Reuters: “IŞİD Irak ve Suriye'yi Yeniden Tehdit Ediyor”

In this Tuesday, Nov. 13, 2018 photo, an Iraqi soldier watches smoke rising after an airstrike by US-led International coalition warplanes against ISIS, on the border between Syria and Iraq in Qaim, Anbar province, Iraq. More than a year after this…


Son kalesini üç yıl önce kaybeden IŞİD, Irak'ın kuzeyindeki güvenlik yetkilileri, yerel liderler ve bölge sakinlerine göre birçok alandaki merkezi kontrol noksanlığından yararlanarak yeniden bir tehdit unsuru olarak ortaya çıkmaya başladı.

IŞİD geçmişteki gücünden çok uzak olsa da çoğunlukla bağımsız olarak hareket eden militan hücreleri, Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeydoğusunda hala varlıklarını sürdürüyor. Bu hücrelerin son aylarda giderek artan saldırılar düzenledikleri gözleniyor.

Irak'ın kuzeyindeki özerk Kürt bölgesinde faaliyet gösteren Peşmerge güçlerine mensup üst düzey yetkili Cabar Yaver, Süleymaniye'de Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, "IŞİD 2014'te olduğu kadar güçlü değil. Kaynakları sınırlı ve güçlü bir ortak liderliğe sahip değil. Ancak siyasi anlaşmazlıklar çözüme kavuşmadığı sürece IŞİD geri gelecek" şeklinde konuştu.
Kimileri, IŞİD'in yeniden faaliyete geçmeye başlayacağından endişe ediyor.

IŞİD, Ocak ayı sonunda uzun bir aradan sonra Irak ordusuna yönelik en kanlı saldırılarından birini düzenledi. Güvenlik kaynaklarına göre Celula kasabası yakınındaki saldırıda 11 asker öldürüldü.

Aynı gün IŞİD militanları, tutuklu bulunan IŞİD mensuplarını özgürlüklerine kavuşturmak amacıyla, ABD'nin desteklediği Kürt milislerin kontrolundaki Haseke hapishanesine baskın düzenledi.

En az 200 tutuklu ve militanın, 40 Kürt askerin, 77 gardiyanın ve dört sivilin öldüğü hapishane baskını, IŞİD'in 2019 yılında çökertilmesinden sonra düzenlediği en büyük saldırıydı.

Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin doğusundaki yetkililer ve bölge sakinleri, saldırından silahlı gruplar arasındaki rekabeti sorumlu tutuyor. Irak, Suriye, İran ve ABD liderliğindeki kuvvetler IŞİD'in mağlup edildiğini ilan ettikten sonra kontrol altında tuttukları bölgelerde birbirleriyle rekabete girişmişti.

Şimdi İran'ın desteklediği milisler ABD güçlerine saldırırken Türk kuvvetleri, ayrılıkçı Kürt militanları bombalıyor. Bağdat ve Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgesi arasındaysa bölgesel anlaşmazlıklar devam ediyor.

Gerginliğin güvenliğe ve bölgesel idareye zarar vermesi, IŞİD'in bir zamanlar beslendiği karmaşayı körüklüyor.

Yerel yetkililere göre her askeri karakol arasındaki ücra tarım alanları, IŞİD militanlarının saklanma noktaları haline geldi.
Benzer bir durum, Irak'ın kuzeyinden Suriye'ye uzanan, bir zamanlar IŞİD egemenliği altında olan, dağlardan ve çölden oluşan yaklaşık 650 kilometrelik koridorda da yaşanıyor.

Diyala vilayetine bağlı Celula gibi kasabalar, binaların enkaz haline geldiği, beş yıl ve öncesinin şiddetli çatışmalarının izlerini taşıyor. Farklı silahlı grupların öldürülen komutanlarını onurlandıran pankartlar, kasabanın meydanlarında boy gösteriyor.

Irak'taki anlaşmazlıklar

IŞİD'in faaliyet gösterdiği Irak'ın bazı bölgelerinde ana anlaşmazlık, Bağdat'taki hükümet ve kuzeydeki bölgesel Kürt yönetimi arasında yaşanıyor. Stratejik öneme sahip Kürt bölgesindeki zengin petrol yatakları üzerinde hem Bağdat, hem de Kürtler hak iddia ediyor.

Cihatçıların Irak'ta son aylarda düzenlediği en kanlı saldırılar, bu bölgelerdeydi. Yerel yetkililerin IŞİD'e bağlı militanları sorumlu tuttuğu saldırılarda çok sayıda asker, Kürt savaşçı ve bölge sakini hayatını kaybetti.

Üst düzey Peşmerge yetkili Cabar Yaver'e göre IŞİD militanları, yeniden örgütlenmek için Irak ordusunun, Kürt ve Şii milislerin kontrol ettiği güvenlik noktaları arasındaki sahipsiz alanları kullanıyor.

Yaver, "Irak ordusu ve Peşmerge güçleri arasındaki boşluk bazen 40 kilometreyi buluyor" dedi.

Iraklı ordu komutanı Muhammed Caburi, IŞİD militanlarının 10-15 kişilik gruplar halinde faaliyet gösterdiğini söyledi.

Iraklı komutan, bölgesel kontrol üzerinde anlaşmaya varılamaması nedeniyle ne Irak ordusu ne de Kürt güçlerin IŞİD militanlarını takip ettiğini kaydetti ve Reuters'a yaptığı açıklamada, "IŞİD'in aktif olduğu yerler, bu bölgeler" dedi.

Teoride İran'la aynı çizgide yer alan Irak devletine ait milis güçler, Irak ordusuyla eşgüdümlü hareket ediyor. Ancak yerel yetkililer, bunun her zaman olmadığını söylüyor.

Tartışmalı bölgelerden birinde bulunan Saadiya kasabasının belediye başkanı Ahmed Zargoş, "Sorun, yerel komutanların, ordunun ve milis güçlerin bazen birbirinin yetkisini tanımamasından kaynaklanıyor. Bu da IŞİD militanlarının boşluk olan alanlarda faaliyet göstermesi anlamına geliyor" dedi.

Suriye ve sınırlar

Tartışmalı bölgede uzanan koridorun diğer ucunda, yani Suriye'deki IŞİD militanları, bazı yetkili ve uzmanlara göre, nüfus yoğunluğunun seyrek olduğu bölgelerde yaşanan kafa karışıklığından yararlanıyor.

Düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü'nden Charles Lisner, "IŞİD militanları gece saatlerinde köy ve kasabalara gidiyor ve istedikleri gibi faaliyet gösteriyor, gıda ürünlerini yağmalıyor, işlerlerini korkutuyor, yerel halkı haraca bağlamakla tehdit ediyor. Etnik, siyasi ve mezhepsel çatlakları kendi avantajlarına kullanıyorlar" diyor.

Suriye hükümet güçleri ve İran'ın desteklediği milisler Fırat Nehri'nin batısında, ABD'nin desteklediği Kürt güçlerse doğusunda bulunuyor.

Tablonun Irak tarafı da karmaşık.

İran, Türkiye, Suriye ve Batı'yla aynı çizgide bulunan asker ve savaşçılar, bölgenin farklı kısımlarını kontrol altında tutuyor.
Batılı ve Iraklı yetkililere göre İran ve İran'a bağlı milisler, Tahran'ın Suriye ve Lübnan'a kapısı olarak görüşen Irak-Suriye sınır geçişlerinde kontrolu sağlamayı amaçlıyor.

ABD'li yetkililer, bu milisleri, IŞİD'la savaşmak için Irak ve Suriye'de konuşlanan 2 bin kadar Amerikan askerine saldırmakla suçluyor. Tahran'dan ise İran'ın bu meseleye dahil olup olmadığına ilişkin açıklama gelmedi.

Türkiye ise kuzey Irak'ta, Irak sınırının her iki tarafında faaliyet gösteren ayrılıkçı Kürt militanlara karşı silahlı insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenliyor.

Halifeliğin çöküşü

IŞİD, en güçlü olduğu 2014-2017 yılları arasında milyonlarca insanın yaşadığı bölgeleri egemenliği altında tutmuş, dünya genelinde birçok kente düzenlenen saldırıların sorumluluğunu üstlenmiş ya da benzer saldırıları düzenleyenlere ilham kaynağı olmuştu.

IŞİD'in eski lideri Ebu Bekir El Bağdadi, 2014 yılında Irak ve Suriye'nin dörtte biri üzerinde halifeliğini ilan etmiş, 2019 yılındaysa ABD özel güçlerinin Suriye'nin kuzeybatısına düzenlediği operasyonda öldürülmüştü.

Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki silahlı güçler, tümü IŞİD'in düşmanı olan çok sayıda grubun, yeniden canlanma girişiminde bulunması durumunda örgütü ezeceklerini söylüyor.
Haseke hapishanesi baskını sonrasında IŞİD'le mücadele eden ABD liderliğindeki askeri koalisyon, yaptığı açıklamada, son saldırıların örgütü zayıflattığını kaydetti.

Ancak bölgedeki tüm yerel toplumlar, aynı görüşü paylaşmıyor.
IŞİD'in 2014 yılında ele geçirdiği ve binlerce Ezidi'yi katlettiği Sincar kasabasından kamu görevlisi Hüseyin Süleyman, "Suriye hapishane saldırısından sonra IŞİD'in geri gelmesinden korkuyoruz. IŞİD geçen sefer Suriye'den gelmişti. Iraklı askerler ve Kürt güçler o zaman da buradaydı ama kaçmışlardı" diyor.