iki katına çıkarak 147 oldu.
Yahudi karşıtı suçlarda en fazla artış Ekim 2000 yılında gerekleşti.
Son yıllarda da İsrail-Hamas çatışmaları sırasında 2006, 2014, 2018, 2021 yıllarında da bu konuda önemli artışlar dikkat çekti.
Clifornia Üniversitesi’nden Profesör Brian Levin de yıllardır elde var olan verilerin Amerika’da Yahudi karşıtı nefret suçlarının Kutsal Toprak’ta savaş olduğunda arttığını ortaya koyduğunu kaydediyor.
Diğer bulgular da bununla örtüşüyor.
Siyasi bilimci Aval Feinberg’in yaptığı çalışmaya göre 2001-2014 yıllarındaki İsrail askeri operasyonlarıyla Yahudi karşıtı olaylar arasında bağlantı dikkat çekiyor.
Feinberg, İsrail askeri operasyonları sırasında Yahudi karşıtı olayların Amerika genelinde yüzde 24 arttığını gözlemlemiş.
Yahudi karşıtı şiddet ise aynı dönemde yüzde 33 artmış.
FBI verilerine göre Müslüman karşıtı nefret suçları 2004-2014 yıllarındaki İsrail operasyonları sırasında 2-3 katına çıkmış.
Ama diğer dönemlerde Müslümanlara karşı nefret suçu önemli oranda artmamış.
Uzmanlar uluslararası terörizmle kışkırtıcı söylemlerin Müslümanlara yönelik nefretle bağlantılı saldırıları arttırdığı düşüncesinde.
Müslümanlara yönelik en fazla saldırı 11 Eylül 2001 saldırıları döneminde gerçekleşti.
O dönem saldırılarda yüzde 8,150’lik bir artış gerçekleşti.
İkinci en fazla aylık artış Aralık 2015 yılında oldu. Dönemin başkan adayı Donald Trump Müslümanlara ülkeye giriş yasağı konması çağrısı yaptığında o ay Müslüman karşıtı 70 nefret suçu rapor edildi.
Levin, “Müslüman ve Arap Amerikalılar ayrıca İsrail’le çatışmalar sırasında da nefret suçu artışıyla yüzleşiyorlar ama en fazla artış yabancı aşırıcılar öldürücü saldırılar yaptığında oluyor” diyor.
Birçok Amerikan Müslüman ve Arap insan hakları savunucuları siyasi söylemle Amerikan medyasının çatışma zamanlarındaki haber veriş şeklini suçluyor.
Tüm göstergeler şimdiki İslamafobi ile Yahudi karşıtlığının daha önceki İsrail çatışmaları döneminden açık ara fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Birçok olay nefret suçu seviyesine ulaşmasa dda ülke genelinde polis Müslüman ve Yahudi nefretiyle bağlantılı çeşitli gözaltılar gerçekleştirdi.
Feinberg, nefret suçu arttığında hedefteki toplumların güvensizlik hissettiğini belirtiyor ama bu sefer durumun farklı olduğunu kaydediyor.
Feinberg konuştuğu Yahudilerin kendilerini hiç bu kadar güvensiz hissetmediğini aktardığı kaydediyor.