Suriye’de Esat yönetiminin düşmesinin ardından Suriyeliler nasıl bir ülkede yaşamak istediklerine dair fikirlerini dile getirmeye başladı.
Bu çerçevede neredeyse her gün başkent Şam başta olmak üzere çeşitli kentlerde küçük sayılabilecek gösteriler yapılıyor.
Bir grup Suriyeli de “toplumsal barışın sağlandığı” bir ülkede yaşamak istediklerini göstermek için Şam’daki tarihi Hicaz demiryolu binası önünde toplandı.
Yazar, avukat, akademisyen gibi toplumun eğitimli kesiminden kişilerin katıldığı gösteride toplumu ayrıştırıcı söylemlerin kullanılmaması gerektiğine dikkat çekildi.
Suriye’de henüz fiilen bir devlet bulunmuyor ancak devlet kurumlarını inşa etmek, yeni anayasayı hazırlamak ve ülkeyi özgür seçimlere taşımak üzere bir geçiş dönemi yönetimi ilan edildi.
Yeni yönetimin lideri Ahmed el-Şara, Suriye halkına yönelik son konuşmasında geçiş döneminin ülkedeki bütün unsurları, kadınları, erkekleri ve gençleri kapsayarak şekilleneceğini söyledi.
Ancak diğer taraftan özellikle farklı din ve mezheplerin yaşadıkları bölgelere yönelik saldırılar devam ediyor.
Yeni yönetim saldırgan grupların güvenlik birimleri ile ilişkisinin olmadığını belirtiyor ve bu saldırıları bireysel saldırılar olarak nitelendiriyor. Ancak saldırı sayısının yanısıra zaman zaman sosyal medyada da gündeme gelen mezhepçi ve ayrıştırıcı söylemlerin ortaya çıkması endişeyi arttırıyor.
İlgili Haberler Suriye’nin fiili lideri yeni dönem için kapsayıcılık mesajı verdi: “Kimse ötekileştirilmeyecek”Bu duruma ilişkin endişesini ve taleplerini dile getirmek üzere gösteriye katılanlardan yazar Hasibe Abdurrahman “Suriye’deki durumun bir iç savaş tehdidi altında olduğunu” söyledi.
Kadın siyasi mahkumlara ilişkin hikayeler yazan Abdurrahman, “Suriye’nin bir bütün olarak kalmasını istiyoruz. Hiçbir şekilde iç barışın bozulmasını istemiyoruz. Herhangi bir ihlalin olmaması için bütün tarafların kontrol edilmesini istiyoruz. Bugün bu hedefler için buradayız” dedi.
Avukat Mahmud İsa ise, “yeni ve demokratik bir Suriye istediklerini” belirterek şöyle konuştu:
“Geçiş dönemi adaletinin ötesine geçilmesini ve suçluların yargılanmasını istiyoruz. Çocuklarımızın geleceği ve Suriye’de demokrasinin inşası için Suriye’nin şiddet ve güç kullanımından uzak gerçek bir toplumsal barışa ulaşmasını istiyoruz.”