Türkiye’yi vuran Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan hijyen sorunları nedeniyle salgın hastalık riskinden korkuluyor.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden (KLİMİK) bir heyet bu riski yerinde görmek, incelemelerde bulunmak ve alınabilecek önlemleri tespit için deprem bölgesinde bulunuyor.
KLİMİK derneği üyesi ve İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Profesör Dr. Alpay Azap VOA Türkçe’ye, bölgede şu anda salgın olmadığını ancak salgın tehdidinin bulunduğunu söyledi.
“Enkaz altındaki bedenler salgın hastalık riski oluşturmaz”
Enkaz altındaki bedenlerin salgın hastalık riski oluşturmadığına dikkat çeken Azap, “Bizim ülkemizde bu şekilde yayılabilecek mikro organizmalar yok. Bu konuyla ilgili bir endişeye kapılmaya gerek yok. Ama tabii enkaz altındaki bu bedenlerin uygun şekilde defnedilmeleri çok önemli” dedi.
Depremde telef olan hayvanlarla ilgili enfeksiyon riski konusunda ise Azap, “Hayvanlardan insanlara bulaşan çok sayıda hastalık var. Şarbon gibi. Onlar bir sorun teşkil edebilir” diye konuştu.
“Bir an önce temiz su sağlanmalı”
Antakya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Elbistan ve Gaziantep’te incelemelerde bulunan Azap, şöyle konuştu:
“Henüz salgın hastalık başlamış durumda değil. Bölgede ishal vakaları görülüyor ama deprem olmasa da görülebilecek sayıda vakalar bunlar. Tek tük vakalar var ama bir kümelenme söz konusu değil. Salgın tehdidi var ama şu anda salgın yok.”
Solunum yolları enfeksiyonları artabileceğine dikkat çeken Profesör Azap, çünkü depremzedelerin konteynır ve çadır gibi küçük ve kapalı yerlerde yaşamaya başladıklarını kaydetti.
Azap bölgeye bir an önce temiz su sağlanması çağrısında bulunarak, “Temiz suya ulaşma zorluğu nedeniyle ishalli hastalıklarla ilgili bir tehdit var. Atıkların uzaklaştırılması konusu bir problem teşkil ediyor. Bunların sebep olabileceği bir bulaşıcı hastalık riski var. Bir an önce temiz su temin edilmesi lazım. Kanalizasyonun çalışır hale getirilmesi lazım. Şu anda taşıma suyuyla bu bölgelere su sağlanmaya çalışılıyor. Klorlama faaliyeti var ve sürekli klorlama ölçümleri yapılıyor” diye konuştu.
“Kolera ve dizanteri riski var”
Kolera gibi hastalıklarla karşılaşma riski olup olmadığına ilişkin ise Profesör Azap, bu riskin mevcut olduğunu dile getirdi. Suriye’de kolera olduğunun bilindiğini ifade eden Alpay Azap,
“Ülkemizde depremden önce kolera yoktu ama deprem bölgeleri Suriye’ye yakın yerler. Suriye de depremden etkilendiği için Suriye’den ülkemize gelen depremzedeler de oluyor. O yüzden kolera, dizanteri ve diğer ishal hastalıklarının artma riski söz konusu” dedi.
Bölgede sağlık ekiplerine ihtiyaç olduğunu dile getiren Azap, bölgeye destek için gelen sağlık çalışanlarının ise barınma sorunu olduğunu, bunun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Takip sisteminin bir an önce kurulması çağrısında bulunan Azap, “Gerçekten bir salgın hastalık başladığında bunu farkına varılması gerekiyor, bunun için de günlük vaka takiplerinin yapılması lazım” ifadelerini kullandı.