Türkiye’nin 1 Kasım’da hükümetin engelleme girişimleri nedeniyle ‘gönüllü sandık nöbetçisi vatandaş’ krizi yaşamanın eşiğinde olduğu gözlemlenirken; sivil toplum temsilcileri ile avukatlar, “müşahit” olarak siyasi parti temsilcisi sıfatıyla sandıkta bulunmanın “yasal hak” uyarısında bulunuyor.
30 Mart 2014 Yerel Seçimleri öncesinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok kentte vatandaşlarca seçim sürecini takip etmek üzere gönüllü sivil toplum örgütlenmeleri oluşmaya başlamıştı. 24 Nisan 2014’te resmileşerek dernek çatısı altında faaliyetlerine devam eden İstanbul merkezli “Oy ve Ötesi” de o günden bugüne de seçimleri gönüllü müşahitler ile izliyor. Başkent’te de “Ankara’nın Oyları” adıyla örgütlenmiş durumdaki gönüllüler, seçimlerde yasaya uygun hareket edilmesini takip etmeyi amaçlıyor. Oy ve Ötesi, ülke genelindeki pek çok ilde örgütlendiği için Türkiye Barolar Birliği ile; Ankara’nın Oyları ise Ankara Barosu ile birlikte hukuki destek alarak gönüllü müşahit ağıyla seçimi izliyor.
YSK: ‘Gönüllü müşahit izleme hakkına sahip’
Son iki yıl içerisindeki tüm seçimleri gönüllü müşahitler olarak izlemiş sivil toplum örgütleriyle 1 Kasım Genel Seçimleri farklı bir süreç izlemeye başladı. Son günlerde hükümete yakın gazetelerde “terör örgütü suçlaması” dahil olmak üzere bu sivil toplum örgütleri hedef gösterilmeye başlandı. Ardından Başbakan Davutoğlu’nun, “Okul binalarında resmi görevliler dışında kimse kalmayacak” yönündeki beyanatları gündeme geldi. Son olarak 1 Kasım Genel Seçimleri’ne saatler kala Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK), “Oy ve Ötesi” aleyhinde yazılı şikayet başvurusu yapıldı. Ancak YSK, sivil toplum kuruluşlarına sahip çıkarak, Oy ve Ötesi’nin sandık başında olmasını engellemeye çalışan başvuruyu reddetti ve sandıkta müşahit olarak bulunmanın yasal hak olduğunu teyit etti.
Özetle, Yüksek Seçim Kurulu, geçmiş seçimlerde olduğu gibi sivil toplum örgütlenmeleri çerçevesinde vatandaşlarca sandık başında siyasi parti müşahit kartlarıyla seçim sürecinin izlenebileceğine hükmetti.
Oy ve Ötesi de, seçimden önceki son iki günde Türkiye Barolar Birliği’nin ev sahipliğinde gönüllü müşahit ve avukat eğitimleri çalışmalarını sürdürdü. Eğitimde gönüllü müşahit olarak sandık başında görev yapacak vatandaşlara nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıldı ve mutlaka ıslak imzalı sandık tutağından bir örnek almaları tavsiye edildi.
Your browser doesn’t support HTML5
Ankara’nın Oyları: ‘Kanuni haklarımızı biliyoruz’
Son gelişmelere ilişkin Ankara’nın Oyları Koordinasyon Ekibi’nden Ayberk Yağız, Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtladı. Başbakan Davutoğlu’nun okul binalarıyla ilgili son günlerde dile getirdiği talimat nedeniyle sabah saatlerinde sıkıntılı anlar yaşanabileceğini belirten Yağız, “Ancak sonrasında seçimi izleyeceğimizi düşünüyoruz. Kanuni haklarımızı biliyoruz. Bu bizim izleyeceğimiz beşinci seçim. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz” görüşünü aktardı.
YSK’ya sivil toplum örgütlenmeleri aleyhine başvurularda bulunulması gibi neden son günlerde hedef alındıklarını da değerlendiren Yağız, iktidar partisi aleyhine değil, adil bir seçim için çalıştıklarını belirterek, özetle şunları dile getirdi:
“Çünkü bizler Türkiye’deki bazı alışkanlıkları bozduğumuzu düşünüyoruz. Eskiden mesela Keçiören’de, Pursaklar’da insanlar sadece kendi çevrelerinden insanlar ile sandıkta iken biz Ankara’daki başka bölgelerden insanları oraya gönderiyoruz. Oraya gittiğinde insanlar, oradaki yerel ilişkiler ile çok fazla ilgilenmiyor ve bazı alışkanlıklar aksine kanun neyse onun uygulanmasını sağlıyor. Tüm Türkiye’de de bu şekilde gerçekleştiği için oylar üzerinde adil bir seçim olması yönünde etki ettiğimizi düşünüyoruz. Herhalde bu çalışmalar hükümetin aleyhine gibi algılandı. Ama öyle değil. Biz hükümetin mensup olduğu iktidar partisi oylarını da korumakla mükellefiz. Zaten gönüllü toplarken biz gönüllülerimizi ‘sağcı mı, solcu musunuz’ diye sormuyoruz. Bizim gönüllülerimiz her görüşten olabilmektedir. Tam olarak engelleme gerekçesini anlayamıyoruz ama beyhude bir çaba. Kanunlar değişmediği sürece biliyoruz ki Başbakan’ın sözü kanundan yüksek değildir.”
Yağız, Güneydoğu Bölgesi gibi terör riski gerekçesiyle bazı yerleşim yerlerinde sandıklar açıldıktan sonra oy torbalarını kolluk güçlerine ait zırhlı araçlar veya helikopterler ile taşınacağının açıklanmasını da değerlendirdi. Yağız, “İsterse zırhlı araç ile taşınsın, isterse helikopter ile taşınsın, isterse gemiyle taşınsın parti temsilcileri de eşlik ettiği sürece sıkıntı yok. Bu uygulamayı gündeme getiren devletimiz, o zırhlı araç içerisine mesela Güneydoğu’da HDP’li bir parti görevlisinin de girebileceğini hesaplamış olması gerekir. Tersi durumda tabii o zırhlı araçta ne olacak, ne bitecek onu bilemeyiz. Bu gerçekten seçimlerin şeffaflığına çok büyük bir darbe olur” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Avukat Gülerman: ‘YSK genelgesi çok açık’
Ankara Barosu’ndan Ankara Oyları ile birlikte gönüllü görev yapan avukatlardan birisi olan Mehmet Gülerman, seçimde gönüllü müşahitleri engelleme gibi bir girişime kesinlikle hukuki olarak bakılamayacağını belirtti. Yasal mevzuat uyarınca ve YSK’nın 135 sayılı genelgesinde açıkça sandık çevresinde kimlerin bulunabileceğinin belirlendiğini kaydeden Gülerman, parti müşahitlerine YSK tarafından izin verilmiş olduğunun altını çizdi.
Son olarak basına yansıyan Adıyaman Emniyet Müdürlüğü’nün, kendi il çevresindeki sandıklarda müşahitlere izin verilmemesi yönündeki yazılı talimatının da hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Gülerman, YSK’nın son kararıyla da müşahitlerce sandık başında bulunulabileceği yönünde yeniden görüş bildirmiş olduğunu söyledi.
YSK’nın kararına ve mevzuata aykırı olarak yine de gönüllü müşahitler ile ilgili sıkıntı yaşanabileceğini söyleyen Gülerman, sandık kuruluna çok sınırlı bir eğitim verilmiş olduğu için yasal mevzuatı bilmemekten kaynaklı engellemeler yaşanabileceğini ifade etti. Buna karşın gönüllü avukatlar olarak gerektiğinde ilgili sandığa giderek duruma açıklık getirdiklerini anlatan Gülerman, “Gönüllülerimiz sıkıntıya girsin istemiyoruz. Sadece durumu tutanak altına alarak ilçe seçim kurullarına bildirmelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.