Türkiye’de anayasa değişikliğiyle Başkanlık Sistemi’ne geçilmesine destek veren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) cephesinde bugünlerde muhalifler partiden uzaklaştırılıyor ancak muhalif adaylardan Sinan Oğan’a göre MHP’li seçmenler değişikliğe “hayır” oyu verecek.
Türkiye’de anayasa değişikliğine yıllarca karşı çıktığı yönündeki açıklamalarına karşın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 11 Ekim tarihindeki parti grubu konuşmasıyla anayasa teklifine yeşil ışık yakmıştı. Ardından Başbakan Binali Yıldırım ile ikili görüşmeler gerçekleştiren Bahçeli’nin talimatıyla MHP destekli anayasa teklifi geçtiğimiz cumartesi günü TBMM Başkanlığı’na AKP imzasıyla sunulmuştu. Bu arada MHP içerisinde Başkanlık Sistemi’ne tepkiler konuşuluyordu ancak buna karşı partiden ihraç kararları alınmaya başlandı.
MHP Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, 15 Kasım’daki yazılı açıklamada, Bahçeli’ye karşı genel başkanlık yarışında yer alan Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’ın partiden kesin ihracını duyurmuştu. Öztürk, MHP Ankara İli, Çankaya İlçe Teşkilatı üyesi, MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’ın tüzük uyarınca partiden çıkarıldığını duyurdu.
Bugünse MHP Genel Merkezi Avukatı Yücel Bulut, eski İçişleri Bakanı ve eski MHP vekili Meral Akşener ile Gaziantep vekili Ümit Özdağ’ın ihraç kararlarına karşı yaptıkları itirazlarda başarılı olamadıklarını açıkladı. Bulut, Twitter mesajında, “Sayın Meral Akşener'in partimiz aleyhine açmış olduğu ihraç cezasının iptali davası mahkemesince reddedilmiştir. Sayın Ümit Özdağ'ın partimiz aleyhine açmış olduğu ihraç cezasının iptali davası mahkemesince reddedilmiştir. Sayın Ali Sağır'ın partimiz aleyhine açmış olduğu ihraç cezasının iptali davası mahkemesince reddedilmiştir” duyurusu yaptı. Böylece Akşener, Özdağ ile MHP kurucusu olan Sağır’ın itirazlarına, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ret yanıtını verildiği ortaya çıktı. Özdağ, TBMM kayıtlarında da Bağımsız Gaziantep Milletvekili olarak yer almaya başladı.
MHP’deki parti içi muhalefette başkan adaylarından birisi Sinan Oğan ise henüz MHP üyeliğini koruyor. Eski Milletvekili Oğan, geçmişte kendisi hakkında da ihraç kararı verildiğini ancak Yargıtay yoluyla parti üyeliğini yeniden sağladığını anımsattı.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Sinan Oğan, partideki son durumu, “MHP mevcut yönetimi hiçbir şekilde muhalif sese tahammül göstermek istemiyor. Bugün üyeyim ama yarın ne olacağını, kimleri ihraç edeceklerini bilemiyoruz” sözleriyle değerlendirdi.
Your browser doesn’t support HTML5
“Anayasa değişikliğine karşı meydanlara çıkacağız”
MHP’deki durum itibariyle 21 Mart 2018 olarak genel merkez tarafından belirlenmiş bir kurultay tarihi söz konusu olduğunu anımsatan Oğan, geçmişte olduğu gibi bu kurultay tarihini halen geç gördüklerini ifade etti. Gerçekleştirdikleri tüzük değişikliği kurultayına yargı engeli getirildiğini kaydeden Oğan, “MHP’nin olağanüstü kurultay çalışması, haksız ve yersiz bir mahkeme kararıyla durduruldu. Ve ne hikmetse yürütmeyi durdurma kararını incelemesi Mart 2017’ye ertelenmiş durumda. Yürütmeyi durdurma geçici bir işlemdir ve ivedilikle bakılarak karar verilmesi gerekir am mahkemeler bu konuda MHP’nin kurultayı konusunda tamamıyla talimatlandırılmış durumda. Bu kararı veren hakim ödüllendirilmiş durumda Ankara Adalet Komisyonu Başkanı yapılmış durumda. Bu yönde duyumlarımız vardı” diye konuştu.
Yasal engellemeye rağmen muhalefet çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Oğan, “Hain darbe girişimi olmasaydı delegelerden imza toplanmaya başlanmıştı ve hain darbe girişimi bunu akamete uğratmasaydı ama belki yeniden değerlendirme olacaktı” diyerek kurultay girişimine işaret etti.
Kurultay girişimiyle başkanlık yarışı girişimlerini sürdüreceklerini belirten Oğan, önümüzdeki süreçte MHP Başkanlığı yanı sıra mevcut anayasaya da karşı da çalışacaklarını dile getirdi. Oğan, “Her aday da bu yönde çalışmalar yürütüyor Her aday bu mevcut anayasa paketine, Türkiye’yi tek adam, diktatörlük rejimine götürecek olan bu anayasa paketine karşı şahsen bizim çalışmamız kendi ekibimizle devam ediyor. Eğer Meclis’ten geçerse de meydanlara inerek çalışmayı planlıyoruz” dedi.
Oğan, ayrıca “MHP milletvekillerinden de umutluyuz. 316 milletvekili olan AKP’de bu sisteme karşı çıkanlar mevcut. Eğer Meclis’te oy kullanma sırasında demokratik ve özgür şekilde oy kullanmaları sağlanırsa, hem MHP hem de AKP içerisinde fire olacağı kaanatindeyiz” ifadesini kullandı.
“Türk milliyetçileri kandırılıyor”
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin parlamenter rejim dışındaki herhangi bir rejimi kabul etmeme yönünde çok ağır ifadeleri olduğunu söyleyen Sinan Oğan, anayasa teklifine Bahçeli’nin desteğiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ancak ne olduysa hiçbir şekilde ülkücü taban tarafından da anlam verilemeyen şekilde Sayın Bahçeli, aniden karar değiştirdi. Sayın Bahçeli şimdi başkanlığı adeta AKP’den daha çok savunur pozisyona geldi. Değiştirilmesi düşünülen anayasa maddeleri içerisine bakıyoruz ve MHP’nin buradaki katkısı nedir diye merak ediyoruz. Tek bir maddede MHP’nin, Türk milliyetçiliği ya da ülkücü hareket rengini bulmak mümkün değil. Tamamıyla parlamenter sistemi boğan, demokrasiyi boğan, tek adam rejimini güçlendiren ve iki partili bir sistemde, MHP’nin kazancı nedir sorusunun cevabı yoktur. Bu MHP’nin sonu demektir. MHP’yi kurmuş olan kurucu irade buna müsaade etmeyecektir.Bu bir tek genel başkan sözüyle ya da ona biat etmiş kişilerin sözüyle olacak iş değildir. MHP, başkanlık sistemine geçişle ilgili tek söz bulunmadığı gibi başkanlık rejimi aleyhine hem parti programımızda hem de seçim beyannamemizde onlarca söz vardır. Bu şu demektir ki Türk milliyetçileri kandırılmaktadır, aldatılmaktadır.”
Bahçeli MHP’lilere söz mü vermişti?
Oğan, Devlet Bahçeli’nin genel başkan seçilmek için delegelerden 2015’in 21 Mart günü kongrede oy isterken başkanlığa karşı çıkacağını ifade ederek oy istediğini kaydetti. “Şimdi tam tersini yapmaktadır. Hem 7 Haziran hem de 1 Kasım genel seçimlerinde ülkücü tabana, ülkücü harekete başkanlığa karşı çıkma sözü verilmiştir ve bu seçim beyannamesine yansımıştır” diyen Oğan, şimdi ülkücülerce verilmiş oylar ile ülkücülerce istenmeyen bir sistem getirilmek istendiğini söyledi. Oğan, “Bu ülkücüleri kandırmak demektir, ülkücüleri yarı yolda bırakmak demektir. Parti tüzüğüne göre; mevcut yönetim tarafından parti amaçlarından saptırıldığı için mevcut yönetimi kesin ihraç ile göndermek gereken bir süreci getirmektedir. Bugün partiden ihraç edilmesi gerekenler bizler değil parti tüzüğüne, seçim beyannamemize tamamen zıt bir karar alan parti yönetimidir” dedi.
Terör gerekçesiyle “evet” oyu gelir mi?
MHP seçmeni açısından terörle mücadele gerekçesiyle Başkanlık Sistemi’ne geçiş gerektiği yönündeki gerekçelendirmeyi de değerlendiren Oğan, MHP’li seçmenlerce terör gerekçesi de olsa tek adam rejimine karşı çıkılacağını ve Bahçeli’nin geçmiş 19 yıllık yönetiminde olduğu gibi MHP’nin dünün de olduğu gibi seçmenlerce parlamenter sistemden yana olacağını savundu. Oğan, terör gerekçesiyle sistem değişikliği olamayacağı yönündeki görüşlerini şöyle aktardı:
“Sebep terör mü gösteriliyor. O zaman ben ve benim gibi ülkücüler de soruyor; PYD teröründen bahsediliyor ki dün Meclis’te biz ve meydanlarda ülkücüler haykırıyordu. Geçmişte Suruç Kaymakamı’nın açıklaması var; Kobani denilen Ayn El Arab’tan 1350 terörist, ülkücülerin alın teriyle kazandığı gelirlerden elde edilen vergilerle Türkiye’de kim tarafından tedavi ettirildi. Mevcut iktidar tarafından ettirildi. Peki Türk toprakları, Peşmerge’ye kim tarafından açıldı, bu PYD teröristlerine yardımı, Barzani peşmergelerince yardıma gidilmesini kim sağladı? Bugünkü iktidar sağladı. IŞİD terör örgütünün Suriye topraklarına gitmesine kim vesile oldu? Bu iktidar oldu. Peki Çözüm Süreci denilen lanet süreci Türkiye’ye kim getirdi? Bu iktidar getirdi. Şimdi doğrudan bu iktidarca vesile olunan terörü yine tek adam rejimiyle çözmesi mümkün değildir. Dolayısıyla ülkücüleri bununla kandıramazlar, bu mevcut yönetim doğrudan terörü müsebbibidir.”
“MHP kapanabilecektir, federal sistem gelebilecektir”
Anayasa değişikliği teklifinde ciddi sakıncalar bulunduğunu söyleyen Oğan, “Milletvekili sayısı olarak 4’ncü sırada olan bir partinin yaşama şansı yoktur. Başkanlık Sistemi’ne geçilirse MHP’nin kapısına da kilit vurulabilecektir” görüşünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte birlikte işbirliği yaptığı grup veya kişilerle ilgili sonrasında görüş değişikliğinde bulunduğunu kaydeden Oğan, “Sayın Erdoğan’ın çok sevdiği bir söz var, ‘Bizi onlar, şunlar kandırdı’ diye. Yarın Sayın Erdoğan rahatlıkla bu sistem geçerse diyecek ki ‘Sayın Bahçeli bizi kandırdı. Bu başkanlık sistemi, federal sistemdir, federalizmi getirmesi gereken sistemdir. Ben bunu bir kararnameyle düzenleyeceğim. Kürt kardeşlerimize istedikleri hakları elbette vermek lazım. Bahçeli o dönem terörle mücadelede bizimle destek oldu ama bizi kandırdı’ diyecektir. İlk yapacağı iş; federal ve iki partili sisteme geçmektir. Geçmişte de onlarca benzeri demeçleri söz konusudur. Kesinlikle MHP’nin ve ülkücülerin karşı çıktığı federalizm ilk aşamada olmasa dahi ikinci aşamada getirilecektir” dedi.
Anayasa değişikliği teklifi ile Başbakanlık Sistemi’ne geçildiğinde darbelere de kapı açılacağını da kaydeden Oğan, “Bir çete darbesi, bir FETÖ’cü kalkışmadan bahsetmiyorum. Eğer Türkiye Başkanlık Sistemi’ne geçer ve tüm yetkiler tek elde toplanırsa; bunun örnekleri Afrika’da, Güney Amerika’da ve Ortadoğu’da vardır. Bir süre sonra heyecanlı generaller, bu tek adamlığa heveslenir ve Türkiye’yi rahatlıkla generaller cuntasıyla karşı karşıya bırakabilir. O nedenle de her zaman çok partili ve parlamenter rejimden yana tavır takınmak gereklidir” diye konuştu.
Erdoğan dönemi sonrasında ne olacak?
Anayasa değişikliğine göre savaş kararı alma yetkisi açısından Meclis’in kararı denilse de asker kullanma yetkisi Başkan’a bırakıldığı için yine Başkan’a ait göründüğünü belirten Oğan, bunun Türkiye’yi tek kişilik karar ile savaş riskiyle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Oğan, “Varsayalım ki Sayın Erdoğan aklı başında, çok makul bu sistemde Türkiye’yi yönetecektir. Ama öyle bir tehlikeli sistem getiriyoruz ki kişiler inisiyatifine kalıyor denge ve denetim, bütün bunlar hepsi ortadan kalkıyor. Yarın öbür gün ki bunun örnekleri dünyada var Türkiye’de tesadüfen psikolojik rahatsızlığı olan bir deli eline bu sistem geçtiğinde Allah korusun sadece Türkiye’yi yakmakla kalmaz dünyayı yakar. Mussolini, Hitler böyle sistemlerden ortaya çıktılar” dedi.
Oğan, teklifteki Başkan’a tanınmış atama yetkisini de eleştirdi. “Bu sistemde bütün başkan yardımcıları, bakanları, genel müdürleri, daire başkanlarına kadar herkesi Başkan atayacak” diyen Oğan, bunun da sıkıntılı olduğunu söyledi.