Uzmanlar ve siyasetçiler, Paris’te üç PKK’lının öldüğü cinayetin, barış çabalarına engel olmaması gerektiği görüşünde birleşiyor. Amerika’nın Sesi muhabiri Dorian Jones, barış çabalarının şimdiden önemli ivme kazandığını bildiriyor
İSTANBUL —
Türk ve Kürt siyasetçiler suikastin kimler tarafından yapılmış olabileceği konusunda görüş ayrılığına düşse de, hükümetin neredeyse 30 yıldır süren çatışmaların sona erdirilmesi için başlattığı çabaların devam etmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.
Bahçeşehir Üniversitesi’nden siyaset bilimci Cengiz Aktar daha önceki görüşmelerden farklı olarak bu kez görüşmelere geniş destek olduğunu söylüyor. Aktar, “Büyük ihtimalle barış görüşmeleri ve müzakereler konusunda şu ana kadar sahip olduğumuz en büyük koalisyona sahibiz. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve bir diğer aşırı sağ parti dışında siyasi dünyada uzlaşma var ve görüşmelere karşı çıkan savaş lobisi her gün küçülüyor.”
Hükümet son haftalarda, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüştüğünü açıkladı. Medyada çıkan haberler görüşmelerde ilerleme sağlandığı yönünde.
İlerlemeye işaret eden bir gelişme, yetkililerin iki Kürt siyasetçinin Abdullah Öcalan’la görüşmesine izin vermesi oldu.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) lideri Selahattin Demirtaş da Abdullah Öcalan’la görüşme isteğini belirtti. Ancak MHP, parlamentoda görüşmeleri kınadı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı terörizme boyun eğmekle suçladı.
Bu suçlamalara karşılık Erdoğan yaptığı açıklamada genel af ihtimalini reddetti ve teröristleri derhal silah bırakmaya çağırdı. Hükümetin samimiyetinin son günlerde atılan adımlardan anlaşılabileceğini söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim buradaki tek ifademiz… Daha önce de söyledik biliyorsunuz… Bölücü terör örgütünün kadrolarının Türkiye’yi terk etmesidir. Nasıl? Silahı bırakmak suretiyle terk etmesidir. Bunu zaten daha önce ifade ettik. Söyledik.”
Siyasi gözlemciler PKK’nın son on yılda olduğundan daha güçlü bir konumda olduğu göz önüne alındığında, silah bırakma talebinin gerçekçi olmadığını söylüyor. Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi EDAM’dan Sinan Ülgen silahsızlanmanın ancak bir sürecin parçası olacağını söylüyor. “En önce atılacak adımlardan biri PKK’nın silah bırakması olacaktır,” diye konuşan Ülgen’e göre yine de bu, daha sonraki adımların belirlendiği bir paketin parçası olmalı.
Uzmanlar bu adımların yeni anayasada Kürtler’e eğitim ve devlet işlerinde çeşitli haklar tanınması olacağını söylüyor.
BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü Başbakan Erdoğan’ın barış çalışmalarını destekliyor ancak tutarlılığı konusunda kaygılı. Kürkçü, Başbakan Erdoğan için, “Her an her şeyi yapabilir. Hükümetteki en güvenilmez insan ve şu anda Türk devletindeki en güvenilmez kişi,” diye konuşuyor. Ertuğrul Kürkçü’ye göre Erdoğan “tutarlı keyfi” bir davranış içinde.
Uzmanlar görüşmelerin başarısı için kilit noktasının “sabır” olduğunu söylüyor.
Ancak Cengiz Aktar ülkenin iki yıl boyunca seçimlere gideceği göz önünde bulundurulduğunda gelişmenin kısa süre içinde sağlanması gerektiğinde ısrarlı. Aktar şöyle konuşuyor:
“Önemli olan ilk yıl içinde seçimler gelmeden görünür ve elle tutulur başarılar elde etmek. Bence bu görüşmelerin ilk amacı PKK’lıların Türkiye topraklarını terk etmesi ve böylece karlar eridiğinde ülke içinde silahlı eylem yapmamaları olmalı.”
Uzmanlar 2 bin 500 kadar PKK’lının Türkiye’de olduğunu ve geri kalanların da Kuzey Irak’taki kamplarda yaşadığını tahmin ediyor.
Kış geldiğinde karlı arazideki çatışmalar genelde hafifliyor. Ancak ilkbaharın gelişiyle çatışmalar tekrar hız kazanıyor. Gözlemciler iki tarafın da karlar erimeden somut adımlar atmak istediğini söylüyor.
Bahçeşehir Üniversitesi’nden siyaset bilimci Cengiz Aktar daha önceki görüşmelerden farklı olarak bu kez görüşmelere geniş destek olduğunu söylüyor. Aktar, “Büyük ihtimalle barış görüşmeleri ve müzakereler konusunda şu ana kadar sahip olduğumuz en büyük koalisyona sahibiz. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve bir diğer aşırı sağ parti dışında siyasi dünyada uzlaşma var ve görüşmelere karşı çıkan savaş lobisi her gün küçülüyor.”
Hükümet son haftalarda, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüştüğünü açıkladı. Medyada çıkan haberler görüşmelerde ilerleme sağlandığı yönünde.
İlerlemeye işaret eden bir gelişme, yetkililerin iki Kürt siyasetçinin Abdullah Öcalan’la görüşmesine izin vermesi oldu.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) lideri Selahattin Demirtaş da Abdullah Öcalan’la görüşme isteğini belirtti. Ancak MHP, parlamentoda görüşmeleri kınadı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı terörizme boyun eğmekle suçladı.
Bu suçlamalara karşılık Erdoğan yaptığı açıklamada genel af ihtimalini reddetti ve teröristleri derhal silah bırakmaya çağırdı. Hükümetin samimiyetinin son günlerde atılan adımlardan anlaşılabileceğini söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim buradaki tek ifademiz… Daha önce de söyledik biliyorsunuz… Bölücü terör örgütünün kadrolarının Türkiye’yi terk etmesidir. Nasıl? Silahı bırakmak suretiyle terk etmesidir. Bunu zaten daha önce ifade ettik. Söyledik.”
Siyasi gözlemciler PKK’nın son on yılda olduğundan daha güçlü bir konumda olduğu göz önüne alındığında, silah bırakma talebinin gerçekçi olmadığını söylüyor. Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi EDAM’dan Sinan Ülgen silahsızlanmanın ancak bir sürecin parçası olacağını söylüyor. “En önce atılacak adımlardan biri PKK’nın silah bırakması olacaktır,” diye konuşan Ülgen’e göre yine de bu, daha sonraki adımların belirlendiği bir paketin parçası olmalı.
Uzmanlar bu adımların yeni anayasada Kürtler’e eğitim ve devlet işlerinde çeşitli haklar tanınması olacağını söylüyor.
BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü Başbakan Erdoğan’ın barış çalışmalarını destekliyor ancak tutarlılığı konusunda kaygılı. Kürkçü, Başbakan Erdoğan için, “Her an her şeyi yapabilir. Hükümetteki en güvenilmez insan ve şu anda Türk devletindeki en güvenilmez kişi,” diye konuşuyor. Ertuğrul Kürkçü’ye göre Erdoğan “tutarlı keyfi” bir davranış içinde.
Uzmanlar görüşmelerin başarısı için kilit noktasının “sabır” olduğunu söylüyor.
Ancak Cengiz Aktar ülkenin iki yıl boyunca seçimlere gideceği göz önünde bulundurulduğunda gelişmenin kısa süre içinde sağlanması gerektiğinde ısrarlı. Aktar şöyle konuşuyor:
“Önemli olan ilk yıl içinde seçimler gelmeden görünür ve elle tutulur başarılar elde etmek. Bence bu görüşmelerin ilk amacı PKK’lıların Türkiye topraklarını terk etmesi ve böylece karlar eridiğinde ülke içinde silahlı eylem yapmamaları olmalı.”
Uzmanlar 2 bin 500 kadar PKK’lının Türkiye’de olduğunu ve geri kalanların da Kuzey Irak’taki kamplarda yaşadığını tahmin ediyor.
Kış geldiğinde karlı arazideki çatışmalar genelde hafifliyor. Ancak ilkbaharın gelişiyle çatışmalar tekrar hız kazanıyor. Gözlemciler iki tarafın da karlar erimeden somut adımlar atmak istediğini söylüyor.