Almanya’nın Solingen kentinde bir apartmanda çıkan ve dört kişilik Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı ailenin tüm fertlerinin öldüğü yangının kundaklama nedeniyle çıktığı kesinleşti. Yaşananlara tepkiler giderek artıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
VOA Türkçe’ye görüş bildiren diplomatik kaynaklar, Alman yetkililerden olayın arkasında kim olduğunun ortaya çıkarılmasının beklendiğini ifade ettiler. Yapılan açıklamada, "Elim olayın ilk anından itibaren Düsseldorf Başkonsolosumuz ve diğer yetkililerimiz konuyu yakından takip ediyor. Alman makamları dün (27 Mart) yaptıkları açıklamada, olayda kundaklama ihtimalinin bulunduğunu açıkladılar. Solingen faciasından 31 yıl sonra ve Avrupa’da yabancı düşmanlığı ile İslam karşıtlığının arttığı bir dönemde yaşanan söz konusu hadisenin arkasında yatan nedenlerin bir an önce aydınlatılmasını ve olası şüphelilerin adalet karşısına çıkarılmasını bekliyoruz" denildi.
Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosluğu’nun sosyal medya platformu X‘ten yaptığı açıklamada, yangının mahiyetinin bir an önce soruşturularak açıklığa kavuşturulması istendi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Solingen'de yaşadıkları apartmanda dün sabaha karşı çıkan yangında hayatını kaybeden Bulgaristan Türkü soydaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Sözkonusu yangının mahiyetinin bir an evvel soruşturularak açıklığa kavuşturulmasını önemle temenni ediyoruz. Bu kapsamda Başkonsolosluğumuz ilgili makamlarla temasta kalmaya devam edecektir."
İlgili Haberler Almanya'da Türk Başkonsolosluğu'na saldırıya Dışişleri Bakanlığı'ndan tepkiBu arada Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’in Solingen’e giderek, düzenlenecek anma törenine katılacağı ve yaşamını yitirenlerin ve yaralananların yakınları ile biraraya geleceği öğrenildi.
Olayın titizlikle incelenmesi ve hiç şüphe bırakmadan tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmasını isteyen Solingen’in bulunduğu Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Konseyi Başkanı Tayfun Keltek, kundaklamanın ırkçı nedenlerle yapıldığından kuşkulandığını söyledi.
VOA Türkçe’ye konuşan Keltek, "Korkumuz bu olayın 1993’deki yangın gibi ırkçı motiflerle yapılmış olması. Maalesef Almanya’daki toplumsal atmosfer, böyle bir saldırı yapılmış olması ihtimalini güçlendiriyor" dedi.
Savcı: "Olayda henüz yabancı düşmanlığı kanıtı yok "
VOA Türkçe’ye bu sabah saatlerinde bilgi veren Wuppertal Savcılığı, şu ana kadar yangının "yabancı düşmanlığı" nedeniyle çıkarıldığına dair herhangi bir kanıta ulaşılmadığını ancak tüm ihtimallerin soruşturulduğunu belirtmişti.
Solingen’de 24 Mart'ı 25 Mart'a bağlayan gece çıkan yangında ölenlerin apartmanın dördüncü ve son katında yaşayan Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı oldukları açıklanmıştı. Olayda 29 yaşındaki İsmail isimli baba, 28 yaşındaki Kıymet isimli anne ve 3 yaşındaki Gizem ve 5 aylık Elis isimli iki çocuk yaşamını yitirdi.
Yangında en az ikisi ağır olmak üzere toplam 21 kişi de yaralanmıştı.
Kundaklama, 31 yıl önce aynı kentte beş Türk vatandaşının, yine yangın çıkarılarak öldürüldüğü olayı hatırlattı.
Yangınla ilgili soruşturmayı üstlenen Wuppertal Savcılığı, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Polonyalı bir kadına ait olan apartmanda oturanların hepsinin göçmen olduğunu, kimliği belirsiz kişi veya kişiler hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Savcılık, itfaiyenin verdiği bilgilerden yola çıkarak, kundaklamanın 24 Mart'ı 25 Mart'a bağlayan gece saat 01.30 ile 03.00 arasında yapıldığından yola çıkıldığını, bu zaman diliminde yangının çıktığı bina çevresinde olağandışı bir şey farkedenlerin mümkün olan en kısa sürede polise başvurmalarını talep etti.
Savcılık sözcüsü, yangınla ilgili olarak bir telefon hattı ve çevrimiçi bir site oluşturulduğunu da aktardı.
"Aile, dairedeki duman dedektörünün alarm vermesiyle hemen evden çıkmış. Ama yangının her yeri sarması nedeniyle kaçmayı başaramamış. Cesetlerin bulunma şekli bunu gösteriyor" şeklinde görüş bildiren savcılık, şu ana kadar yangının "yabancı düşmanlığı" nedeniyle çıkarıldığına dair herhangi bir belirti olmadığını, ancak soruşturmanın her yönde devam ettiğini açıkladı.
Kundaklama kanıtı: Ateş hızlandırıcı izler
Alınan bilgilere göre, 100 yıllık binanın giriş katında merdiven boşluğunda başlayan yangın, ahşap yapıda kısa bir süre içinde çatıya kadar yayıldı. Savcılık, merdiven boşluğunda “ateş hızlandırıcı” izler bulunduğu duyurdu ve bu bulgulara dayanarak, yangının “kasıtlı bir kundaklama” olduğunu doğruladı.
Olayda yaşamını yitirenlerin ve yaralananların dumandan zehirlendiklerinden yola çıkıldığı da belirtildi, ancak ağır yaralanan iki kişinin yangından kaçmak için üçüncü kattan sokağa atlayan Bulgaristan kökenli Türk bir babayla, sekiz aylık bebeği olduğu da öğrenildi. Bu arada binada, daha önce de kundaklama girişimi olduğu ve merdiven boşluğuna bırakılan bir bebek arabasının ateşe verildiği öğrenildi.
1993’te Solingen’de beş Türk öldürülmüştü
Solingen'de 29 Mayıs 1993'te Türkler’in yaşadığı bir ev, Neo-Naziler tarafından kundaklanmış ve aileden beş kişi ölmüştü. Son yangından sonra da hemen "yangını yine ırkçılar mı çıkardı?" sorusu gündeme geldi.
O tarihte, gece yarısı Amasyalı Genç ailesinin yaşadığı evi ateşe veren dört ırkçı Alman genci aynı aileden Gürsün İnce, Hatice Genç, Hülya Genç, Saime Genç ve Gülistan Öztürk’ü öldürmüştü.
23 Kasım 1992'de ise Mölln kentinde Türkler‘in yaşadığı bir ev kundaklanmıştı. 51 yaşındaki Bahide Arslan, 10 yaşındaki torunu Yeliz Arslan ve 14 yaşındaki yeğeni Ayşe Yılmaz yaşamını yitirmişti.
Batı ve Doğu Almanya'nın birleşmesinden kısa bir süre sonra yaşanan bu iki kundaklama olayı, Almanya'nın göçmen tarihine kara leke olarak geçerken, o dönemde Almanya'nın dört bir yanında ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı gösteriler düzenlenmiş, ışık zincirleri oluşturulmuştu.