PKK’nın 1984 yılında başlattığı çatışmalarda şimdiye kadar 40 bin kişi hayatını kaybetti. Ancak gözlemciler, iki tarafta da bu çatışmaları barışçıl bir şekilde sona erdirme yönünde isteklilik olduğunu söylüyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, yeni yasama döneminin açılış konuşmasını yaparken, milletvekillerinden bu soruna çözüm bulunması için çaba göstermesini istemişti.
Barış sağlama çabaları, PKK’nın Ağustos ayında tek yanlı ateşkes ilan etmesiyle ivme kazandı. Ateşkes ilanı 12 Eylül’deki anayasa referandumundan bir ay önce yapılmıştı. Hükümet ateşkes ilanına karşılık olarak İmralı Cezaevi’ne temsilci göndererek Abdullah Öcalan’la görüştü. Üst düzey yetkililer de bu arada Irak’taki Kürt yetkililerle görüştü.
Eski milletvekili ve kapatılan Demokratik Toplum Partisi’nin eski başkanı Ahmet Türk, bu durumun barış için yegane fırsat olduğu görüşünde.
Ancak Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi hocalarından Cengiz Aktar bu konudaki siyasi girişimleri yeterli bulmuyor.İdari sistemin daha verimli olmasına rağmen merkeziyetçilikten çıkmaya ihtiyaç olduğunu kaydeden Cengiz Aktar, bu konunun çok az tartışıldığını söylüyor. Tartışmayı Kürtlerin başlattığına dikkati çeken Aktar, bu tartışmaların ulusal düzeyde yayılması gerektiğini savunuyor. Aktar, “Kürtler, Türklüğün vatandaşlık, Türkçenin de ulusal dil tanımı olmasına karşı çıkıyor,” diye konuşuyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Kürtçe eğitim önerilerini reddetmiş ve bu hafta da, yeni anayasanın gelecek yılki genel seçimler öncesinde mümkün olmayacağını açıklamıştı.
Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar iktidar partisinin seçmen kitlesi arasında, Güneydoğu’da demokratik reformlara pek destek vermeyen Türk milliyetçilerin de bulunduğunu hatırlatıyor. Bununla birlikte Çongar, “Kürtlerden de oy aldılar ve bundan dolayı da ip üzerinde yürüyorlar,” diye devam ediyor. Yasemin Çongar, genel seçimlere kadar bir çözüm beklemiyor.
Başbakan Erdoğan’ın sert çıkışının, PKK’nın ateşkesini beklendiği gibi sekiz değil, yalnızca bir ay uzatmasına yol açtığı düşünülüyor. Ancak Ahmet Türk’e göre ateşkesin devamı kısmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de tavrına bağlı.
Son birkaç haftadır Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK’ya karşı büyük operasyon düzenlemedi. Ama uzmanlar çatışmaların yeniden başlamasını yalnızca askerlere bağlamıyor. Geçen hafta Barış ve Demokrasi Partisi’nin önde gelen 25 üyesi, PKK’yla bağlantısı oldukları gerekçesiyle tutuklandı, 2 bine yakın parti üyesi de gözaltına alındı.
Bu tutuklamaların Başbakan Erdoğan’la Adalet ve Kalkınma Partisi’nin işine yarayacağını savunanlar var. Nedeni genel seçimler öncesinde BDP’nin siyasi anlamda zayıflayabileceği ve bölgede en fazla oy potansiyeline sahip olan diğer parti, AKP’nin konumunu güçlendirmesi…
Gözlemciler Türkiye’nin yıllar sonra, özellikle de genel seçimlere bir yıldan az zaman kala barış için ilk kez böylesine iyi bir fırsat yakaladığına dikkati çekse de, seçimlerde izlenecek siyasetin bu umutları yıkmasından da kaygı duyuyor.