Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümünde Amerika’nın başkenti Washington’da da hemen her gün panel ya da programlar düzenleniyor. Türkiye’deki gelişmeler ve Türk-Amerikan ilişkilerinin durumu Washington’da her zaman yakın ilgi uyandırmaya devam ediyor. Bu panellerden birinde ABD Dışişleri Bakanlığı’nda kıdemli askeri danışman ve politika planlama ekibi üyesi Albay Richard Outzen de konuşmacılar arasındaydı.
Outzen, Türkiye’yi hemen hemen 30 yıldır yakından takip eden ve daha önce birden çok kez Türkiye’de çeşitli görevler almış bir isim. Outzen, Türkiye’nin çok travmatik bir dönemden geçtiğini ve bu dönemi istikrarını kaybetmeden atlatmayı başardığını söyledi:
“Doğru dengeyi bulmak her hükümet için zordur. Demokratik normlarınızı muhafaza etmekle, güvenliğinizi güvence altına alma arasında denge kurmak ya da örneğin ikinci bir darbe dalgası olup-olmayacağını belirleme konusunda doğru dengeyi kurmak gibi. Bunlar önemli…Türkiye’nin dostu olarak, ‘Daha fazlasını yapın’ dememiz Türk dostlarımızın duymak istediği birşey değil. Bizim başımıza gelse bizim vereceğimiz karşılık da aynı olurdu, ‘Bizi sorgulamayın’ derdik, ‘Sadece arkamızda durun ve biz toparlanmaya çalışırken her şekilde desteğinizi verin’ derdik. Ancak iyi bir dost özellikle önem verdiği değerler doğrultusunda da yardım etmeli. Dolayısıyla bence müttefikimiz Türkler’e, onları kesinlikle desteklediğimizi ve aradan geçen bir yılın ardından ilişkilerimizi yeniden onarma yolunda olmaktan mutluluk duyduğumuzu daha iyi anlatmalıyız. Aynı zamanda Türkiye’nin dostu olarak ‘En yüksek standartlarınızı koruyun’ dememiz, Türkler’i her düzeyde ‘Olabildiğince adil miyiz, bu süreçte Türk demokrasisine uzun vadeli zarar gelmemesi için ekstra çaba gösteriyor muyuz?’ sorularını sormaya teşvik etmemiz de önem taşıyor. Çünkü darbe girişiminin neticesinde demokrasiye içeriden kaynaklanan bir tehdidi yenilgiye uğrattıktan sonra, demokrasi standartlarının aşınması ya da geri gitmesi ironik bir durum olur.”
Outzen, Türkiye’de Amerika’ya yöneltilen eleştirilere ve bazı çevrelerdeki Amerikan karşıtı havaya rağmen ikili ilişkilerin geleceğinden iyimser:
“İyimserim. Çok zorlu bir dönemi atlattığımızı düşünüyorum. Darbe girişiminden sonra ABD hükümetinin hemen tepki vermemesinin başlıca nedeni bana göre, 15 Temmuz’da yaşananların anlaşılması bir hayli güç doğası. Ama darbe girişiminin ertesindeki haftalarda düzenlenen ziyaretlerden, üst düzey liderler arasında siyasi tüm temaslara kadar, o tarihten sonra yapılanların tümü, Türk demokrasisini desteklediğimiz ve Türk demokrasisine yönelik bir tehdidi asla desteklemediğimiz ve desteklemeyeceğimiz vurgusunu pekiştirdi. Dolayısıyla, böyle bir travmadan geçmiş bir ülkede bazı çekincelerin, bizim çok yavaş davrandığımızı düşünen bazı kesimlerde biraz Amerikan karşıtlığının belirmesi anlaşılabilir. Bana göre bu yavaşlık, olayların karmaşık yapısından kaynaklanıyor, ABD hükümetinin Türkiye’ye yönelik hissiyatlarıyla alakalı değil. Ben şahsen Türk muhataplarımdan sıcak misafirperverlik ve güzel dostluklardan başka birşey görmedim.”
Outzen, ”Türkiye’nin bizim için önemli olduğunu anladığından, en yüksek adalet standartlarını benimsememizin ikili ilişkilerin kalitesi açısından önem taşıdığını anladığından emin olmak için çalışıyoruz” dedi.