İnternette son zamanlarda en hızla yayılan modalardan biri de kişinin kendi fotoğrafını çekmesi ve bunu sosyal medya sitelerinde paylaşması. Başkan Obama dahil siyasetçilerin de kullandığı ‘Selfie’ler, bu sitelerde her geçen gün daha popüler hale geliyor
WASHINGTON —
Papa Francis, Başkan Obama ve şarkıcı Justin Bieber, İnternet’in yeni olgusu ‘selfie’ kervanına katılanlar arasında:
“Birçok kişi, kendi kendilerine çektikleri fotoğraflarının kimliklerini yansıttığını düşünüyor, tüm dünyaya kendilerini temsil eden fotoğrafları göstermek istiyorlar.”
American Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Nathaniel Herr, özellikle genç neslin kendi fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaşmalarının nedenini şöyle açıklıyor:
“Genç nesil, daha önceki nesillere oranla kendi simalarını görmeye daha alışık. Bundan rahatsız olmuyorlar.”
Üniversite öğrencisi Kaitlin Lehmann’a göre ‘selfie’ler, genç neslin iletişim araçlarından biri:
“Bugün Pazartesi, okula gitmem gerekiyor. Öfkemi anlatmak için arkadaşıma bir fotoğrafımı yolladım. O da Pazartesi günlerini sevmediğini benzer bir fotoğraf göndererek gösterdi.”
Bir başka öğrenci, Alyssa Jones ise ‘selfie’leri şöyle anlatıyor:
“Çok uzun bir günün ardından donuk bakıyorsunuz. Ya da heyecanlı bir bakışı fotoğraflayabiliyorsunuz.”
Görüntüyü kendisi çekerek kontrol edebilmek ve ne zaman, nerede paylaşacağına karar vermek Lehmann için önemli:
“Haftasonu hızma taktırdım. Çok heyecanlıydım. Herkese kendi çektiğim hızmalı fotoğrafımı gönderdim.”
Kimilerine göreyse ‘selfie’ler, kendini beğenmişlik göstergesi. Chainsmokers grubu, ‘selfie’leri alaya alıyor.
Lehmann’ın bakış açısıysa farklı:
“Selfie bir sanat dalı olabilir. Van Gogh ve Rembrandt da kendilerini resmetmişlerdi.”
Selfie’ler hakkındaki yeni bir araştırmaya göreyse dünyanın dört bir yanındaki gençler kendilerini farklı şekillerde ifade ediyor. New York’taki City Üniversitesi, Moskova, Berlin, New York, Tokyo ve Sao Paulo’da çekilen selfie’leri karşılaştırdı. Selfie çekenlerin yaş ortalaması 24’tü.
Lev Manovich: “Bu beş kentte çekilen selfie’ler arasındaki en büyük farklılık, kafa posizyonu. Kafa yana eğik ya da dik olabiliyor. Moskova’da çekilen fotoğraflarda kızlar, moda dergilerindekiler gibi poz veriyor. Modellere benziyorlar. Brezilya’daysa kamerayla oynuyorlar, pozlar çok daha rahat.”
Ancak ‘selfie’lerin kötü bir yanı da var.
Alyssa Jones: “Gelecekte işverenimin görmesini istemeyeceğim pozları paylaşmam.”
Nathaniel Herr: “Gençler, ünlülerin çekiciliklerini öne çıkaran pozlarını gördükçe bundan, kendilerinin de aynısını yapmaları gerektiği gibi bir mesaj çıkarabilir. Diğer tüm özelliklerini bir kenara bırakıp fiziksel özelliklerini ön plana çıkarmaları gerektiğini düşünebilirler. Bu da özgüvenlerini etkiler.”
Profesör Herr, selfie modasının devam edeceğini söylüyor:
“Şu anda 20’li yaşlarında olanlar yıllar geçtikçe ‘selfie’ modasını daha az hatırlayacak ancak hemen arkalarından gelen nesil, aynı furyaya katılmak için can atıyor olacak.”
“Birçok kişi, kendi kendilerine çektikleri fotoğraflarının kimliklerini yansıttığını düşünüyor, tüm dünyaya kendilerini temsil eden fotoğrafları göstermek istiyorlar.”
American Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Nathaniel Herr, özellikle genç neslin kendi fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaşmalarının nedenini şöyle açıklıyor:
“Genç nesil, daha önceki nesillere oranla kendi simalarını görmeye daha alışık. Bundan rahatsız olmuyorlar.”
Üniversite öğrencisi Kaitlin Lehmann’a göre ‘selfie’ler, genç neslin iletişim araçlarından biri:
“Bugün Pazartesi, okula gitmem gerekiyor. Öfkemi anlatmak için arkadaşıma bir fotoğrafımı yolladım. O da Pazartesi günlerini sevmediğini benzer bir fotoğraf göndererek gösterdi.”
Bir başka öğrenci, Alyssa Jones ise ‘selfie’leri şöyle anlatıyor:
“Çok uzun bir günün ardından donuk bakıyorsunuz. Ya da heyecanlı bir bakışı fotoğraflayabiliyorsunuz.”
Görüntüyü kendisi çekerek kontrol edebilmek ve ne zaman, nerede paylaşacağına karar vermek Lehmann için önemli:
“Haftasonu hızma taktırdım. Çok heyecanlıydım. Herkese kendi çektiğim hızmalı fotoğrafımı gönderdim.”
Kimilerine göreyse ‘selfie’ler, kendini beğenmişlik göstergesi. Chainsmokers grubu, ‘selfie’leri alaya alıyor.
Lehmann’ın bakış açısıysa farklı:
“Selfie bir sanat dalı olabilir. Van Gogh ve Rembrandt da kendilerini resmetmişlerdi.”
Selfie’ler hakkındaki yeni bir araştırmaya göreyse dünyanın dört bir yanındaki gençler kendilerini farklı şekillerde ifade ediyor. New York’taki City Üniversitesi, Moskova, Berlin, New York, Tokyo ve Sao Paulo’da çekilen selfie’leri karşılaştırdı. Selfie çekenlerin yaş ortalaması 24’tü.
Lev Manovich: “Bu beş kentte çekilen selfie’ler arasındaki en büyük farklılık, kafa posizyonu. Kafa yana eğik ya da dik olabiliyor. Moskova’da çekilen fotoğraflarda kızlar, moda dergilerindekiler gibi poz veriyor. Modellere benziyorlar. Brezilya’daysa kamerayla oynuyorlar, pozlar çok daha rahat.”
Ancak ‘selfie’lerin kötü bir yanı da var.
Alyssa Jones: “Gelecekte işverenimin görmesini istemeyeceğim pozları paylaşmam.”
Nathaniel Herr: “Gençler, ünlülerin çekiciliklerini öne çıkaran pozlarını gördükçe bundan, kendilerinin de aynısını yapmaları gerektiği gibi bir mesaj çıkarabilir. Diğer tüm özelliklerini bir kenara bırakıp fiziksel özelliklerini ön plana çıkarmaları gerektiğini düşünebilirler. Bu da özgüvenlerini etkiler.”
Profesör Herr, selfie modasının devam edeceğini söylüyor:
“Şu anda 20’li yaşlarında olanlar yıllar geçtikçe ‘selfie’ modasını daha az hatırlayacak ancak hemen arkalarından gelen nesil, aynı furyaya katılmak için can atıyor olacak.”