Pompeo’nun Ziyareti Ankara’yı Umutlandırdı mı?

CIA Başkanı Mike Pompeo, Perşembe günkü Ankara ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüştü.

Pompeo’nun Ankara ziyareti, Başkan Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında Salı günü yapılan ve her iki tarafın da “verimli” olarak nitelediği telefon görüşmesini izledi.

Uzmanlara göre Ankara, Pompeo’nun CIA Başkanı olduktan sonra ziyaret edeceği ilk yabancı ülke olarak Türkiye’yi seçmesinden memnuniyet duymalı. Uzmanlar, ziyaretin, Obama yönetimi tarafından ısrarla muhatap alınmadığı hissine kapılan Ankara’ya Trump’ın öncelik verdiğinin bir işareti olduğu görüşünde.

Gazeteci Semih İdiz, Pompeo’nun ziyaretinin çok önemli olduğunu ve Ankara’nın bu ziyareti kesinlikle hafife almadığını dile getiriyor. İdiz, hangi gerginlikler olursa olsun her iki tarafın da iki ülke için önemli olan meselelere yaklaşımlarında ortak payda arayışı içine girmeye çalışacaklarına inanıyor.

Washington’un IŞİD’le mücadelede YPG’ye destek vermesi, CIA Başkanı Pompeo’nun Ankara ziyareti sırasında ele alınan konulardan biriydi. Ankara, Washington’un, PKK’nın uzantısı olmakla suçladığı YPG’ye verdiği desteği sonlandırmasını istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk güçlerin YPG’nin yerini alabileceğini ısrarla vurgulamaya devam ediyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Pompeo’nun ziyaretinden önce Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın, IŞİD’le mücadelede Amerika ile işbirliği yapacağını, mücadelenin bu şekilde daha etkili olacağını düşündüklerini söyledi. Bakan, IŞİD’in hem Irak hem de Suriye’den temizleyeceği vaadinde bulundu.

Uzmanlar, başta Savunma Bakanlığı olmak üzere Washington’da birçok çevrenin YPG’yle ilişkileri kesmeye hazır olmadığını kaydediyor. Washington, Kürt milisleri, IŞİD’le mücadelede hala en etkili güç olarak görmeye devam ediyor. Amerikan özel güçleri ile yakın işbirliği içinde olan milisler, IŞİD’in başkent olarak ilan ettiği Rakka’ya doğru ilerliyor.

Öte yandan Türk güçlerin Suriye’deki El Bab’ı IŞİD’den geri alma mücadelesi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın El Bab’ın kısa süre içinde geri alınacağına dair verdiği sözlere rağmen cihatçılar, kentin kontrolünü ellerinde tutuyor.

Kadir Has Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Soli Özel, El Bab’da zafer kazanmanın beklenenden çok daha zor olacağının anlaşıldığını kaydediyor. Rus savaş uçaklarının dün yanlışlıkla Türk güçlerini vurması sonucu üç Türk askerinin ölmesi, 11’ininse yaralanması, mücadeleye yeni bir darbe daha indirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziye mesajı iletti. Her iki tarafın da El Bab’daki mücadelede işbirliğini geliştirme taahhüdü verdikleri bildiriliyor.

Uzmanlara göre CIA Başkanı Pompeo, YPG meselesiyle ilgili olarak bir orta yol bulmayı amaçlıyor.
Gazeteci Semih İdiz, Trump’ın, başkanlık kampanyası sırasında Kürtler ve Türkler’in işbirliği yapmalarını sağlayacağını söylediğini hatırlatıyor. Ancak İdiz’e göre bu kolay bir iş değil çünkü Kürt meselesinin sadece Suriye değil, Türkiye içinde de yansımaları var, ayrıca PKK’nın Türkiye’deki saldırıları nedeniyle Kürt terörüyle ilgili ciddi soru işaretleri var.

Nisan ayında yapılması planlanan anayasa referandumu, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık kampanyasını, terörle mücadele platformu üzerinden yürütüyor. Uzmanlara göre referandum sonrasına kadar Ankara’nın terörle mücadele meselesi üzerindeki tutumunda herhangi bir yumuşama beklenmiyor.

Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’in iadesinin de CIA Başkanı Pompeo’nun ziyaretinin ana başlıkları arasında yer aldığı söyleniyor. Ankara, 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Fethullah Gülen’in iadesini istiyor. Washington’un Gülen’in iadesi konusunda şimdiye kadarki tutumu, Amerika-Türkiye ilişkilerinde gerginliğe yol açtı. Uzmanlar, Trump’ın da tıpkı Obama gibi çok fazla manevra alanına sahip olmadığı görüşünde. Bunun medeni, Gülen’in iadesinin siyasi olmaktan çok hukuki bir mesele olması.

Uzmanlar, Mike Pompeo’nun ziyaretini Washington’un gerginlikleri hafifletme girişimi olarak algılayacak olan Ankara’nın beklentilerini yükselteceği görüşünde.
Semih İdiz buna ek olarak Ankara’da, Trump yönetiminin daha çok adım atmaya hazır olduğu şeklinde bir inanışın hakim olduğunu kaydediyor.

Darbe girişimi ve Gülen’in Amerika’da ikamet ediyor olması, Amerika ve Türkiye arasında gerginlik yaratmaya devam ediyor. AKP yanlısı medya ve kabinedeki birçok bakan, Washington’un 15 Temmuz darbe girişiminde parmağı olduğunu iddia ediyor; Washington ise bu iddiaları ısrarla reddediyor.

Amerika’nın darbe girişimini kınamada geciktiği şeklinde bir algının hakim olması ve kimi Amerikalı siyasetçilerin darbe girişimi sonrasında arzu edilen ve beklenen düzeyde destek vermemesi, Ankara için hala adeta açık bir yara. Pompeo’nun darbe gecesi attığı Twitter mesajında Türkiye’yi “totaliter İslamcı diktatörlük” olarak tanımlaması ise hala tartışılıyor. Twitter mesajı, daha sonra Pompeo tarafından silinmişti.