Türkiye 14 Mayıs tarihine hem sonucun ne olacağı heyecanıyla hem de sonuçlar açıklandığında ‘bir gerginlik yaşanır mı’ sorusuyla yaklaşıyor.
Seçim meydanları bir yana, ülkede her siyasi partiye platformunu açıp, gençlerin nabzını tutan programlarla milyonlara ulaşan Youtube yapımcısı Oğuzhan Uğur da bir seçim özel yayını yapmaya hazırlanıyordu. Ancak son anda aldıkları 1000’den fazla tehdit ve provokasyon ihbarı nedeniyle yayını iptal etmek zorunda kaldı.
İptal kararının nedenini VOA Türkçe’ye anlatan Uğur, yayın yaptıkları stüdyonun basılmasına varan tehditler nedeniyle olası bir gerginliğin kaynağı olarak gösterilmek istemediklerini söyledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Oğuzhan Uğur, deprem programına gelen tepkilerden, milyonlarca izlenen ve siyasetçileri konuk aldığı yayınlara seçim süreci ve sonrasından beklentilerini de paylaştı.
“Yayın yaptığınız stüdyoyu basarız” dediler
Çok fazla ihbar aldıklarını provokasyon ihtimallerine karşı uyarıldıklarını söyleyen Uğur, iptal kararını “Yayın yaptığınız stüdyoyu basarız dediler. Bunları biz yıllardır duyuyoruz zaten alışkınım. İnsanlar çok gergin fark ettiyseniz. Liderlerin söylemleri çok sert çok köşeli. Çok korkuyorum seçim sürecinde. Allah korusun halkımız bir şekilde kardeş olmayı barışmayı kardeş olmayı kenetlenmeyi bilir. O sebeple fazla endişelenmiyorum ama yine de biraz da olsa korkum var. Seçim günü çok kazanacağını zanneden insanlar kazanamayıp tepki gösterir mi bunu sokağa taşır mı? Bunlara asla alet olmayız ama birileri siz yaptınız diyebilir diye düşündük” sözleriyle açıkladı.
“Dört partiden milletvekilliği teklifi geldi”
Youtube’da 4 milyon 280 bin kayıtlı kullanıcısı olan BaBaLa TV kurucusu Oğuzhan Uğur diğer sosyal medya platformları ile birlikte aynı anda 15 milyonluk bir kitleye ulaştıklarını söyledi.
Uğur, gençlere açık oturum platformu sunarak siyasilerle biraraya getiren yayınlara imza atsa da siyaset programı yapmak istemediğini şu sözlerle ifade etti:
“Dört siyasi partiden milletvekilliği teklifi geldi. Siyasi bir amacım olsaydı bunu bu şekilde kullanırdım çok da eğlenirdik. Giderdim meclise meclisin konuşan genç yüzü olurdum. Ama benim derdim siyaset değil. Bir başlığım formam yok. Ben bu memlekete bir gün biri saldırırsa, seferberlik olursa giderim cepheye memleketimi savunurum. Deprem olursa alırım kazma kürek insanların hayatını kurtarmaya çalışırım. Elimde böyle bir medya gücü varsa bunu da insanları kurtarmak için harcarım. Bunu da bilmelerine rağmen öyle alışmış ki insanlar kulluk yapmaya bazı insanlar bazı başlıklara, o başlıkların için kariyerlerini fikrini ve saygınlıklarını yere saçıp heba edebiliyorlar. Bizim başımıza da bu geldi. Deprem yayını çok gerekliydi.”
Peki hem seçim sürecinde hazırladığı açık oturum programları hem de deprem felaketini gündemde tutan yayınlarından sonra, önünde nasıl bir yayın yolculuğu görüyor?
Uğur bu soruyu, “Ben bu ülkede vergimi veriyorum karşılığını almak istiyorum. Güzel bir hayat yaşamak istiyorum. Bir araba için 3 yıl bir ev için ömrüm boyunca çalışmak istemiyorum. Hak ettiğimi almak istiyorum. O yüzde bu dalga beni nereye götürür umurumda değil” şeklinde yanıtlıyor.
14 Mayıs sonrası nasıl bir Türkiye bekliyor?
Oğuzhan Uğur’a VOA Türkçe okuyucu ve izleyicilerine vereceği mesajla “14 Mayıs sonrasında nasıl bir Türkiye beklediğini” soruyoruz. Uğur’un mesajı umutlu
“Çok gerginiz sıkıntılı bir durumdayız bazı şeyler yavaş yavaş yükseldi. Biz ne zaman tweet atmaktan korkmaya başladık, yavaş yavaş korkmaya başladık bir anda olmadı hiçbir şey. Müsebbibi biziz, mesuliyet bu ülkede yaşayan herkesin ama bize üzülmesinler. Çünkü dünyanın ne durumda olduğunun farkındayız. Bize üzülmesinler, biz bir şekilde bunu da atlatırız. Seçimler olur, kavga eder dövüşürüz ama öpüşür, barışırız. Bizim genetiğimizde var. Biz de dünyaya göre şekilleneceğiz.”