CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, New York Belediye Başkanı Eric Adams’la ilgili iddianameye ilişkin ilk açıklamasında “Türkiye, ABD’de rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil” ifadesini kullanması ve Türkevi için “hepimiz için gurur kaynağı” yorumu Ankara siyasetinde “muhalefet etme görevine aykırı” eleştirisine neden oldu.
Özel, Sosyalist Enternasyonal Başkanlık Kurulu’na katılmak için bulunduğu ABD’den bugün döndü ancak Türkiye’nin iş insanlarıyla ve Türk Hava Yolları (THY) aracılığıyla Adams’a rüşvet verdiği iddiasıyla ilgili sözleri eleştiri konusu oldu.
Ana muhalefet liderinin Perşembe günkü basın açıklamasına kendisi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait, yapım ve restorasyonunu Türk vergi mükelleflerinin ödediği 36 katlı binanın zemin katında, çıkış kapısına yakın bir nokta tahsis edilmişti.
Özel, Adams’ın yangın riski denetiminde yetersiz olmasına rağmen yeni Türkevi binasına ayrıcalık sağladığı iddiasıyla ilgili ilk açıklaması tepkiyle karşılanınca ANKA Haber Ajansı aracılığıyla yeniden açıklama yapmak durumunda kaldı.
Özgür Özel’in Türkevi’yle ilgili AK Parti iktidarı tarafından rüşvet verilmiş olabileceği ilgili iddialara karşı “savunma” niteliğindeki açıklaması tartışma yarattığı sırada CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın ise, Eric Adams hakkındaki iddianameye ilişkin analiz niteliğinde yazılı açıklaması dikkat çekti.
Özel’in Türkevi’ni sahiplenmesine yönelik eleştiriler devam ettiği sırada CHP yönetimi, ayrıca geçmişte eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun New York seyahati sırasında önüne gittiği ve protesto açıklaması yaptığı bina inşaatının Türkevi değil TURKEN Vakfı’na ait olduğunu gündeme getirdi.
“Suç işleyenler varsa cezasını çeker, eğer varsa Türkiye’ye kötülük yapılmıştır”
CHP Lideri Özel, Türkevi’yle ilgili ilk açıklamasına yönelik Türkiye’de “AK Parti iktidarı tarafından yapılan rüşvet verilmesi yanlışına karşı çıkmamak, muhalefet görevini yerine getirmemek” benzeri tepkiler üzerine New York’tan ayrılmadan önce ikinci kez açıklamada bulundu.
İlk açıklamasında Türkiye tarafından Adams’a rüşvet verildiği iddiasını tümüyle reddetmesi tartışma yaratmasının ardından Özel, ikinci açıklamasında ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin rüşvet gibi iddialara konu olmasına yol açan suçlular varsa cezalandırılmaları gerektiğini söyledi.
Özel, beraberinde CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel ile Emekli Büyükelçi CHP’li milletvekili Namık Tan eşliğinde, Türkevi’nin yeni binasıyla ilgili ABD’deki dava süreciyle Türkevi’nin 50 yıllık geçmişi arasında bağ kurulmaması gerektiği mesajını verdi. Özel, “Bugün başka bir gündem var. O binaya ruhsat verilmesiyle ilgili. Amerika’da yargı, hukuk çok güçlü. Kimse baskı altında hissetmiyor kendisini bu anlamda. Araştırılır, suç işleyenler varsa cezasını çeker. Ama 'Türkiye Cumhuriyeti devleti, öyle yok rüşvet vermiş' falan… Eğer böyle bir şeye yeltenen birileri varsa Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapmıştır. Onların da cezasını çekmesi gerekir” açıklamasını yaptı.
New York’taki Türkevi’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğunu da vurgulayan Özel, “Türkevi’ni bir siyasi partinin karargahı gibi gören bir yanlış anlayış var. Bazen muhalif cephede de oluyor. Geçmişte de bu anlamda belki birtakım dezenformasyonlar etkili olmuş olabilir. Biz bu eve bir yıl, bir buçuk yıl sonra CHP’li bakanlarla, cumhurbaşkanı ile geleceğiz. Ana muhalefet partisi lideri olarak gittiğimiz yere iktidar partisi lideri olarak gideceğiz. İktidarlar gelir gider, değişir ama Türkiye’nin oradaki 50 yıllık evi değişmez. Biz o evde dünyanın bütün liderlerini ağırlayacağız. O yüzden eksik bilgilerle sosyal medya dezenformasyonlarına da kimse kulak asmasın” dedi.
Günaydın: “İddianamede hukuka aykırılık nitel boyutuyla değerlendiriliyor”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise, Özgür Özel’in Türkevi’yle ilgili rüşvet meselesine muhalefet tepkisi göstermediği yönündeki eleştiriler gündemdeyken yazılı açıklama yaptı ve Eric Adams’la ilgili iddiaları değerlendirdi.
Günaydın, “İddianameden anlıyoruz ki New York İtfaiyesi Türkevi’ndeki yangın alarmı sisteminde 60’tan fazla kusur tespit ediyor ve oturum izni vermemeye karar veriyor. Tam bu aşamada devreye bir Türk diplomat giriyor ve Adams’a geçmiş dönemde yapılan iyilikler anımsatılıyor. Ve ardından gelen ‘koşullu itirazsızlık mektubu’ ile sorun çözülüyor. İddianame ve sonrasında başlayacak dava süreci, iş insanı/diplomat/siyasetçi sıfatlı aktörleri yanında, Türk Amerikan ilişkilerinin kazandığı çok boyutlu düzeyi yansıtması açısından önem taşıyor” tespitinde bulundu.
Adams’ın Türk Hava Yolları’yla (THY) ilişkisine yönelik iddianamedeki bilgileri özetleyen Günaydın, “THY tarafından Adams’a 123 bin dolarlık indirim, ucuz bilet, business upgrade, otel indirimi vs takdim edilmiş. Sözü edilen tutar bugünkü kurla yaklaşık 4,2 milyon TL. ediyor. THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın ayda 1 milyon 840 bin TL maaş aldığını biliyoruz. Yani rüşvet iddiasının tutarı, Bilal Ekşi’nin 3 aylık maaşı bile değil. İnsanın ‘fıkra bu kadar’ diyesi geliyor. Ancak öyle değil elbette. Hukukun işlediği ülkelerde hukuka aykırılık nicel boyutu olmakla birlikte asıl olarak nitel boyutuyla değerlendiriliyor” dedi.
İddianamede Adams’ın seçim kampanyasına yapılan bağışlarla ilgili bölümdeki “Türk iş insanları kim?” sorusunu gündeme taşıyan Günaydın, “Burada beş Türk iş insanından kodlanarak söz ediliyor. ABD yurttaşı değiller, seçimde oy kullanamıyorlar ancak bağış yapmakta cömert ve hevesliler. Amerikan yasalarına aykırılık Amerikan tarafı için temel sorun. Bizim açımızdan ise, bu iş insanlarının kimliği ve motivasyonları siyaseten sorgulanmaya değer” ifadesini kullandı.
Bu açıklamasıyla Günaydın, yeni Türkevi’nin gerekçe gösterildiği Adams’a rüşvet iddiasıyla ilgili CHP’nin yeterli muhalif tutum sergilemediği eleştirisi yapıldığı dakikalarda iddianameyi okuduğu ve konuyu sorgulayacakları mesajını verdi.
“CHP’nin geçmişte eleştirdiği bina TURKEN Vakfı’na ait” anımsatması
Ayrıca Özel ve CHP yönetimi, Yeni Şafak gibi medya kuruluşları tarafından “CHP’nin geçmişte eleştirdiği bina için şimdi gurur kaynağı” dediği yönünde yapılan haberlerle sosyal medya paylaşımlarına tepkili.
Türkevi’ni kullanmasıyla bazı haberler ve eleştirilerde “bilgi eksikliği” olduğunu söyleyen Özel, “Türkevi’ni TÜRGEV ile TÜGVA ile ilişkilendiren birtakım bilgi eksiklikleri var. Efendim, 'Kemal Kılıçdaroğlu tepki göstermişti' falan… CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1973’lerde edindiği, (New York) Başkonsolosu’nun orada çalıştığı, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi’nin orada bulunduğu, Kuzey Kıbrıs Temsilcisi’nin orada bulunduğu, Merkez Bankası Temsilcisi’nin orada bulunduğu binaya ne düşmanlık yapabilir” tepkisini de paylaştı.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de, kasıtlı olarak Türkevi’yle TURKEN Vakfı’nın New York’taki binalarıyla ilgili bilgi kirliliği yaratıldığını söyledi. Emir, ANKA’ya açıklamasında, “Basit bir gerçeği saptırıyorlar. Oysa bunun cehaletle falan ilgisi olamayacağı ortada çünkü son derece basit bir gerçeklik var ortada. Türkevi, 1970'li yıllarda New York'un en pahalı yerinde, Manhattan'da satın alınmış bir binadan bugün bu noktaya geldi ve burada Türkiye Cumhuriyeti'nin, Dışişleri'nin, orada görev yapan büyükelçilerin ve diğer temsilcilerin büyük emekleri var. Şu anda da bizim açımızdan çok önemli bir hizmet ve prestij binası. Her bir tuğlasında Türkiye Cumhuriyeti'nin hakkı var. Bir de Tayyip Erdoğan'ın oğlunun ve kızının Ensar, TÜRGEV gibi vakıflara zoraki bağış yaptırıp o bağışları Amerika'ya gönderip TURKEN Vakfı adı altında Manhattan'da yaptıkları bir inşaat var, bambaşka bir inşaat. O inşaat, TURKEN Vakfı'na ait, Manhattan'da büyük bir gökdelen dikiyorlar. Türkiye'den Amerika'ya büyük bir servet transferi söz konusu. Oranın Türkiye Cumhuriyeti ile hiçbir ilişkisi yok” tepkisini aktardı.