Amerikan sosyal medya kuruluşları Kongre’ye düzenlenen kanlı baskının ardından bir dizi adım attı. Eski Başkan Donald Trump’ın hesaplarını kapadılar.
Olaylardan bir yıl sonra Facebook, Twitter ve YouTube'un 6 Ocak olaylarından gerekli dersleri çıkarıp çıkarmadığı tartışılıyor.
Donald Trump’ın destekçilerinin Kongre’yi basmasının üzerinden bir yıl geçti. Eski başkan artık milyonlarca takipçisiyle doğrudan iletişimde olduğu Facebook, Twitter ve YouTube hesaplarını kullanamıyor.
Trump, “Bu adil bir durum değil. Ülke için çok çok kötü, dünya için çok kötü. Bunu bana yapabiliyorlarsa herkese yapabilirler” diyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Atlantik Konseyi’nden Emerson Brooking de “6 Ocak sosyal medya platformları için kesinlikle hesap verme zamanıydı” ifadelerini kullanıyor.
Trump bu platformları baskını cesaretlendirmek için kullanmakla suçlandı. Hesaplarının askıya alınması, sosyal medya şirketlerinin kurallarına uymayan siyasi liderler üzerindeki gücünü gösteren bir unsur oldu.
Trump’a yasak uygulayan sosyal medya şirketleri yıllarca eski başkanın ihlallerine göz yummak ve yasaklama kararını geç almakla suçlandı.
Teknoloji şirketleri hizmetlerini daha güvenli hale getirmek için sürekli çalıştıklarını belirtiyor. Twitter’ın eski CEO’su Kongre oturumunda 6 Ocak olaylarına varan dezenformasyonun yayılmasında tamamen sorumluluk üstlenmedi:
Eski CEO Jack Dorsey, “Daha büyük ekosistemi hesaba katmanız gerekiyor. Olay yalnızca kullandığımız teknoloji platformlarıyla ilgili değil” dedi.
Sosyal medya platformları bazı değişikliklere de gitti. Twitter Corona’yla ilgili dezenformasyonu hedef alan beş aşamalı politika yürürlüğe koydu. Facebook siyasilere daha önce yapmadığı ölçüde içerik kurallarını uygulamaya başladı. Ancak bu değişiklikler bazılarına göre yeterli değil.
Eski Facebook yöneticisi Katie Harbarth, “Değişsin ya da değişmesinler, kendi ürünleri, algoritmaları ve iş modelleriyla ilgili ne düşünüyorlar? Sanırım sona ermeyecek bir oyun oynamaya devam ediyorlar” diyor.
Uzmanlar bu yılki ara seçimlere dikkat çekiyor ve sosyal medyanın daha fazla olaylara neden olabileceğini belirtiyor.
Harbarth, “Şimdiden bütün bunlar için planlama yapmaya başlamak lazım. Ama ben şirketlerden bu yönde bir çaba görmedim” ifadelerini kullanıyor.
Bazıları bu şirketlerin para kazanma yöntemine dikkat çekiyor, reklamlar ve şirketlerin daha fazla ilgi çeken içerikleri gösteren algoritmalar geliştirdiklerini söylüyor.
Accountable Tech’den Jesse Lehrich, “Bu platformların çoğu küçük çaplı düzenlemeler yaptı. Ama günün sonunda iş modelleri değişmedi. Seçim yalanları, ırksal şiddet gibi en sorunlu konuları öne çıkarmaya devam ettiler” diyor.
Facebook içinden kamuoyuna sızan bilgiler şirket yöneticilerinin bu sorunların bir bölümüne aşina olduklarını gösteriyor. Bundan dolayı Kongre, önümüzdeki yıllarda şirketleri tartışmalı içerikleri nasıl düzenleyecekleri ve uygulamalarıyla ilgili şeffaf olmaları konusunda zorlayabilir.