Sosyal Medya Mesajları İncelenerek Florida Saldırısı Önlenebilir miydi?

Florida’daki bir lisede silahlı saldırı düzenleyen Nikolas Cruz’un Sevgililer Günü’nde birçok sosyal medya platformunda yaptığı yorumlarda, insanlara zarar verme niyetini açıkça ortaya koyduğu görülüyor.

Nikolas Cruz adlı bir kullanıcı, bir paylaşımında “AR-15 silahımla insanlara ateş etmek istiyorum” derken, bir başka sosyal medya platformunda da “Çok sayıda insanı öldürüp savaştıktan sonra ölmek istiyorum,” yazıyor.

Saldırıyla ilgili soruşturmayı genişleten dedektifler, Cruz’la ilgili bilgi toplamak için sosyal medya paylaşımlarını mercek altına aldı.

Güvenlik güçlerinin sosyal medya platformlarında saldırganın ardında bıraktığı dijital izlere odaklanması, sosyal bilimciler ve toplumun geniş kesiminde gündemde olan bir sorunun altını çiziyor. Eğer birileri Cruz’un sosyal medya paylaşımları ve yorumlarını inceleseydi bu ölümler önlenebilir miydi?

FBI’a saldırganın sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda “profesyonel okul saldırganı olmak istiyorum” şeklinde yazdığı yönünde bir ihbar geldi. Ancak geçtiğimiz günlerde FBI’ın ihbarın geldiği yeri tespit edemediği bildirildi.

Peki ya Cruz’un tüm postlarını eleyerek yetkililerin dikkatini çekebilir hale getiren bir algoritma olsaydı ne olurdu?

Snapchat’te adım adım veri taraması

Alışveriş sitelerinde, gelecek hafta hangi ayakkabıların popüler olabileceğini, ya da haftaya hangi soğuk algınlığı ilacına ihtiyaç duyulacağını analizler sonucu tahmin edilebildiği bir çağda, suçların önlenmesi için sosyal medya taraması yapabilen yapay zekanın neden daha fazla kullanılmadığı merak ediliyor.

California Üniversitesi Aile Hekimliği Tahmin Teknolojisi Enstitüsü Direktörü Profesör Doktor Sean Young, “bu tür trajedileri önlemek için gereken her şeye ihtiyacımız var” diyor.

Uzman, bilimin psikolojik ihtiyaçları olan insanları sosyal medyayı kullanarak nasıl bulacağı ve yardım edebileceği için var olduğunu söylüyor. Young, sosyal medyanın önleyici bir araç olarak kullanılmasının önemini vurguluyor ve faydalarının risklerinden daha fazla olduğunu belirtiyor.

Ancak uzmanlara göre, 2002 yapımı Azınlık Raporu filminde olduğu gibi, polis teşkilatına, çeşitli verileri analiz ederek ulaştığı algoritmalar sayesinde potansiyel suçları yaşanmadan önce tespit ederek müdahale etme olanağı tanıyan teknolojinin hala çok uzağındayız.

Suç işlenmeden müdahale etmek mümkün mü?

Polis teşkilatları, geniş çaplı veriler ve algoritmalar kullanarak potansiyel suçları tahmin ederek polisi o bölgeye yönlendiren “öngörüye dayalı polislik” uygulamasına geçiyor. O verilere ulaşmak için de kişilerin nelerden bahsettiğinin, olay yeri ve zamanının gerçek zamanlı olarak takip edilebildiği yer olan sosyal medya en zengin kaynak.

Ancak öngörüye dayalı polislik, verilerle algoritmaların özellikle azınlıklara yönelik belli önyargılara dayalı olup olmadığı konusunda soru işaretleri de barındırıyor.

Los Angeles’ta yapılan yeni bir araştırma, polise nefret suçlarıyla mücadele için kaynaklarını nereye ayıracağı konusunda yol göstermeyi amaçlıyor.

Cardiff Üniversitesi Sosyal Veri Araştırma ve İnovasyon Laboratuarı Direktörü Matthew Williams, yeterli kaynak ve sınırsız veri erişimi sağlandığı takdirde, teknoloji sayesinde sosyal medya platformlarında tehdit ve duygusal içerikli metinlerin, silah fotoğrafı gibi risk barındıran bilgilerin belirlenebileceğini söylüyor.

Ancak uzman, kişinin rızası dahilinde takip edilmesi dışında etik nedenlerden dolayı sistemin buna izin vermeyeceğini vurguluyor, ancak bu sistemin zamanla değişebileceğini belirtiyor.

Georgetown Üniversitesi Hukuk Profesörü Arjun Sethi, cezai yargı sisteminde, öngörüye dayalı polislik yaklaşımını önyargılardan kurtarmanın mümkün olmadığına dikkat çekiyor. Profesöre göre, büyük verilerin ırksal ayrımcılık yaratan yollarda kullanıldığı tespit edilmiş.

Facebook paylaşımlarından intihar eğilimi tespit edilebilir mi?

Ancak yine de sosyal medya platformları, doğru programlar sayesinde yardıma ihtiyacı olan kişileri bulmak için kullanılabilir.

Facebook, intihar etmeyi düşünen kişilere yardım etmek için yeni bir makine öğrenme programını devreye sokmaya hazırlanıyor. Bu program, Facebook’ta her gün yapılan milyonlarca paylaşım arasından kendisine zarar verme ihtimali olan kişileri tespit edebiliyor. Üstelik, onu tanıyanlar arasında kimsenin Facebook’a uyarı mesajı göndermesine gerek olmadan bunu yapabiliyor. Zira makine öğrenmesi teknolojisinde bilgisayarlar ve algoritmalar kendilerine bunu yapmaları programlanmadığı halde bilgi topluyor.

Facebook’taki sistem, metinlerde paylaşılan kelimelere dayanıyor. Ancak şirketin kurucu başkanı Mark Zuckerberg, fotoğraf ve videoların da dahil edilmesi konusunu incelediklerini belirtiyor.

Son olarak California Üniversitesi uzmanlarından Young, bir kişinin sosyal medyadaki paylaşımlarından kendisine ya da başkalarına zarar vereceğini kestirmenin zorluğuna dikkat çekiyor. Ancak uzman, yine de rahatsız edici sosyal medya paylaşımlarının, kontrol edilmesi gereken bir tehlike sinyali barındırdığını sözlerine ekliyor.