Sarkozy Son Şansını Kullanamadı

Fransa’da Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu öncesi ekranlarda karşı karşıya gelen iki aday Nicolas Sarkozy ve François Hollande, cumhuriyet tarihinin en kavgalı televizyon tartışmasına imza attı. Rakibi Hollande’ı ‘deneyimsiz ve hitap gücü zayıf ’ bularak 3 ayrı televizyon tartışmasına çağıran Sarkozy, ‘Hollande’ı ekranda yenme’ hedefine ulaşamadı. ‘Berabere biten boks maçına benzeyen’ tartışmaya anketlerde önde giren Hollande, tartışmadan yine ‘favori aday’ olarak çıktı. Kavgalı tartışmanın ardından yapılan anketler Hollande’ın ikinci turu kazanacağını gösterdi.

Sarkozy ve Hollande’ın ‘hararetli tartışması 7 ayrı kanaldan 17.8 milyon seyirci tarafından izlendi. Tartışmalara damgasını Sarkozy’nin Hollande’a sürekli ‘yalancı, iftiracı’ diye seslenmesi vurdu. Sonunda dayanamayan Hollande, «Üslubunuzu düzeltin, bu nasıl bir cumhurbaşkanı üslubu » diye karşılık verdi.Sakin bir kişilik larak bilinen Hollande’ın beklenmeyen sert üslubu da Sarkozy’yi şaşırttı. Özellikle işsizlik, vergi ve göç sorunu alanında adayların ‘rakam’ savaşı da tam bir maç havası yarattı. Le Monde gazetesi tartışmanın sonucunu manşetten « Hollande favori çıktı » diye duyuruken Liberation, « Hollande, tartışmaya başkanlık etti » diye verdi. Sarkozy yanlısı Le Figaro gazetesinin ise Sarkozy yanlısı bir yorum yapmaktan kaçınarak « Gergin tartışma » başlığı atması dikkat çekti.

İşte Fransızları ekrana kilitleyen ve bu sefer Türkiye’nin tartışılmadığı kritik düelloda yaşanan hararetli diyaloglar :

Devlet adamı karizması

Sarkozy : Beni Franco, Petain, Laval ile karşılaştırdınız. Bari Hitler deseydiniz.

Hollande : Bay Sarkozy, siz kendini kurban yerine koyabilecek son isimsiniz. Sizin partililieriniz beni hayvanat bahçesinin bütün hayvanlarıyla karşılaştırdı. Bütün karikatür tiplemeleri, bütün hoş olmayan benzetmeleri yaptılar. Ben bunları burada söylemiyorum.

Sarkozy : Sosyalist parti ön seçimlerinde sizi kendi partili rakipleriniz eleştirdi.

Hollande : Bunlara girmeyin, sizin partililerin (isim vermeden Chirac’ı kastederek) sizin hakkınızda ne söylediklerini bana burada döktürmeyin.

Euro Krizi ve AB

Sarkozy : Sizin dostlarınız Papandreu ve Zapatero’nun ülkelerini getirdikleri durum ortada. Siz gelirseniz ülke aynı duruma düşecek.

Hollande : Dostunuz Berlusconi’nin İtalya’yı getirdiği hal ortada. Siz Merkel’i tek konuda ikna edemediniz, Merkel bütün istediklerini aldı.

Sarkozy : Berlusconi benim dostum değil !

Hollande : Ne ilginç, bu kadar kötü bir bilançonuz var ama olup bitenlerin hiçbiri sizin yüzünüzden olmuyor. Hep başkalarının suçu. AB’nin sağ parti grubu PPE’de beraber değil misiniz ?

Sarkozy : Siz Avrupa’yı bilmiyorsunuz Bay Hollande. Almanya’da sendikalar aday desteklemiyor. Burada ülkenin en büyük sendikası sizi desteklediğini açıkladı. Merkel’in dediklerini yaptığım yalan, tümüyle yalandır. Siz yalancısınız.

Hollande : Asıl siz sendikaları tanımıyorsunuz. Almanya’da sendikalar SPD ile organik olarak bağlıdır. Ortak politika üetir. Patron sendikaları da sizi olağanüstü başarılı bulduğunu açıkladı. Ben buna bir şey demiyorum. Ama siz sendikaları ‘gerçek çalışan’ diye 1 Mayıs’ta bölmeye kalktınız. Ben cumhuriyet çocuklkarını korumayı seçtim, siz ayrıcalıkları. Hazine çeklerini zengin dostlarınıza dağıttınız.

Sarkozy : Yalan söylüyorsunuz. Kimmiş benim dostlarım ? Siz daha az zengin istiyorsunuz, ben daha az yoksul. Farkımız burada

Hollande : Bay ve Bayan Bettencourt sizin dostlarınız işte. Sizin tek yaptığınız zengini daha zengin yapmak, yoksulu daha da yoksullaştırdınız.

Göç Sorunu

Sarkozy : Terre d’Asile’in başkanına göçmen sınırdışı etme işleminin vazgeçilmez kurumu olan tutukevlerinin ‘oalağndışı durumlarda’ kullanılmasından yana olduğunuzu söylüyorsunuz. Programınızda bu merkezlerin kalmasından yanasınız. Her zaman belirsiz bir politika izliyorsunuz.

Hollande : Hiçbir belirsizlik yok. Hala olağanüstü durumlarda, kaçma olasılığı olanların buralarda tutulmasını öneriyorum. Ama göçmen çocuklarının demir teller arkasına atılmasını istemiyorum.

Sarkozy : Siz yabancılara yerel seçimlerde oy kullanma hakkı verilmesini istiyorsunuz. Ben buna karşıyım.

Hollande : Ama 2007’de buna taraf olduğunuzu fakat çoğunluk olmadığı için geçiremediğinizi söylediniz ama.

Sarkozy : Evet ama şimdi sorun büyümüş durumda. Açık bir radikal islam tehlikesi var.

Hollande : Yabancılar deyince neden islamı öne sürüyorsunuz. Başka milletten insanlar da var. Hem AB vatandaşı yabancılar oy kullanıyor da, neden diğerleri kullanmasın

Sarkozy : Çünkü, seçimlerde söz konusu olan yabancılar en çok Cezayirli, Tunuslu, Faslı yabancılar. Heralde Kanadalılar’dan söz etmiyoruz. Bu bir gerçek. Onlar belediye başkanı olarak seçilirse okul kantinlerinde helal menü, belediye havuzlarında kadın erkek ayrı saatler gelir. Bu komünotarizmdir.

Hollande : Burada vatandaş olan müslümanlar pekala oy kullanıyorlar ve oylarını bilinçli veriyor. Ben cumhurbaşkanı olursam, laiklik ilkesi uygulanacak. Ve bunların hiçbiri cumhuriyet kurumlarında yaşanmayacak.

Merkez sağ da Hollande dedi

CSA anket firmasının BFM TV için yaptığı ankette Hollande’ın yüzde 53 ile seçimleri kazanacağı, Sarkozy’nin yüzde 47 ile koltuığunu kaybedeceğini gösterdi. İlk tur seçimlerde yaklaşık yüzde 10 oy alarak 4’üncü gelen merkez sağın ılımlı adayı François Bayrou da oyunu sosyalistlerin adayı Hollande’a vereceğini açıklaması Sarkozy’ye, seçimlere 3 gün kala son darbeyi vurdu. Daha önce aşırı sağın lideri Marine Le Pen de, beyaz oy (boş oy) vereceğini söylemişti.

Kaddafi yardımı iddiası büyüyor

Libya eski Başbakanı, Kaddafi’nin Sarkozy’nin 2007’deki seçim kampanyasına finansal destek verdiğini doğruladı. Mediapart sitesi tarafından açıklanan ve Kaddafi’nin Sarkozy’ye 2007’de 50 milyon Euro destek verdiğine ilişkin belgeyi açıklaması seçimleri etkilemeye sürüyor. Sarkozy ve Mediapart karşılıklı mahkemeye giderken, Tunus’ta tutuklu bulunan Libya eski Başbakanı El Bagdadi El Mahmudi, avukatı aracılığı ile 50 milyon euroluk miktarı doğruladı.