Türkiye-ABD İlişkilerinde Gerginlik Yaşanıyor

Uzmanlar, Türkiye’de 18 aylık seçim sürecine girildiği gözönünde bulundurulduğunda, AKP’nin Amerika’ya tavır alarak muhafazakar seçmen tabanına hitap etmeyi amaçladığını düşünüyor
Giderek derinleşen yolsuzluk skandalı Türkiye’nin Amerika’yla olan ilişkilerini de gerginleştiriyor. Türk hükümeti, yolsuzluk soruşturmasının uluslararası bir komplo olduğunu, işin içinde Washington’un da parmağının bulunduğunu iddia ediyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi yanlısı medya, Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’yi hedef gösteriyor ve büyükelçinin sınırdışı edilmesini bile talep ediyor.

Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının 17 Aralık’ta patlak vermesinden bu yana Başbakan Erdoğan, durumun uluslararası bir komplo olduğu konusunda ısrar ediyor. Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin yolsuzluk soruşturmasında kilit rol oynadığını iddia eden ancak ayrıntı vermeyen AKP yanlısı medya, Büyükelçi Ricciardone’nin görevden alınmasını dahi talep etti. Gözlemciler, AKP hükümetinin, kendisiyle medyanın bu gibi çağrıları arasına mesafe koymak için pek de çaba harcamadığı görüşünde.

İstanbul Politika Forumu’ndan siyaset bilimci Cengiz Aktar, böylesine bir söylemin Amerika ve Türkiye gibi iki yakın müttefikin ilişkilerini çok ciddi biçimde gerginleştirdiğini söylüyor. Amerika’nın Türkiye’de sürekli hedef gösterilmekten rahatsız olduğuna dikkati çeken Aktar, “Hükümet, Türkiye’de olup bitenlerden ötürü neredeyse tüm dünyayı suçluyor, suçu Yahudi lobisine ya da başka lobilere atıyor.”

'AKP ve ABD ortak politika izleyebilseydi'

AKP Hükümeti, yolsuzluk soruşturmalarından, bir zamanlar yakın müttefiki olan Fethullah Gülen’i sorumlu tutuyor. Milliyet Gazetesi ve Al Monitor internet sitesi yazarı Kadri Gürsel, iki ülkenin dış siyaset politikalarındaki mevcut farklılıkların AKP Hükümeti’nin Washington’a yönelik şüphelerini körüklediği görüşünde: ”AKP, Mısır, İsrail, Suriye ve Irak üzerinde Obama Yönetimi’yle ortak politika yürütebilseydi Gülen Cemaati’nin AKP Hükümeti’ne bu kadar rahat bir şekilde saldırması sözkonusu olmazdı. Gülen Hareketi’nin merkezi Amerika’dır, Türkiye değil.”

AKP Hükümeti, Amerika’nın, Başbakan Erdoğan’ın yakın müttefiklerinden biri olan Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin askeri darbeyle devrilmesine karşı tavır almamasını da eleştirmişti.

Cengiz Aktar’a göre Amerika, AKP hükümeti’nin Suriye’de savaşan köktendinci cihatçılara yardım ettiğine dair haberlerden giderek daha da rahatsız olsa da iki ülke arasındaki ilişkiler, aslında kolaylıkla eskiye dönebilir: ”AKP iktidarı kendi bildiğini okuyor. Ancak yapılacak bir U dönüşü her şeyin unutulmasını ve ilişkilerin normale dönmesini sağlayabilir. Fakat hükümet şimdilik bu yönde ilerlemeyi tercih ediyor.”

Türkiye ABD'nin gözünde jeopolitik önemini yitiriyor mu?

Gözlemciler, İran, Irak ve Suriye’yle sınırları olan Türkiye’nin Washington’la olan ilişkilerinde bu jeopolitik konumunu kullandığı görüşünde. Brüksel’deki Carnegie Europe kuruluşundan Sinan Ülgen, Türkiye’nin, Amerika’nın gözünde önemini yavaş yavaş yitirmeye başlamış olabileceğini söylüyor: ”Geçmiş yıllara kıyasla Amerika hem Irak hem de Suriye’de geri çekilmeye çok daha hazır konumda. Bu durum, Amerika için Türkiye’nin önemini azaltıyor. Türk siyasetçiler bu konunun farkına giderek daha çok varıyor.”

Hala rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarıyla uğraşan AKP hükümetinin uluslararası komplo söyleminin yakında sona ereceğine dair pek belirti yok. Amerika Savunma Bakanı Chuck Hagel’ın Ocak ayı sonunda Türkiye’yi ziyaret etmesi bekleniyor. Bakan Hagel’ın en önemli gündem maddelerinden biri, Türkiye’nin Çin füzeleri satın alma girişimi olacak. Bu durum, iki ülke ilişkilerinde soğukluğa neden olmuştu.

Gözlemciler, Türkiye’de 18 aylık seçim sürecine girildiği göz önünce bulundurulduğunda, AKP’nin Amerika’ya tavır alarak muhafazakar seçmen tabanına hitap etmeyi amaçladığını düşünüyor.