AYM Kararı Sonrası Sırrı Süreyya Önder Tahliye Edildi

15 Temmuz 2015 - Ankara, Türkiye - HDP Eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder

Çözüm Süreci’nin devam ettiği 17 Mart 2013 tarihinde İstanbul Kazlıçeşme’deki Nevruz kutlamalarındaki konuşmasında ‘terör propagandası’ yaptığı nedeniyle İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan HDP Ankara eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Anayasa Mahkemesi’nin dünkü kararının ardından bugün tutuklu bulunduğu Kocaeli’ndeki Kandıra F Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi.

Çözüm Süreci’nin Pervin Buldan, Selahattin Demirtaş ile birlikte HDP ayağındaki en önemli aktörlerinden olan Önder, 6 Aralık 2018 tarihinden beri cezaevindeydi.

Aynı davada Önder ile birlikte yargılanan HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.

Anayasa Mahkemesi: ‘‘Önder’in tutuklanması ifade özgürlüğüne müdahale’’

Anayasa Mahkemesi oy birliği ile aldığı kararın gerekçesinde, ilk derece mahkemenin kararında Önder’in düşünce açıklamasının hangi surette terör örgütünün şiddet ve tehdit yöntemlerini meşru gösterdiğine veya övdüğüne ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik ettiğine dair bir değerlendirme yapmadığının altını çizerken ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaştığı belirtti.

Gerekçeli kararda, ‘‘Başvuruya konu ve başvurucunun (Sırrı Süreyya Önder) mahkumiyetine neden olan ‘Size Kürt halkı önderi Sayın Öcalan’ın selamını getirdim’ sözü BDP tarafından organize edilen bir toplantıda, kısa süre önce Abdullah Öcalan ile çözüm süreci üzerine yüz yüze görüşmüş siyasetçilerin yaptıkları konuşmalar sırasında ifade edilmiştir. Başvuruya konu konuşmanın terör gruplarına silah bıraktırılması, ülkede şiddet olaylarının sona erdirilmesi, toplumsal sorunların demokratik müzakere süreçleri işletilerek çözülmesi imkânlarının artırılması amacını taşıyan ve demokratikleşme süreci olarak ifade edilen bir bağlamda yapıldığı göz önüne alınmalıdır’’ denilirken ‘Kürdistan’ ifadesi kullanmanın bir suç olmadığı da teyit edildi.

26. Ağır Ceza Mahkemesi: “Tahliye kararına yedi gün içinde itiraz edilebilir’’

Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararından bir gün sonra İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararını UYAP’a (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) yükledi.

Kararda, ‘‘mahkememize gönderilen Anayasa Mahkemesi de nazara alınarak infazın durdurulmasına, adı geçen hükümlünün başka bir suçtan tutuklu ya da hükümlü olmadığı taktirde derhal tahliyesine’’ hükmedildi.

Tahliye kararını oy birliğiyle veren mahkeme hükmün sonuna tahliye kararına yedi gün içinde itiraz edilebileceği ibaresini de ekledi.

Avukat Turgut Kazan: ‘‘OHAL sürecinde getirilen tahliye kararına itiraz vahşet ve ilkellik’’

İstanbul Barosu Eski Başkanı Turgut Kazan, Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü ihlali kararı sonrası Türkiye’de her şeyin düzeleceği duygusuna kapılmasının yanlış olacağını söylerken birincil mahkemenin tahliye kararına itiraz edilebileceği hükmünü de sert bir dille eleştirdi.

VOA Türkçe’ye konuşan Kazan, ‘‘Anayasa Mahkemesi, bazı bireysel başvurularda bu tür ihlal kararları vermek zorunda. Tüm başvuruları reddederse teslim alınmış bir mahkeme olduğunu ayan beyan ortaya koymuş olur. Ve daha da önemli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’ni bir yargı yeri olarak saymaz ki yalnız mahkeme için değil Türkiye için de büyük bir prestij sorunu yaratır. Bu nedenle bu tür davalarda böyle kararlar vermesi anlaşılabilir. Burada ağır ceza mahkemesinin hükmünde kendi tahliye kararına itiraz hakkı tanıyan son paragrafı son derece ilkel. Tahliye kararına itiraz, olağanüstü halle birlikte geldi. Hukuk dışı bir şey, ayıp. Bu Türkiye’ye özgür bir ilkellik adeta vahşettir. Bu yargının yürütmenin ne düşündüğünü söylemesine fırsat tanımasından başka bir şey değildir’’ dedi.