Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, siyasi çalkantılar, iktidarın zorla ele geçirilmesi gibi durumlarda, barışta ve güvenlikte, kadınların rolünün tartışıldığı üst düzey bir oturum düzenledi. Güvenlik Konseyi’nin özel oturumunda konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, otokrat ve anti demokrat yönetimlerin, kadın haklarını hiçe saydığını söyledi. Guterres, kadın haklarını koruma ve desteklemenin, barış ve istikrarın sağlanması için kanıtlanmış bir strateji olduğunu belirtti.
Dünyanın bazı bölgelerinde yaşanan krizlerde, kadın örgütleri ve kadınların rolünün çok önemli olduğunun altını çizen BM Genel Sekreteri Guterres, “Krizlerin giderek arttığı bu dönemde, uluslararası toplum, barış ve istikrarın sağlanması için kanıtlanmış stratejiler izlemelidir. Kadın haklarını korumak ve teşvik etmek işte böyle bir stratejidir” dedi.
“İktidarı ele geçiren aşırılık yanlıları kadınlara zulmediyor”
Otokrat ve anti demokrat ülke yönetimlerinin, kadın haklarını hiçe saydığını ifade eden Guterres, “Güç kullanarak iktidarı ele geçiren aşırılık yanlıları ve askeri liderler, cinsiyet eşitliğini hiçe sayıyor, kadınlara zulmediyor. Kadın düşmanlığı ve otoriterlik, karşılıklı olarak birbirini güçlendiriyor. Bu yönetimler istikrarlı, müreffeh toplumların karşısında yer alıyor, kadınların eşitliğin bir güç meselesi olarak görülüyor. Günümüzdeki çatışmalar toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, yoksulluğu, iklim değişikliğini artırıyor. Kadınların ve kız çocuklarının şiddetten ve bu art arda gelen krizlerin etkilerinden orantısız bir şekilde etkileniyor. Giderek artan sayıda kadın ve kız çocuğu, evde şiddete maruz kalırken, milyonlarca kız çocuğu okula gidemiyor, kadınların ekonomik özgürleri yok. Bu yüzden endişe ediyorlar. Siyasi çıkmazlar ve köklü çatışmalar, Afganistan, Myanmar, Mali ve Sudan gibi kalıcı güç dengesizliklerinin örneklerini vurgulamaya devam ediyor. Ve son olarak, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, milyonlarca kadın ve çocuğu hayatları için kaçmaya zorlayarak onları her türlü insan ticareti ve sömürü riskine soktu” dedi.
“Kadın aktivistleri desteklemek anahtar”
BM Genel Sekreteri Guterres, dünyanın her tarafındaki kadın aktivistler ve kadın örgütlerinin desteklenmesi gerektiğini belirterek “BM, cinsel şiddete maruz kalanları, yerel ve ulusal kadın liderleri, barış savunucularını, kadın personel sayısını artırmak da dahil olmak üzere dünyadaki tüm sivil toplum örgütlerini desteklemektedir. Cinsel şiddetten kurtulanların yanı sıra kadın barış aktivisti kadınları desteklemek bir anahtardır. Kadınların sivil topluma katılımına, çatışma önleme ve barış inşası çalışmalarına desteğinizi arttırın” dedi.
“Barış arabulucusu kadınlar neden müzakerelerde yok”
BM Kadın Birimi Başkanı Sima Bahous, bölgesel kuruluşlarda kadın arabulucuların yer aldığı kuruluşların sayısının arttığını ancak tüm bu kurumsal gelişmelere rağmen, neredeyse her siyasi müzakerede, barış görüşmesinde kadınlar olmadığını ifade etti. Bahous, konsey üyelerine bu ayrımcılığın gerekçesini de “Taahhütlerimizi yerine getirmemiş olmamızdır. Kadınlar, barışçıl çözümler bulma, iyileştirme ve önleme mekanizmalarının bir parçası olarak eşit olarak dahil edilmelidir” dedi.
ABD’den Taliban’a “kadın hakları” çağrısı
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Mali ve Afganistan, Myanmar ve Ukrayna, Etiyopya ve başka yerler de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde ve çatışmalarda kadınların ve kızların karşı karşıya kaldıkları orantısız tehditleri gördüğünü ifade etti. Afganistan'da Taliban’ın, kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal alanlara katılımını kısıtladığını ifade etti.
Thomas Greenfield, “Bir kez daha, eğitim, istihdam, dolaşım kısıtlamaları tersine çevirmesi için Taliban'a çağrımızı yineliyoruz. Taliban'ı, kadınların Afgan toplumuna tam ve anlamlı bir şekilde katılmalarına müsaade etmeye davet ediyoruz. Afganistan'ın önümüzdeki yıllarda gelişmesine olanak sağlayacak kadınların ve kızların dışlanması Afganistan'da istikrar ve ekonomik kazanım olasılığını ortadan kaldıracaktır” dedi.