Soylu: “14 Mayıs Seçimleri Batının Darbe Girişimidir”

Ak Parti'nin İstanbul ikinci bölge, birinci sıra milletvekili adayı da olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nur cemaatine bağlı İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği toplantıda batı için “15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da ‘siyasi darbe’ girişimleridir. Bu kadar açık ve net " ifadelerini kullandı. Soylu’nun sözlerine siyaset dünyasından tepkiler geldi.

Soylu daha önce 2021 yılında “15 Temmuz’un ardında sadece FETÖ yok Amerika var” ve 2022’de “15 Temmuz’un arkasında bal gibi Amerika var” demişti.

Türkiye’nin doğu ile batı arasındaki mücadelede önemli bir ülke haline geldiğini söyleyen Soylu, “Batı iddialarından vazgeçmedi. Derin bir batının olduğunun bilinmesi lazım. Dünyadaki Hristiyanlık ve Müslümanlık arasındaki mücadelenin dünyanın en kadim mücadele olduğunun unutulmaması lazım. Batı ve doğu arasındaki mücadele devam ediyor. İlk kez yüksek bir itibarsızlıkla karşı karşıya kaldılar. Afrika sokakları, Ortadoğu sokakları ve Orta Asya sokakları batıdan nefret ediyor bunu dillendiriyor. Maskesi düşmüş, yüzü ortaya çıkmıştır. Üç yüz yıldır ilk kez bu makası kapatıyoruz” dedi.

Soylu Batı’yı suçladı: “15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi, 14 Mayıs da ‘siyasi darbe’ girişimleridir”

İçişleri Bakanı, savunma sanayindeki gücü ve ekonomide gelişmişlik düzeyiyle ilgi alanını etki alanına çevirmiş bir ülke olan Türkiye’nin halkıyla birlikte 15 Temmuz’a direndiğini belirttikten sonra 14 Mayıs Seçimlerinin benzer bir 'darbe girişimine' dönüştüğünü iddia etti.

Soylu, “14 Mayıs 2023, Batı'nın siyasi darbe girişimidir. Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs'ta her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek darbe girişimidir. Bunu ben söylemedim. Bunu bugün Amerika'nın başındaki zat yıllar önce söyledi. Yıllar önce denedikleri bütün yöntemler berhava olunca ancak böyle bir yöntemle Türkiye'yi ele geçirebileceklerini ifade ettiler. Biz Türkiye’yi az düşünüyor, Amerika’nın başındaki zat çok düşünüyorsa söylediklerimiz yanlıştır” dedi.

Soylu’nun “Amerika’nın başındaki zat geçmişte söyledi” sözleriyle atıfta bulunduğu Amerikan Başkanı Joe Biden, 2020 yılındaki başkanlık seçimleri öncesi Türkiye ile ilgili bir soruya “Yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hala var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle” yanıtını vermişti.

Soylu: “Bu seçim kolay bir seçim değildir; mesele Türkiye’nin değil alem-i İslam’ın meselesidir”

AKP İstanbul milletvekili adayı Soylu, Türkiye’nin beş yılın değil, yüzyılın seçimine gittiğini ve meselenin Türkiye değil, İslam dünyanın meselesi olduğunu söyleyerek tüm muhafazakar seçmeni birlik olmaya çağırdı.

Soylu, “Bu seçim, kolay bir seçim değildir. Bu seçim herkesin bütün müktesebatını ortaya koyduğu bir seçimdir. Bu seçim, herkesin bütün birikimini ortaya koyduğu bir seçimdir. Onun için bütün birikimimizi ortaya koymalıyız. Ben koymaya çalışıyorum. Hayatımda ne kadar, nereye dokunmuşsam, her birini harekete geçirmeye çalışıyorum. Çünkü bu bizim şahsi meselemiz değildir. Bu sadece bizim memleketimizin meselesi de değildir. Bu mesele alem-i İslam’ın meselesidir, bu mesele önümüzdeki yüzyılların meselesidir. Bu mesele dünyaya yeniden nizam verip vermeme meselesidir. 14 Mayıs 1950-27 Mayıs 1960 on yılda tamamlandı.14 Mayıs 2023, Allah’ın izniyle bir yüzyıl sürecek” diye konuştu.

Doçent Akça: “İktidar ikna edemediği seçmeni batı düşmanlığı ve darbe hatırlatması üzerinden konsolide etmek istiyor”

Soylu’nun söylerini değerlendiren siyaset bilimci İsmet Akça, iktidar partisi üyelerinin halkı ikna edecek söylem geliştiremedikleri “anti-siyaset” söylemiyle kendi tabanını konsolide etmeye çalıştığını söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Doçent Akça, “Erdoğan ve AKP 14 Mayıs seçimlerine giderken çok da yeni ve güçlü bir hikaye yazamıyorlar. Toplumu bir ufka yönlendirebilecek yeni bir anlatıları yok ve seçmeni sürükleyecek tahayyülleri yok Daha önceki yıllarda başarıyı getiren özelliklerini artık yitirdiler. Bu olmayınca yeni stratejileri muhalefete saldırı üzerinden bir politika kurmak. Anti söylemle kendi blokunu konsolide etmeye çalışıyorlar. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına HDP seçmeninden gelecek destek üzerinden bir terör yaftalaması yapıyorlar. Soylu’nun açıklamaları da bu çerçevede değerlendirilmeli. İktidar ikna edemediği seçmeni batı düşmanlığı ve darbe hatırlatması üzerinden konsolide etmek istiyor. 15 Temmuz ile 14 Mayıs’ı ilişkilendirmek aslında kendi ‘milli irade’ tariflerine ters. Çünkü AKP milli iradeyle sandığı hep eşitledi. Bu aslında muhalefet için de futbol tabiriyle söylersek ‘gollük bir orta’. Erdoğan’ı bugüne kadar var eden ‘milli irade eşittir sandık’ vurgusunun ihlali. Sandık, halk iradesi ya da kendi tabirleriyle ‘milli irade’ darbe aracı olarak gösteriliyor” dedi.

Sancar ve Demirtaş'tan Soylu'ya tepki

HDP'nin eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 14 Mayıs seçimini darbeyle kıyaslayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepki gösterdi. Demirtaş Twitter paylaşımında "O halde seçimde oy kullanan herkesi, darbe girişimi gerekçesiyle tutuklaman gerekecek Kirli! Fakat o kadar hapishane yok. Neyse ya. Bu problemi çözmek için hapiste düşünecek çok zamanın olacak!" ifadelerini kullandı.


Yeşil Sol Parti'nin Suruç'taki mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da "Süleyman Soylu, '14 Mayıs bir darbe girişimi olacaktır' diyor. Onun İçişleri Bakanı olarak bulunduğu her dakika sandığa gölge düşürür" dedi.

Sancar, "Bu yaptıkları ve söyledikleriyle kimseyi korkutamaz. Buradan bütün Türkiye halklarından rica ediyorum; bu iktidarın kirli propagandasına, tehditlerine, kumpaslarına aldırmayın" diye konuştu.

Hiç kimsenin halkın iradesinden daha güçlü olamayacağını vurgulayan Sancar, "Süleyman Soylu derhal istifa etmelidir, şimdi istifa etmelidir. İstifa etmezse suçlarına daha fazla suç katacaktır. İstifa etmezse 14 Mayıs’tan sonra vereceği hesap da daha da kabaracaktır" dedi.

Ümit Özdağ’dan Erdoğan’a çağrı: “İçişleri Bakanı Soylu’yu görevden alın”

Soylu'ya sert tepki gösteren bir diğer isim ise Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ oldu.


Özdağ, “İçişleri Bakanı'nın demokratik seçimleri darbe girişimi olarak nitelendirmesi, Türk demokrasisi için bir tehdittir. İçişleri Bakanı, sandıklar açılıp Cumhur İttifakı iktidardan düştüğünde jandarmaya ve polise ‘bu bir darbe girişimidir, bütün muhalefeti gözaltına alın, tutuklayın’ emri verecek anlaşılan. Buradan Kemal Kılıçdaroğlu'na, Muharrem İnce'ye, Meral Akşener'e, Recep Tayyip Erdoğan'a, Sinan Oğan'a çağrıda bulunuyorum. Süleyman Soylu, bugün görevden alınmalı veya istifa etmelidir. Sayın Erdoğan, ‘Soylu'yu görevden alın’. Süleyman Soylu'nun bir gün dahi görevde kalması Türk demokrasisi için bir tehdittir” dedi.

ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan da seçimleri darbe olarak niteleyen bir kişinin İçişleri Bakanı olamayacağın söyleyerek ya istifa etmesi ya da görevden alınması gerektiğini belirtti.


TKP Genel Sekreteri: “En büyük darbe sizsiniz, oldu olacak seçimi de yasaklayın”

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan da Soylu’nun sözlerine tepki gösterdi.


Okuyan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye’yi cemaatlerin, emperyalistlerin, uluslararası tekellerin oyun alanına çevirdiniz. En büyük darbe sizsiniz. Oldu olacak seçimi de yasaklayın” dedi.