Bir Rus jetinin Türk hava sahası içinde ihlal halindeyken düşürülmesi, Ankara’nın ABD ve Batı ile bağlarını güçlendiriyor. Türkiye’nin IŞİD’e göz yumduğu ve hatta destek verdiği iddialarının özellikle Rus jetinin düşürülmesinden sonra dikkat çekici ölçüde arttığı görülürken Washington ile Ankara arasında IŞİD türü radikal İslamcı terörizme karşı “işbirliği ve eşgüdümlü hareket etme” eğilimi kuvvet kazanmaya başladı.
“Uluslararası koalisyonun aktif bir parçasıyız”
Amerika’nın Sesi”ne konuşan bir Türk diplomatik kaynak, “Amerika da Meksika ile sınırını tamamen kontrol edemiyor. Bu kolay iş değil. Türkiye’den Suriye’ye IŞİD geçişleri olabilir. Ancak, bunu dünyaya sanki Türkiye kasıtlı yapıyormuş gibi sunmak saçmalıktır,” dedi. Aynı kaynak, Türkiye’nin IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun “aktif bir parçası” olduğunun altını çizdi. Üst düzeyli bu kaynak, “Askeri konulara giremem. Ancak, yakın gelecekte ABD ile IŞİD’e karşı ortak bir operasyon yapmayı görüştüğümüzü teyit edebilirim,” diye konuştu. Aynı Türk kaynak, ABD’nin silah sağladığı PYD’yi Ankara’nın “terörist” olarak nitelemesi konusunda, “ABD bizi anlamaya başlıyor” ifadesini kullandı.
Ankara, PKK ile bağlantılı olan PYD ve silahlı kolu YPG’yi terörist olarak tanımlıyor. Washington ise PKK için “terörist” derken, Suriye’de PYD ve YPG ile “IŞİD’e karşı” işbirliği yapıyor ve koordineli hareket ediyor.
Psikolojik savaş
Potomac Enstitüsü’nün terörizm uzmanlarından Prof. Yonah Alexander, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Türkiye IŞİD’e destek vermiyor,” dedi. Türkiye’nin “NATO’nun güvenilir bir üyesi” olduğunu vurgulayan Yonah Alexander, IŞİD konusunda Ankara’ya yöneltilen işbirliği iddialarının “psikolojik savaş” olduğunu söyledi. Prof. Alexander, “Türkiye’nin ABD’ye, ABD’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var. Birlikte aramızdaki her görüş farklılığı için çare üretiriz” yorumunda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, dün Brüksel’de yaptığı açıklamada, IŞİD ile mücadelede Ankara’nın kararlı olduğunu ifade etti.
“Türkiye IŞİD’e pasif destek veriyor”
Türkiye’nin IŞİD’in faaliyetleri konusunda “başka tarafa bakmayı tercih ettiği” ve Suriye’deki El Kaide bağlantılı unsurlara destek verdiği yolundaki iddialar yeni değil. İktidara muhalif Türk politikacılar da benzeri suçlamalarda bulunuyorlar. CHP Milletvekili Mahmut Tanal, geçen hafta, MİT TIR’larının IŞİD’e silah taşıdığı iddiasını tekrar gündeme getirdi. HDP Milletvekili Feleknas Uca, IŞİD’in Gaziantep’te bir “sanal köle pazarı” kurduğuna ilişkin iddiayı İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya yönelik bir soru önergesi olarak TBMM gündemine taşıdı.
Amerikalı Ortadoğu uzmanı Michael Rubin, kısa süre önce Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, Türkiye’nin IŞİD’e “pasif destek” verdiğini belirtti. Bir diğer Amerikalı Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Alan Makovsky, Ankara’nın önceliğinin “Beşar Esad ve PKK” olduğuna işaret ederek, sınırdan geçişler ve sınır denetimi konusundaki kuşkuların var olmayı sürdürdüğünü kaydetti. ABD Savunma Bakanı Ash Carter de bu hafta Kongre’de ifade verirken Türkiye’nin sınır geçişleri konusunda yeterli olamadığını belirtti.
Türk güvenlik güçleri, son birkaç aydır, IŞİD’in Türkiye’deki ağları ve hücrelerine karşı sık sık baskınlar düzenliyor. Bir dizi IŞİD militanı ile kuşku duyulan çok sayıda kişi yakalandı, gözaltına alındı, tutuklandı ya da sınırdışı edildi. Çok sayıda kişinin Türkiye’ye girişi yasaklandı. Birkaç ay önce, Türkiye, İncirlik Üssü’nü IŞİD’e karşı hava saldırıları düzenleyen uluslararası koalisyonun savaş uçaklarına açtı. Son bir hafta içinde de Fransa ve Almanya üssü kullanmak için Türkiye’ye başvuruda bulundu.