Filistin ve İsrail arasında 2 yıl kesintiye uğradıktan sonra, Fransa’da 3 Haziran’da yeniden canlandırılan Filistin-İsrail Barış Konferansı Paris’te toplandı. Toplantıya Filistin ve İsrail katılmazken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Fransa’yı Filistin ile birlikte İsrail’e karşı tuzak hazırlamakla suçladı.
Türkiye’yi toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindeki heyet temsil ediyor. Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ise, görevi devretmeden önce, zirveye katılarak son dış ziyaretini Paris’e yaptı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu, dünyadan 70 ülkenin ve uluslararası kurumların temsilci gönderdiği konferansı “hileli” buldukları için katılmayacaklarını açıkladı. Netenyahu, “Bu konferans Filistin ve Fransa’nın, İsrail’e karşı hazırladığı, İsrail karşıtı bir toplantıdır” dedi.
Bölgede İsrail’in kolonilerini artırması ve buna karşılık Filistin saldırılarının artması nedeniyle iki devletli çözüm perspektifinden uzaklaşıldığı bir dönemde toplanan konferans, görevi devralacak Trump yönetimine de bir mesaj niteliği taşıyor.
İsrail “Obama sayfasını” kapatıyor
Obama dönemi sona ermeden 5 gün önce toplanan Konferans’tan somut bir sonuç çıkması beklenmiyor. Ancak, İsrail’in kolonileşmeyi artırması ve Amerika’nın yeni başkanı seçilen Donald Trump’ın seçim kampanyası boyunca İsrail yanlısı bir tutum alarak, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı ve ABD büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyacağını açıklamasının ardından yaşanan gerginlik nedeniyle, sembolik önem taşıyor.
Abbas: “Son şans konferansı”
Kudüs’ün başkent olarak tanınmasını Filistin “kırmızı çizgi” olarak değerlendiriyor. Zirve öncesi Fransız Le Figaro gazetesine konuşan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “ABD’nin büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması yalnızca sorunun çözümünde Amerika’nın meşruiyetini sona erdirmekle kalmayacak, aynı zamanda iki devletli çözüm umudunu tümüyle yok edecektir” diye konuştu. Abbas, Paris’teki Konferansı, “Son şans toplantısı” olarak nitelendirdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Fransa Dışişleri Bakanı Jean Marc Ayrault, “Toplantının bir numaralı hedefi uluslararası toplumun iki devletli çözümün arkasında olduğunu yeniden vurgulamaktır. Ve bu amaçla tarafları yeniden bir araya getirebilecek bir zemin yaratmaktır” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler de, uluslararası toplumla beraber, Kudüs’ün İsrail devletinin gelecekteki başkenti olup olamayacağı kararının ‘görüşmeler sonunda taraflarca alınması’ pozisyonunu savunuyor.
Dolayısıyla Paris Konferansı, BM ile birlikte, “müzakere edilmiş bir sonuç” istiyor. Bu görüşe sonuç bildirgesinde de yer verilmesi ve “iki devletli çözüm tek çözümdür” vurgusunun yapılması bekleniyor.