Microsoft, 2022 Ocak ayında bir oyun şirketi olan Activision Blizzard’ı almayı planladığını açıklamış ve 69 milyar doları gözden çıkarmıştı. Uzmanlara göre Xbox oyun siteminin üreticisi olan Microsoft’un neden böyle bir hamle yaptığı sorusunun yanıtının ne olduğu hayatımıza girmeye başlayan Metaverse gerçeğiydi.
Meta fiziki mal ve hizmetleri, verse de onun tam tersi sanal bir gerçekliği temsil ediyor, metaverse dünyasında. İki kelimenin birleştirilmesi yeni uçsuz bucaksız bir evren çıkardı karşımıza.
2000’li yıllardan sonra dijitalleşmede çok hızlı adımlar atıldı. Metaverse de kendi toplumu, ekonomisi olan ama merkeziyetçiliği reddeden bir oluşum olarak hayatın bir parçası oluyor - oluyor çünkü daha emekleme aşamasında. Tek bir metaverse evreni yok, onbinlerce metaverse platformu kullanıcılarına yeni imkanlar sunmak için yeni projeler açıklıyor.
Bir sanal evrenden bahsediyoruz. Ama bu evren çok boyutlu.
Günlük hayatınız dijital ortama taşınıyor, ya da şöyle demek daha doğru olur; ‘dijital ve fiziksel dünyanın birleştiği merkezi bir yapısı olmayan sanal bir evren’ Metaverse ile yaşanıyor.
Aslında Metaverse’ü bir zincir gibi düşünün, onun halkalarının oluşturduğu yeni bir yapı. Bu yapının ekonomisi, toplumu, sanatı, sporu var. Aklınıza gelebilecek fiziksel ortamda var olan her türlü değerin sanal ortamda karşılığı olduğu uçsuz bucaksız bir evren.
Blok zinciri ve dijital oyun sektörü
O evrenin halkalarından birisi ‘blok zinciri’ (Block Chain) teknolojisi. 2008 yılında hayatımıza giren blok zinciri teknolojisi ile birbirine bağlı bloklarda veri depolanmaya başlandı. Verilerin bir zincir üzerinde bulunması ekonomik her türlü işlemin bu ağlar üzerinden yapılmasına olanak sağladı, zamandan kazanıldı, işlem hacimleri arttı. Metaverse’in belki de olmazsa olmazlarından birisi blok zinciri.
Birçok fonksiyonun biraraya gelmesiyle oluşan Metaverse platformlarının aslında oluşmasında dijital oyun sektörünün payının da blok zinciri kadar önemli olduğunu söylemek gerekiyor. Şimdi belki de Microsoft’un neden 69 milyar dolar harcayarak bir oyun şirketini almaya çalıştığını yavaş yavaş anlıyoruz.
Bu arada Microsoft 2022 Ocak ayında planını açıkladıktan sonra İngiltere Rekabet ve Pazarlama Kurumu (CMA) 2022 Eylül ayında satın alma işleminde yapılan anlaşma için inceleme başlattı ve 2023 Nisan ayında da anlaşmanın bulut oyun pazarının geleceğini değiştireceğine yönelik endişeleri gerekçe göstererek satın almayı engelledi.
Konu aynı zamanda ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun (FTC) da gündemindeydi. FTC’nin endişeleri İngiliz Rekabet kurumundan farklıydı. FTC, anlaşmanın Microsoft'un Activision'ın oyun kalitesini veya Nintendo 7974.T konsolları ve Sony Group Corp'un 6758.T PlayStation gibi rakip konsollardaki oyuncu deneyimini düşürmesine, fiyatlandırmayı manipüle etmesine veya Activision içeriğine erişim koşullarını ve zamanlamasını değiştirmesine izin verebileceği endişesini taşıyordu.
İtirazlara rağmen satış işlemiyle ilgili son karar 12 Temmuz’da San Francisco’da bir mahkemeden geldi. Mahkeme, Microsoft lehine satış işleminin gerçekleşebileceğini açıkladı. Ancak ABD Federal Ticaret Komisyonu’nu San Francisco Mahkemesi’nin kararını 15 Temmuz’da bir üst mahkemeye götürerek kararında direndiğini gösterdi.
Microsoft Başkanı Brad Smith basında yer alan açıklamasında hızlı karar için mahkemeye minnettar olduklarını belirterek, "Bu süreç boyunca tutarlı şekilde gösterdiğimiz gibi, yasal kaygıları gidermek için işbirliği içinde çalışmaya kararlıyız" diyordu.
Dijitalleşmenin önünü açan oyun sektörü oldu. Ama o zamanlar oyun platformu dünyasında birlik yoktu. Oyun platformlarının gelişmesiyle birlikte sektörün sahipleri de ortaya çımaya başladı. Sanal ortamda oynanan oyunların gerçeklerinden bir farkı kalmamıştı. Teknoloji şirketleri madeni keşfetti ve yatırımlarını genişletti. Microsoft’un 69 milyar dolarlık hamlesi de bize bunu gösteriyor.
Zincirin diğer halkası NFT’ler
Non-fungible token yani NFT, dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve bu nedenle birbirinin yerine kullanılamayacağı anlamına geliyor. Bu sistem blok zincir yapısında dijital bir defterde depolanan bir veri birimi olarak tanımlanıyor.
Biraz daha açayım, NFT Türkçe ’deki anlamı itibariyle Nitelikli Fikri Tapu anlamında kullanılıyor. Örneğin sanal ortamda bir avatar ürettiğinizde, bununla Metaverse dünyasında yer alıyorsunuz anlamıma gelmiyor. Öncelikle ürettiğiniz değerin benzersiz olduğunun kanıtlanması gerekiyor.
Sanat, müzik, dijital oyunlar ile ilgili ögeler ve videolar gibi gerçek dünyadaki nesneleri temsil eden dijital varlıklar benzersiz oldukları kanıtlı olduğu takdirde NFT olarak kabul ediliyor ve genellikle de kripto para birimiyle çevrimiçi olarak alınıp satılıyorlar.
Metaverse’ün sağladığı bu sanal evrenin ucu bucağı yok, istediğiniz her türlü değeri satın alabilirsiniz. Örneğin Ay’da bir arazi satın alma imkanınız var. Ay’daki araziyi bir dijital varlık olarak bir değer olarak satın alırsınız, siz araziyi satın aldıktan sonra elinizden de istediğinizde çıkarabilirsiniz.
Alış ve satış için üretilen NFT pazarları bunun için kuruluyor. OpenSea, Rarible , SuperRare, Axie Infinity Marketplace, Mintable gibi pazarlarda milyonlarca dolarlık işlem yapılıyor. Ama burada her satıştan NFT’nin yaratıcısına da komisyon vereceğinizi unutmayın.
Alınıp satılan değerler o platformun kullandığı kripto para birimi üzerinden yapılabiliyor. Örneğin en popüler pazarlardan OpenSea’den alış veriş için önce Ethereum kripto parasının sahibi olmanız gerekiyor.
Metaverse yatırımları ve Fintech
Metaverse evreninde yer alan teknoloji şirketleri, bankalar her geçen gün artıyor. Metaverse aracılığıyla bireyler, yaşam alanlarının rahatlığından dünya genelindeki herhangi bir bankaya anında sanal olarak seyahat ederek finansal işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Büyük bankalar gerçek varlıklarının, işlemlerinin, sistemlerinin dijital bir kopyasını Metaverse’e taşıyorlar.
Buna da Dijital İkizler deniyor Aslında bunu da Fintech olarak adlandırıyorlar. FinTech şirketleri, sahip oldukları teknolojileri yapay zeka, veri bilimi, blok zinciri ile daha güvenli, hızlı ve verimli hale getirmek için geleneksel finans sektörlerine entegre ediyor.
FinTech, "finans" ve "teknoloji" terimlerinin birleşiminde oluşan bir terim olarak hayatımıza girdi. Terim, geleneksel finansal hizmetleri kolaylaştırmak, dijitalleştirmek ve otomatikleştirmeyi amaçlayan yeni teknolojiyi tanımlamak için kullanılıyor.
Metaverse bankacılığında Fintech
Bankalar ve finans kurumları, Metaverse'e doğru ilerliyor ve sanal gerçeklikte müşterilerle iletişim kurabilir hale geliyor. Büyük bankalar artık klasik bankacılık işlemlerini Metaverse sanal evrenine taşıyorlar. Bunun içinde ellerinde bulunan varlıkların nasıl dijitalleştirileceği konusunda Fintech şirketleriyle beraber çalışıyorlar.
Metaverse evrenine giren bankaların müşterilerine hizmet sunma konsepti tüketicilere sanal ödemeler yapma ve şube özelliklerini sanal olarak deneyimleme imkanı sağlıyor.
Bankacılıkta yapay zeka
Bankalar ve finans kurumları var olan klasik bankacılık hizmetlerinin yarattığı fiziksel engelleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Fintech ile Metaverse sanal gerçeklik yapay zekasıyla hizmetlerin hem etkileşimli ve sürükleyici olması için çalışıyor.
Finans kurumları ve Fintech firmaları, fiziksel engelleri ortadan kaldırmak ve Fintech'i Metaverse sanal gerçeklik yapay zekası aracılığıyla daha çekici, daha etkileşimli ve sürükleyici hale getirmek için birlikte çalışıyorlar. Finans kurumları, Metaverse için yeni ürünler yaratarak geride kalmak istemiyor.
Bankalar ve finans kurumaları geleneksel olarak TradFi olarak adlandırılan geleneksel finans sistemini kullanıyor. ABD’nin en büyük bankalarından JP Morgan Chase de Metaverse’de geride kalmak istemiyor. JP Morgan, blockchain tabanlı sanal evren Decentraland’da ofis açarak Metaverse çılgınlığına katılan şirketler arasında 2022’de yerini aldı. Böylelikle ilk kez bir Metaverse platformu kendi bankasına sahip olmuş oldu.
Bank of America da, 50 bin çalışanı için gerçek müşteri durumlarını simüle eden bir VR eğitim programı oluşturdu.
Samsung, Nike ve Burger King gibi büyük şirketler de Metaverse platformunda sanal mağazalarıyla yerini almaya devam ediyor.
Metaverse ne kadar güvenli?
O kadar geniş boyutlu bir sanal evrenin verilerinin korunmasının bir o kadar zor olabileceğini düşünebilirsiniz. Bir firma, bir kurum ya da bir bakanlık verilerini kendi oluşturduğu ağ içinde serverlar üzerinde saklar. Belki bir, belki bilemediniz bir kaç server, milyonlarca bilginin depolandığı alanlar oluyor.
Metaverse, NFT, blok zinciri veri tabanları öyle belli başlı bir ya da bir kaç serverda saklanmaz o ağdaki milyonlarca server üzerinde bulunur. Bu şu demek: Elinizdeki bir metayı kaybetmeniz o ağın içinde bulunan milyonlarca bilgisayarın da hacklenmesi anlamına gelir. Tabi bundan Metaverse dünyası hack’lenemez görüşü de çıkmasın. Tabi ki metaverse platformlarına , nft’lere blok zincirlerine bir çok saldırı oluyor. İşte orada da siber güvenlik denetimleri ortaya çıkıyor.
Bir çok siber güvenlik şirketi artık metaverse platformlarıyla ortak çalışıyor. Zaten uzmanlar da bir metaverse değeri satın alacaksanız öncelikle bu platformların denetim mekanizmalarının alıcılar tarafından kontrol edilmesi gerektiği yolunda tavsiyede bulunuyor. Sonuçta uzmanlar metaverse sanal platformlarından alacağınız bir nft’nin sizin banka hesabınızda bulunan paradan daha güvenli bir ortamda olduğunu belirtiyor.
Metaverse’te oyunlar, eğlence ve alışveriş popüler
Dünya yapay zekayı yeni yeni tanımaya çalışıyor. Metaverse ise yapay zekanın büyümesini henüz yakalayamadı. Giderek daha fazla şirket ve organizasyon metaverse’e katılıyor ve sanal evrende yerlerini almaya çalışıyor.
Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company’nin, Haziran sonu yayınlanan araştırma raporunda metaverse’ün potansiyel geleceği ile ilgili ip uçları yer alıyor. Raporun adı "Metaverse'de Değer Yaratma."
Çalışmaya, 3 bin dört yüzden fazla tüketici ve global çapta çalışan 450 üst düzey şirket yöneticisi katıldı. Çalışmadan çıkan bulgular da ilginç; çalışmaya katılanları yüzde 59’u en az bir aktivitelerini fiziksel olarak değil de sanal dünyada yapmayı tercih ediyorlar. Buna gerekçe olarak da üst düzey insanlarla bağlantı kurma, sanal dünyaları keşfetme isteklerini göstermişler. Aslında çalışmaya katılanların sanal olarak tercih ettikleri aktiviteler de bize metaverse dünyasının gerçeklerini anlatıyor. Sanal ortamda alışveriş, sanal etkinlikler, oyunlara katılım, fitness, flört ve eğitim bulunuyor. Bu başlıklar hala emekleme aşamasında olan metaversede şu anda en çok rağbet gören etkinlikler veya ekonomik değerler diyebiliriz.
Rapor 2021'de metaverse'e yapılan toplam yatırımın 57 milyar dolar olduğunu belirtiyor. 2022'de şu ana kadar metaverse alanına 120 milyar doların üzerinde yatırım yapılırken ve bu sayının 2030'a 5 trilyon dolara ulaşabileceği belirtiliyor.
15 Temmuz’da Alman teknoloji şirketi Siemens yeni tesisleri için 1,12 miyar Euro harcadıklarını belirtirken Metaverse’ü de unutmadı. Siemens CEO'SU, Roland Busch, "Yatırımımızın en büyük kısmı araştırma ve yüksek teknoloji geliştirme alanına giderken, ürünlerimizin üçte ikisini yeniliyoruz. Üretim kapasitesini aynı yerde %60 oranında genişleteceğiz. Yeniden yapılandırma, üretim devam ederken gerçekleşecek. Ama bu nasıl mümkün? Bir simülasyon yardımıyla, Metaverse ile… " diyordu.
Metaverse’ün yapay zeka uygulamalarıyla nerelere gidebileceğini hiç hayal edebiliyor musunuz? Etmek zor çünkü metaverse hayal gücünün bir adım ötesine geçecek diye pazarlanıyor.