Ukrayna’daki savaş konusunda Rusya'ya karşı sert bir duruş sergilememekle eleştirilen ve özellikle Kiev’i ziyaret etmemesi ile gündemde kalan Almanya Başbakanı Olaf Scholz‘un, önümüzdeki iki hafta içinde Ukrayna’nın başkentine ziyaret planladığı haber alındı.
Hükümet kaynaklarına dayandırılan habere göre, Scholz, Bavyera eyaletinindeki Ellmau kasabasında 26 Haziran’da başlayacak G7 zirvesi öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Mario Draghi ile Kiev’e gidecek.
Berlin’deki kaynaklar, ziyaretin Scholz’un ziyaret konusunu Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski ile Perşembe günü telefonda konuştuğunu, ziyaret tarihinin ise Fransa’da bugün yapılan parlamento seçimlerinden sonra ilan edileceğini aktardı.
İlgili Haberler Scholz: "Kiev'e Gitmeyeceğim"Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, Scholz’a İtalya Başbakanı Dragni’nin de gelmesini önerdiği ve böylece Avrupa Birliği’nin 3 güçlü ülkesinin liderlerinin Ukrayna ile dayanışma konusunda güçlü bir mesaj vereceklerini ifade ettiği belirtildi.
Scholz, daha önce Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in 12 Nisan’da Kiev’e yapmak istediği ziyaretin Ukrayna tarafından engellenmesi sonrasında, bu şartlar altında Kiev’e gitmeyi doğru bulmadığını dile getirmişti. Bu tutumu nedeniyle Ukraynalı yetkililerin yanısıra muhalefetin de eleştirisine uğrayan Scholz, geride kalan haftalarda Kiev’i ziyaret etmeme kararını savundu. "
İlgili Haberler Almanya ile Ukrayna Arasında Steinmeier KriziBaşka bir grup siyasetçi gibi, oraya gidip, içeri girip çıkıp, sadece fotoraf çektirme gibi bir niyetim yok" diyen Scholz, "Somut bir konuda biraraya gelebileceksek Kiev’e gitmek isterim" şeklinde görüş belirtti. Son olarak Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Cuma günü sürpriz bir ziyaret yaparak Kiev‘de Zelenski ile görüştü. Ziyereti değerlendiren Scholz, "Von der Leyen’in ziyaretini doğru buluyorum. Doğru bir adım attı" ifadesini kullandı.
Ukrayna’ya silah teslimatı belirsizliğini koruyor
Bu arada Almanya’nın Ukrayna’ya vaad ettiği silahların teslimi konusundaki belirsizlik sürüyor. Almanya’nın en büyük silah üreticilerinden Rheinmetall firması, Scholz hükümetinin Kiev’e göndermeyi planladığı Marder model tanklardan beşinin bakımının tamamlandığını ve derhal teslim edilebileceğini açıkladı.
Şirket yöneticisi Armin Papperger, "Alman ordusu tarafından hurdaya çıkarılan toplam 100 Marder piyade savaş aracını tamir etme sürecindeyiz, ilk araçlar hazır. Ne zaman ve nerede teslim edileceği bundan sonra Federal Hükümet'in kararıdır" dedi.
Alman hükümetinin tercihinin, Marder’leri Ukrayna’ya doğrudan teslim etmek yerine, Yunanistan’la bir tank takası olduğu açıklanmıştı. Scholz’un Atina yönetiminin elindeki eski model Sovyet tanklarını Ukrayna’ya vermesi halinde Almanya’nın Yunanistan’a 50 adet Marder model tank verilebileceğini ifade ettiği bildirilmişti. Ancak Yunanistan ile Türkiye arasında son haftalarda artan gerilimin bu planı durduracağı tahmin ediliyor. Söz konusu eski Sovyet tanklarının, uluslararası anlaşmalara göre silahsız olması gereken Ege adalarında konuşlandırılmış olduğu, Atina’nın teslim alacağı Marder tankları da adalara yerleştirmeyi hedeflediği öne sürülürken, Scholz hükümetinin, Türkiye’nin diplomatik tepkisinden çekinerek, Atina ile tank takasından vazgeçmek istediği değerlendirmesi yapılıyor.
Öte yandan Berlin’in Kiev’e söz verdiği başka silah sevkiyatlarının da en erken yıl sonuna kadar gerçekleşebileceği ortaya çıktı. Başbakan Scholz, geçen hafta Federal Meclis’te yaptığı konuşmada 40 km menzilli Mars II roketatar sistemlerinden Ukrayna’ya tahsis edileceğini açıklamıştı. Ancak bir ordu yetkilisi, envanterde bulunan 40 Mars II’nin yarısının kullanılabilir olduğu açıklayarak, söz konusu sevkiyatın kısa vadede gerçekleşmesinin mümkün olmadığını duyurdu.
Geçmişte Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Başbakan Scholz’e ağır sözler sarf eden Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Andriy Melnik, Almanya’nın diğer ülkelere kıyasla ülkesine yeterli silah yardım yapmadığı iddiasını tekrarladı. Büyükelçi sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Alman makamlarını ülkeye "eski" donanımları bile tedarik etmeyi reddetmekle suçladı ve Almanya'dan ağır silahların gelmemesini "tarihe geçecek bir rezalet" olarak niteledi.