Başkan Donald Trump’ın bir başkanlık kararnamesiyle çoğu Müslüman ülkelerden gelen kişilere seyahat yasağı getirmesinin üzerinden bir yıl geçti. Trump’ın Beyaz Saray’a gelişinin hemen sonrasındaki hafta imzaladığı bu kararname, İran, Irak, Libya, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen’den oluşan 7 Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye girmesini yasaklamayı amaçlamıştı. New York muhabirimiz Asli Pelit Brooklyn’de yaşayan ve yıllar önce Amerika’ya yerleşen Müslüman göçmenlere bu kararnameyi izleyen son bir yıl içinde hayatlarında değişiklik olup olmadığını sordu.
Cuma namazının ardından çoğunluğunu Yemenliler’in oluşturduğu cemaat, Brooklyn’in Atlantic Caddesi’nde sohbete daldı. Brooklyn’in bu mahallesi 50 yıldan bu yana Arap göçmenlerin yerleştiği bir bölge.
Yemenli Amerikalı Ali Abdül, “Düşünün bir daha annenizi, babanızı, kardeşinizi, ablanızı göremeyeceksiniz. Bir yandan da biliyorsunuz ki, onların hayatı tehlikede. Bence bu çok büyük bir insafsızlık,” diyor.
Üç yıldır iç savaş yaşayan Yemen, Başkan Trump’un seyahat yasağı listesinde yer alan ülkelerden biri. Yasağa gerekçe olarak “ABD’nin terör saldırılarından korunması” gösterilmişti. Yemen’de üç yıldır devam eden iç savaş yüzünden Amerikan büyükelçiliği kapanırken, bu ülkeden vize almak isteyenler komşu Cibuti’ye gitmek zorunda kaldı.
Muhammed Musleh, “6 yıl önce buraya geldim. Yeşil kart sahibiyim. Babam 30 yıldır burada yaşıyor. Ben 25 yaşındayım ve taksi şoförlüğü yapıyorum. Annem ve babam Amerikan vatandaşı. En son seçimde oy kullandılar. Ama kardeşimi buraya getiremiyoruz. Savaştan kaçtı, şimdi Ürdün’de. Üç yıldır bekliyor. Tam gelecekti, Başkan yasak getirdi. Tam hallettik demiştik, avukatlar her şeyi yapmıştı, hala bekliyoruz. Kardeşimi buraya getirmek için çok para harcadık, umarım bu sefer olur. Amerika benim ülkem, ikinci vatanım derdim, ama bir süredir böyle hissedemiyorum, benim farklı olduğumu yüzüme vuruyorlar, anlatabiliyor muyum? Hiç bir şey yapmasan da seni kenara çekip sorguluyorlar, sorular soruyorlar. Telefonunu elinden alıyorlar, çantanı arıyorlar,” diyor.
Brooklyn’de 12 yıldır seyahat acenteliği yapan Waddah Mübarz seyahat yasağı yüzünden işlerinin yarısını kaybettiğini söylüyor ve böyle giderse iflas etmekten korkuyor: “İşler ne kadar mı azaldı? 2016’da 1200 kişiye bilet satmıştım, hepsi Cibuti’den Amerika’ya. Hepsi Yemen’deki savaştan kaçabilenler. Bu yıl belki 500-600 kişi gelebilecek, belki daha az. Kimseye vize vermiyorlar, vize yoksa bilet de yok. Böyle giderse işi kapatırız ama iş umurumda değil, iş bulunur. Ama aile işten önemli. Benim annem ve iki kardeşim hala orada. Annem hasta, hastaneler kapalı, ilaç yok. Annem için endişeleniyorum.”
Yerel mahkemeler Trump’ın seyahat yasağını iptal etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Bu listeden bazı ülkeler çıkarıldı ve yıl içinde yeni ülkeler eklendi. Bu ülkelerden biri de Çad. Çad kendi bölgesinde terörle aktif olarak savaşan nadir ülkeler arasında.
Hassane Mayo Bakaka yıllarca Birleşmiş Milletler’de çalıştıktan sonra çocuklarının geleceği için ABD’de kalmış. 19 yıldır burada yaşayan Bakaka, Eylül ayında yürürlüğe sokulan yasak yüzünden burada “hapis” kaldığını hissediyor: “Ailece yasal olarak burada yaşıyoruz, yeşil kartımız var. Ama iş veya aile ziyareti için bile ABD’den ayrılmaya çekiniyoruz. Ya geri gelemezsek diye korkuyoruz.”