Rüyalarla Terapi Olmak Mümkün

Rüyalarla Terapi Olmak Mümkün

Rüyaların gizemini çözmek insanoğlunun tarihin başlangıcından beri hedeflerinden biri olmuştur. Rüyaların ne anlama geldiği ya da ne gibi bir işlevleri olduğu en çok yanıtı aranan sorulardandır hep. İşte California Eyaleti’ndeki Berkeley Üniversitesi uzmanları da bu sorunun yanıtını arayanlardan oldu.

Rüyaların işlevi konusunda bir araştırma yapan uzmanlar, uykunun rüya görülen aşamasında beynin duygusal deneyimleri işlemlediğini ve kötü anıların olumsuz etkilerini yumuşatacak bir sürece girdiğini tespit etti.

Araştırmanın yazarlarından Matthew Walker, bu durumu kısaca şöyle özetliyor:

“Rüya aşaması eşsiz bir nörokimyasal yapıya sahip. Bu yapı, bize bir çeşit terapi sağlıyor. Rüyalar, bize acı veren kötü anılarımızın keskin uçlarının törpülendiği bir terapi gibi adeta.”

Amerikalı uzmanlar, sağlıklı bireylerin uyku sürelerinin yüzde 20’sinin rüya görerek yani REM (Hızlı Göz Hareketleri) uykusunda geçtiğini söylüyor.

Berkeley Üniversitesi’nin araştırmasında iki gruba ayrılan deneklere duygusal mesajlar içeren fotoğraflar gösterildi. Bir grup hem sabah hem de akşam birer kez olmak üzere bu 150 fotoğrafa baktı. Diğer grup ise fotoğraflara gece baktıktan sonra uyudu ve daha sonra sabah bir kez daha fotoğrafları inceledi. Sonuçta fotoğraflara baktıktan sonra uyuyan deneklerin ertesi gün aynı fotoğraflara verdikleri duygusal tepkilerin daha hafif olduğu saptandı. MR taraması yapılan deneklerde, uyku sonrası beynin duyguları yöneten bölümündeki faaliyette de bir azalma görüldü.

Uzmanlar REM uykusu (rüya görülen uyku aşaması) sırasında stresle ilişkili norepinefrin adlı beyin kimyasalının ciddi şekilde düşüş gösterdiğini vurguluyor. Dolayısıyla, bu kimyasalın beyinde azalması sayesinde kişiler rüya gördükleri sırada aslında kötü anılar ve olumsuz duygularına ilişkin bir çeşit terapiden geçmiş oluyorlar.

Berkeley uzmanları bu araştırmayı, uyku ve ruhsal hastalıklarla ilgili yeni araştırma ve tedavilerin yolunu açacak bir gelişme olarak yorumluyor.