Birleşmiş Milletler’in ev sahipliğinde Cenevre’de düzenlenecek Suriye’nin geleceği toplantısına, PYD’nin davet edilmemesi Türkiye’yi memnun etse de barış görüşmeleri tehlikeye girmiş görünüyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan PYD Avrupa Temsilcisi Zuhat Kobani, bölgenin yüzde 16’sını kontrol ettiklerini, PYD’nin davet edilmemesinin, Suriye’nin kuzeyini bir tarafa bırakmak anlamına geleceğini söyledi.
Avrupa, ABD ve Rusya gibi ülkelerin desteği ve Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın davetiyle düzenlenecek görüşmenin ilk tarihi 22 Ocak’tı. Önce 25 Ocak’a ertelenen toplantının şimdi de 1 Şubat’a kalacağa benziyor. Zira Kürtlerin toplantıda nasıl temsil edileceği belirsiz ve Türkiye’nin PKK’nın Suriye kolu olarak gördüğü Demokratik Birlik Partisi PYD’ye davet gitmiyor.
PYD: Yüzde 16’sını temsil ediyoruz
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan PYD Avrupa Temsilcisi Zuhat Kobani, Cenevre görüşmesindeki son durumu şöyle anlattı:
“Herkes masaya kendi ekibini yerleştirmeye çalışıyor. Suriye sorunu sadece Suriye’deki demokratik güçlerin bir araya gelerek tartışmasıyla çözülebilir. Ama siz birileri katılacak, birileri katılmayacak derseniz sorun çözülmeyecektir. Eğer birinci, ikinci, üçüncü Cenevre buluşmaları olması istenmiyorsa o zaman sorunlara doğru yaklaşılması gerekir. Suriye’nin kuzeyinde yüzde 16’sını biz kontrol ediyoruz. Eğer PYD katılmazsa ne anlama gelir? ‘Suriye’nin kuzeyini bir tarafa bırakıyoruz’ anlamına gelir. Bu durum da Suriye’nin parçalanmasıdır. BM’nin irade göstermesini bekliyoruz, diğer devletlerin etkisinde kalmasın. Eğer Sayın Mistura irade gösterebilirse biz her çözüme varız.”
Zuhat Kobani, sadece Birleşmiş Milletler ile değil Rusya ile Amerika ile de temas halinde olduklarını söyledi. Kobani, “Diyorlar ki ‘Katılımınız olacak ama belki ilk turda değil’. Meclis (Suriye Demokratik Konseyi) kendilerine 30 kişilik bir liste gönderdi. Biz Mistura’dan gelecek yanıtı bekliyoruz şimdi. O yanıta göre tutumumuzu açıklayacağız” dedi.
Kobani, Amerika’nın PYD’yi dost olarak gördüğünü ancak durumu zor olan Washington’un balans ayarı tutturmaya çalıştığını savundu.
“Cenevre kararlarını uygulamayız”
PYD olarak Cenevre konusunda net bir tutuma sahip olduğunu belirten Kobani, katılmadıkları bir toplantıdan çıkan herhangi bir kararı kabul edemeyeceklerini ve PYD’ye uygulanamayacağını vurguladı.
Kobani, YPG’nin Cerablus’ta IŞİD’e karşı operasyon düzenleyeceği iddialarıyla ilgili de “Biz siyasi parti olarak buna karışmıyoruz. YPG ve Demokratik Suriye kuvvetleri kendi aralarında organize ediyorlar. Ama siyasi tutumumuz DAEŞ mutlaka oradan çıkarılmalıdır” ifadesini kullandı.
Bu arada Suriye Demokratik Konseyi Eşbaşkanı Heysem Menna da, PYD yoksa toplantıya katılmayacağını duyurmuştu. Menna’nın yanı sıra Konsey Başkan Yardımcısı ve Kürt siyasetçi Ilham Ahmed de Cenevre’ye davet aldığını Reuters’e açıklamıştı. Ancak Ahmed’in de PYD’nin katılımı olmaması halinde toplantıyı boykot edeceği öğrenildi
Nazmi Gür: Kürtler olmazsa Cenevre sonuçsuz kalır
HDP’de dış ilişkiler konusundaki uzman isim, eski milletvekili Nazmi Gür de, Amerika’nın Sesi’ne Türkiye’nin PYD’ye karşı takındığı tutumu şöyle değerlendirdi:
“Cenevre Konferansı ile çözüm umudu doğmuş iken BM gözetiminde 18 ay sürecek geçiş süreci maalesef Türkiye’nin olumsuz tutumu nedeniyle akamete uğrayacak. Suriye’deki iç savaşta Türkiye’nin rolü çok iyi ortada. Batılı ülkelerce terörist olarak görülen birçok grubu desteklediği ortada. Bu radikal örgütlerin masada olmasını ısrarla Suriye rejimi karşısında oturtmaya çalışan Türkiye, DAEŞ’a karşı en büyük mücadeleyi veren seküler güçlerin ise bu masada olmasını istemiyor. Çok haksız bir yaklaşım. Hem Suriye’nin yapılanmasında Kürtlerin anahtar bir rol oynayacağı bütün dünyada kabul görmüş iken Türkiye’nin Kürt fobisi ile bir karşı çıkışını anlamak çok zor. Ama şu anda Türkiye’nin karşı çıktığı şey Suriye’nin geleceğidir. Görüşmelere de doğrudan katılacak olan Suriye Demokratik Konseyi. PYD de bunun içerisindedir. Kürtlerin olmaması Cenevre’yi de sonuçsuz bırakacaktır. Türkiye’nin daha yapıcı yaklaşması gerekirdi.”
CHP: Elimizdeki tek umut ışığı
CHP’de Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da, Türkmenleri anımsattı. Yılmaz, “Cenevre'deki konferansın amacı Suriye'dir. Krize diplomatik çözüm bulunması gerekiyordu. PYD’nin olmayacağı teyid edildi. Ancak yarınki listeyi beklemek gerekir. Cenevre’deki süreçte tüm unsurların temsil edilmesi gerekir ki Kürtler, Araplar, Sünniler biz hepsinin temsil edilmesini destekliyoruz. Türkmenlerden de yoktu, bakalım yarın davet edildiler mi göreceğiz. Elimizdeki tek umut ışığı bu diplomatik çabasını başarıya ulaşmasıdır” dedi.