Sarraf Davasının Ekonomik Sonuçları da Olacak

New York’ta görülen İran'a yönelik ambargoların delinmesiyle ilgili dava Amerika-Türkiye ilişkilerini daha da gerecek gibi duruyor. İran kökenli Türk işadamı Rıza Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın davasının 4 Aralık’ta başlaması bekleniyor.

Ankara, davanın siyasi olduğu eleştirilerinde bulunsa da, davanın sonuçlarının Türk ekonomisine yönelik ağır sonuçları olacağı korkusu hakim.

Sanıklar milyarlarca dolarlık yasal olmayan ticaret yaparak Amerika’nın İran’a uyguladığı ambargoyu delmekle suçlanıyorlar. Davaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın isimlerin dahil olması tehlikesi söz konusu.

New York merkezli Global Source Partners şirketi danışmanı Atilla Yeşilada, eski Türk bakanlarla ilgili de bazı rahatsız edici bilgilerin ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Tayyip Erdoğan’a en yakın isimlerden biri olarak bilinen eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’ın adı hali hazırda iddianameye girmiş durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan halen sürmekte olan davayla ilgili zaman zaman sert açıklamalar yapıyor. Cumartesi günü de bir mitingde konuşan Erdoğan, “Ulusal çıkarlardan, bankalara, işadamlarından, silah satışına, enerji yatırımlarına ve hatta TV’lerde yayınlanan dizilerden düşünce kuruluşlarına kadar her alanda Türkiye’yi eleştiren, saldıran bir ülkenin nasıl bir dost olduğunun sorgulanması gerekir” ifadelerini kullandı.

Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel de Cumhurbaşkanı’nın defalarca bu davayla ilgili açıklamalar yapmasının, davaya ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi olduğu yorumunu yapıyor.

Ankara söz konusu davanın Türkiye’de darbe girişiminde bulunan Fethullah Gülen’in yeni bir saldırısı olduğunu öne sürüyor.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın katıldığı bir televizyon programında Rıza Sarraf davasıyla Gülencilerin Amerika adalet sistemini kullanarak Türkiye’ye saldırdıklarını öne sürdü. Kalın, davanın tamamen siyasi bir dava olduğunu ve arkasında Türkiye’deki Gülen taraftarı yapının olduğunu savundu.

Ankara söz konusu davada 17-25 Aralık davasındaki delillerin bazılarının kullanılacak olmasına tepkili. Soli Özel de Gülenci polisler ve savcılar tarafından toplanan delillerin Amerika’daki davada kullanılmasının muhtemel olduğunu belirtiyor ve bu durumun hükümeti de yanlış davranmaya sevk ettiğini ifade ediyor.

Kasım başında Washington’ı ziyaret ederek Başkan Yardımcısı Mike Pence’le görüşen Başbakan Binali Yıldırım, söz konusu delillerin Sarraf davasına dahil edilmemesi için yoğun baskı uyguladı. Ankara, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski bakanlar arasında geçtiği söylenen telefon kayıtlarının yasa dışı yollarla elde edildiğini ve delil olarak kabul edilmemeleri gerektiğini savunuyor. Bu delillerin dava dosyasına girmesinin ardından, Türk savcılar Sarraf davasının savcısı Joon Kim hakkında soruşturma başlattılar.

Uzmanlar, Ankara’nın halen bu sebeple lobi faaliyetleri yürütmesinin Türkiye’nin bu konuda Washington’un gücünü anlayamadığı anlamına geldiğine dikkat çekiyorlar.

Siyaset Uzmanı Cengiz Aktar da yürütmenin yargının bağımsızlığı ilkesi çerçevesinde davalar üzerinde çok az bir etkiye sahip olduğunu, Türkiye’nin de bunu anlaması gerektiğini söylüyor.

Ankara’nın bu kadar ciddi bir şekilde bu davaya ilişkin lobi faaliyeti yürütüyor olması, Sarraf davasının Türk siyasiler açısından ne kadar zarar verir nitelikte olabileceğine işaret ediyor. Şu anda Sarraf davasıyla ilgili gelişmeler Türk lirasını vurmuş durumda. Türk bankalarının ağır para cezaları alabileceği endişesi, liranın değer kaybetmesine neden oluyor.

Nomura Bank ekonomistlerinden İnan Demir’e göre, piyasalar Sarraf davasıyla başta Halk Bankası olmak üzere Türk bankalarına kesilecek olası para cezaları arasında bağlantıyı şu an kurmuş durumdalar ve bunu fiyatlıyorlar. Demir, eğer ‘Dava Halkbank adına negatif sonuçlandı’ haberleri çıkarsa bunun bankaya yönelik ağır para cezası anlamına geleceğini, bu durumun da Türk lirasını daha da ciddi değer kaybına uğratacağını ifade ediyor.

Tüm bu ekonomik ve siyasi etkenler geçen hafta Türk lirasının rekor düzeyde değer kaybetmesine neden oldu. Türkiye’de gözler Sarraf davası ve onun olası sonuçlarına çevrilmiş durumda. Soli Özel’e göre dava doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a uzanmasa bile, ekonomi ve Türk siyasetinde ciddi sonuçlar doğuracak.