Salgın Türkiye’de İşsizliği Arttırıyor: Uzmanlar Ne Diyor?

Corona salgının Türkiye ekonomisini nasıl etkilediği tam olarak bilinmiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), son açıkladığı istihdam verileri Ocak ayındaki tabloyu gösteriyor.

Kurumun Pazartesi günü açıkladığı Şubat ayı verilerinde işsizlik oranı yüzde 13,6 olarak tespit edilse de işgücüne dahil olmayanlarının sayısının 2 milyon 120 bin arttığı, toplam istihdamın da 602 bin azaldığı dikkat çekiyor.

Doç. Çelik: ‘‘Mart ve Nisan aylarında 7-8 milyon yeni işsiz eklenebilir’’

Çalışma ekonomisi uzmanı Doç. Dr. Aziz Çelik, dar tanımlı işsizlik hesaplama yönteminin Corona salgının çalışma hayatında yarattığı tahribatı ortaya koymaktan uzak olduğunu söyledi.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Doçent Çelik, ‘‘İşsiz sayısı 4 milyon 730 binden 4 milyon 228 bine düşmüş gibi gözükse de durum göründüğünden kötü. Geniş tanımlı işsizlik, Şubat ayı itibariyle 7-8 milyon aralığında. Üstelik bunlar daha Şubat verileri. Mart ve Nisan aylarında bu sayıya 7-8 milyon yeni işsizin eklenmesi olası. Yaklaşık 700 bin kişi ücretsiz izinde. 3,5 milyon kişi kısa çalışma ödeneğine başvurdu, bunların 2,7 milyonu bu ödeneği almaya başladı. Bunlar teknik olarak işsiz kabul edilmiyor. Ama ücretsiz izinden geri dönecekler mi ya da kısa çalışma ödeneğinden faydalananların kaçı bu ödenek bittiğinde işine kavuşacak? Bu sorular TÜİK verileri açısından yanıtsız. Bu nedenle geniş tanımlı işsizlik yöntemiyle salgının istihdam etkisini anlamak daha gerçekçi. Şubat ayında 26,7 milyon çalışan olduğu görülüyor, önümüzdeki aylarda bu sayının dörtte biri istihdam dışı olarak görülebilir’’ dedi.

Sanayi üretimi Şubat’ta yüzde 2 azaldı

Çalışma ekonomisi üzerinde yoğunlaşan ekonomist, Corona salgının imalat ve sanayi sektöründen çok hizmet sektörüne yara verdiğine dikkat çekti.

TÜİK’in bugün açıkladığı Sanayi Üretim Endeksi’ndeki veriler de Doçent Aziz Çelik’i doğrular nitelikte. İşgücünün 32 milyondan 31 milyona düştüğü Şubat ayında sanayi üretiminde düşüş yüzde 2’yle sınırlı kalmış görünüyor.

Türk-İş, Hak-İş ve TİSK: ‘‘Kısa Çalışma Ödeneği 2020 yılına kadar sürsün’’

Doçent Aziz Çelik’in altını çizdiği Kısa Çalışma Ödeneği’nin (KÇÖ) süresi üç ay. Mevcut durumda bu ödenek üç ay içinde sona erecek. Ancak iki işçi konfederasyonu ve bir işveren konfederasyonu bugün ortak bir açıklama yaparak KÇÖ’nün yıl sonuna kadar uzatılmasını talep etti.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Burak Akkol imzasıyla yayınlanan talep metninde, “Açıklanan ilk pakette 3 ay süre ile uygulanmasına karar verilen Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasına bazı sektörlerde mağduriyetin olmaması amacıyla salgının olumsuz etkilerinin süreceği öngörülen yeni normalleşmeye geçiş programıyla uyumlu hale getirilerek 2020 yıl sonuna kadar imkan verilmeli. Kanunda yer alan sigortalılık ve prim ödeme şartı aranmaksızın, sadece çalışma olgusunun esas alındığı bir uygulama yapılarak tüm çalışanların Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanması sağlanmalı. Çalışma barışı ve sosyal adaletin korunması amacıyla Kısa Çalışma Ödeneği ile çalışanın ücreti arasındaki farkı ödemeyi üstlenen işverenler için getirilecek teşvik mekanizması ile uygulama özendirilmeli’’ dendi.

DİSK: ‘‘İşsizlik Sigortası Fonu işçilere tahsis edilmeli, Kısa Çalışma Ödeneği için önkoşul aranmamalı’’

Uzun zamandır diğer iki işçi konfederasyonundan farklı bir mücadele hattı izleyen DİSK ise bugün bir dizi talepte bulundu.

DİSK’ten yapılan yazılı açıklamada ‘‘İşten çıkarma yasağı devam etmeli ve istisnaları kaldırılarak yeniden düzenlenmelidir. Ücretsiz izin uygulamasına son verilmelidir. ‘Nakdi ücret desteği’ adı altında yapılan 1.168 TL uygulamasına son verilerek, bu işçilere kısa çalışma ödeneği uygulanmalıdır. Kısa Çalışma Ödeneği için ön koşul aranmamalı ve alt sınırı asgari ücret olmalıdır. Merkezi idare ve yerel yönetimlerde çalışan kamu işçilerinin haklarında bir kayıp yaşanmamalıdır. Kamu hizmeti verenler, özel sektör işçisi gibi değerlendirilerek ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneğine tabi tutulamaz. İşsizlik Sigortası Fonu sadece işçilere tahsis edilmeli ve Fon’dan yapılan işveren destek ve teşvikleri durdurulmalıdır’’ ifadelerine yer verildi.

DİSK-AR da Pazartesi günü yayınladığı ‘‘İşsizlik ve İstihdam Görünümü’’ adlı raporda ‘‘Covid-19’un ilk dönemlerinde dar tanımlı iş ve istihdam kaybının 12 milyona’’ ulaşabileceği tahmininde bulunmuştu.

MAK Araştırma Sonucu: ‘‘Araştırmaya katılanların yüzde 48’i işten çıkarıldı, ücretsiz izne çıkarıldı ya da kısa çalıştırılıyor’’

MAK Araştırma’nın 11 Mayıs’ta 81 ilde yaşayan 5.200 kişiyle telefon yaptığı araştırma Corona virüs salgının hane halkı gelirlerinde olumsuzluk yarattığını gösteriyor.

‘‘Korona virüs salgını sürecinin ‘hane halkı gelirinize’ salgından kaynaklanan bir etkisi oldu mu şeklindeki soruya araştırmaya katılanların yüzde 41’i ‘olumsuz anlamda zararım var’ yanıtını verirken yüzde 20 “çok olumsuz, işimi vs kaybettim’’ yanıtını verdi.

Araştırmaya katılanların yüzde 36’sı ‘‘Her şey alt üst olacak ciddi bir ekonomik kriz olacak’’ görüşündeyken yüzde 44 ise ‘‘Az çok etkisi olabilir ama kolay toparlanabiliriz’’’ düşüncesinde.

‘‘Çalışma koşullarınız salgınla birlikte nasıl değişti?’’ şeklindeki soruya ise yüzde 18 ‘‘İşten ayrıldım/çıkarıldım’’, yüzde 12 ‘Kısa süreli çalışmaya geçtim’’, yüzde 18 ‘‘ücretsiz izne çıkarıldım yanıtını verdi.