Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşması Brüksel-Ankara hattındaki ilişkilerdeki kilit konumunu sürdürüyor. Yaşanan iniş çıkışlara, gerginlik düzeyi yüksek karşılıklı açıklamalara ve ciddi soru işaretlerine rağmen her iki taraf da 18 Mart mutabakatının sürdürülmesinden yana. Son dönemde Türkiye konusunda sert çıkışları ve ciddi eleştirileriyle dikkat çeken Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da bu görüşte olanlardan.
Schulz anlaşmanın geleceği konusunda üye ülkelerde yapılan spekülasyonlara katılmadığını net şekilde ortaya koydu. Alman medyasına konuşan Schulz, “Mülteci mutabakatı bozulmayacaktır. Geçen sürede Türkiye bu alanda güvenilir bir ortak olmuştur” dedi.
Türkiye konusunda insan hakları ve basın özgürlüğü konusundaki görüşlerinin değişmediğini ve bu konuda eleştirel olmayı sürdürdüğünün altını da net şekilde çizen Schulz, sığınmacılar konusunda Türkiye’nin yaptıklarının takdire şayan olduğunu vurguladı.
Schulz’un, “Türkiye, sığınmacıları kabul etme konusunda çoğu zaman herkese örnek nitelikte davranışlar sergilemiştir” yönündeki ifadeleri de Avrupa Birliği ülkelerinde bu konuda sergilenen performanstan memnun olmadığının göstergesi niteliğindeydi.
Avrupa Birliği kurumlarının liderleri, özellikle de Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Schulz, üye ülkelerin mülteciler konusundaki yaklaşımlarını eleştirmekten kaçınmıyor. Bu eleştirilerin temelinde ise üye ülkelerin çoğunun mültecilerin kabulü ve yük paylaşımı konularında verdikleri taahhütleri bağlı kalmaması yatıyor. Bazı Avrupa Birliği ülkeleri verdikleri taahhütlerin çok altında mülteci kabul etmiş durumda.