“Son Zamanlardaki En Kritik Zirve”

Your browser doesn’t support HTML5

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerikan Başkanı Donald Trump ile 16 Mayıs’ta gerçekleştireceği kritik zirvede ele alınacak konuların iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından büyük önem önem taşıdığı birçok kesim tarafından ifade ediliyor.

Amerika’nın YPG’ye silah yardımında bulunma kararı iki ülke ilişkilerini nasıl etkileyecek? Görüşmede ele alınması beklenen konular neler? Amerika’nın Sesi iki lider arasında gerçekleşecek olan zirve öncesi konuyla ilgili olarak uzmanların görüşlerine başvurdu.

Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Gazeteci Dr. Bora Bayraktar, Erdoğan-Trump görüşmesini Türkiye ile Amerika arasında son zamanlarda gerçekleşen en önemli, en kritik ziyaretlerden biri olarak değerlendirdi. Dr. Bayraktar’a göre, gündemin birinci maddesi Türkiye'de PKK'nın uzantısı olarak görülen, Suriye'nin kuzeyinde YPG’ye Amerika’nın resmi olarak silah yardımında bulanması konusu olacak. Bu konunun iki ülke ilişkilerini derinden etkileyebilecek bir konu olduğunu ifade eden Dr. Bora Bayraktar, eğer bu konuda bir çözüm bulunamazsa, bu başlık altında Türkiye ile Amerika'nın bundan sonra kolay kolay uzlaşamayacağı bir noktaya gidebileceğini kaydetti ve “Bu da iki ülke arasında ciddi bir kriz demektir, Orta Doğu'da ciddi bir kriz demektir” diye konuştu.

Amerikan Başkanı Donald Trump'a PYD meselesi nasıl aktarıldı, ne kadar konuya hakim ve Türkiye'nin kaygılarından ne kadar haberdar bu konuda ciddi soru işretlerinin olduğunu söyleyen Bora Bayraktar, Trump'ın seçim döneminde ne olduğu belli olmayan gruplarla değil müttefiklerle çalışma iradesi içerisinde olduğunu beyan ettiğini ancak şu anda uygulanan politikanın Obama döneminden kaldığını ve Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı öncülüğünde yürütülen bir operasyon olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinde Türkiye’nin Trump’ın bu işten ne kadar haberdar olduğunu, bilerek mi bu imzayı attığını, Türkiye'nin kaygılarından haberdar olup olmadığını anlama şansının olduğunu belirten Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bora Bayraktar’a göre eğer Amerika, Türkiye'nin kaygılarından haberdar değilse cumhurbaşkanının burada bunları anlatma şansı olacak.

Fethullah Gülen konusuna da değinen Bayraktar, Gülen’in hızlı bir şekilde iade edileceğini düşünmediğini, ülke dışına çıkarılması konusunda bir baskı yapılabileceğini ifade etti.

Amerikalıların PYD konusunda Türkiye'yi yatıştırma politikası izlediklerini söyleyen Dr. Bora Bayraktar, Amerika’nın PYD politikasının devam etmesi durumunda krizin derinleşeceğini belirtiyor.

“Biz PYD’ye değil aslında Suriye Demokratik Güçleri’ne silah veriyoruz, Türkiye'nin kaygılarını anlıyoruz gibi laflarla Türkiye'yi yatıştırabileceklerini düşünüyorlar ama Amerika bu görüşmeden sonra böyle bir seçenek olmayacağını anlayacak. Eğer PYD politikası devam edecek olursa üç-beş haftalık iyimser bir havadan sonra ben krizin derinleşeçeğini düşünüyorum.”

Bıçakçı: Türkiye’ye başka şartlar sunulmalı

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Salih Bıçakçı, Erdoğan-Trump görüşmesi öncesinde Türkiye tarafından bir ön hazırlık yapıldığını ve hem MİT Müsteşarının hem de Genel Kurmay Başkanı’nın kendi Başdanışmanı ile birlikte Amerika’ya gittiğini ve görüşmeye dair bazı brifingler elde edildiğini söyledi. Doç. Dr. Bıçakçı’ya göre, bu ön görüşmelerde ya Türkiye’nin iyi bir müttefik olarak Rakka Operasyonu’nda çok önemli bir rol alabileceği ya da yapılacak hamlenin Türkiye’yi nasıl rahatsız edebileceğini ve muhtemel sonuçlarının ne olabileceği ihtimali ortaya çıktı.

Bıçakçı, Türkiye'ye başka şartların ve imkanların sunuluyor olması gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Bıçakçı’ya göre, Türkiye yapılan bu silah anlaşmasını belki kendisi için bir kaldıraç olarak kullanabilir ve farklı imtiyazlar elde edebilir.

Bayraklı: Türk ordusunun çok ciddi katkısıyla Rakka operasyonu yapılabilir

Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA İstanbul Dış Politika Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı, Rakka Operasyonu’na değinerek operasyonun çok acil olmadığını, 2-3 ay ertelenerek Türkiye'nin hazırladığı kuvvetlerle, Türk ordusunun çok ciddi katkısıyla bu operasyonun yapılabileceğini ve Türkiye’nin görüşmede, Trump'ı ikna etmeye çalışabileceğini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Bayraklı, Türkiye'nin Rakka Operasyonu’na katılmaması durumunda, Türkiye'nin eline çok ciddi garantilerin verilmesi gerektiğini ifade etti ve atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

“İlk olarak eğer gerçekten Trump yönetiminin, Suriye'nin kuzeyinde Kürt koridoru oluşturmak, PYD koridoru oluşturmak gibi bir niyeti yoksa eğer, ilk olarak olarak PYD’nin Menbiç’ten çekilmesinin sağlanması gerekiyor. İkinci olarak PYD’ye verilmiş olan silahların sıkı takibinin yapılması gerekiyor. Üçüncü olarak Kuzey Irak’ta PKK'ya karşı Türkiye'ye destek verilmesi, dördüncü olarak da PKK ile ilgili, özellikle lider kadrosu ile ilgili Türkiye ile istihbarat paylaşımınında bulunulması gerekiyor.”

Bayraklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika Başkanı Trump’a bir paketle gideceğini ve bunun kabul görmediği noktada Türkiye'nin Amerika'ya rağmen atacağı adımların olacağını kaydetti.

Bayraklı, “Amerika'ya karşı adım atmanın bir bedeli var ama Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalar, Türkiye'nin bunu göze alacağını gösteriyor. Çünkü bu adımları atmamanın bedeli Türkiye'nin güvenliği açısından çok daha büyük” dedi.

Türkiye’nin bu hususta uluslararası kamuoyunu dinlemeden atacağı adımları atacak gibi gözüktüğünü söyleyen Bayraklı, Fırat Kalkanı Operasyonu’nun bunun en güzel örneği olduğunu belirtti.

Fırat Kalkanı Operasyonu’nun eski Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye geldiği gün ve Amerika'ya da haber verilmeden başlatıldığını hatırlatan Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı, yine Sincar’a yapılan askeri operasyonda da Amerika'ya ve diğer ülke güçlerine zarar görmesinler diye 1 saat öncesinde haber verildiğini kaydetti ve Türkiye'de darbe girişimi sonrasında bir çok şey değiştiğini, askerin operasyon yapma kabiliyetinin arttığını sözlerine ekledi.