Süleymaniye’de Bir Utanç Müzesi

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki Süleymaniye’de günümüzde müzeye dönüştürülen işkence merkezi hala ürpertici havasını koruyor. Kompleks içindeki binalardaki çatışma izleri olduğu gibi muhafaza edilmiş. Bahçede ise, kompleksin ele geçirildiği 1991 yılında Saddam güçlerinden ele geçirilen tanklar ve ağır silahlar bulunuyor.

Müze bahçesinde, kompleksin güvenlik merkezi olarak kullanıldığı günlerde işkencede hayatını kaybedenlerin anısına yapılan bir heykel bulunuyor.
 

Müzeye dönüştürülen kompleksin bir kısmı halı, günlük yaşam, giyim, gelenekler gibi bölge kültürüne dair unsurların sergilendiği bölümlerden oluşuyor. Bu kısımdaki bölümlerden biri ateşli silahların ilk versiyonlarından modern versiyonlarına kadar silahlara ayrılmış.
 

Orjinaline sadık kalındığı belirtilen hücrelerin ve işkence odalarının bulunduğu kısım ise hala oldukça ürpertici. Penceresiz küçük bölmelerden oluşan ve bir kısmında tuvalet olmayan hücrelerde oldukça ağır bir hava ve koku var.
 

Mahkumların hücre duvarlarına yazdıkları notlar hala duruyor

Hücre duvarlarından birinde gülen bir Batman çizimi dikkat çekiyor.
 

Hücrelerle işkence odalarının iç içe olduğu binada duvarlar şeffaf plastik bir kaplamayla koruma altına alınmış. Filistin askısı, elektrik, falaka dahil çeşitli işkencelerin yapıldığı odalar tek kişilik hücrelere açılıyor

Kompleksteki binalardan birinin içi ayna parçalarıyla kaplanmış. Koridorlar boyunca 182 bin parça ayna var. Kimyasal silah kullanılan Halepçe Katliamı dahil Enfal Operasyonları’nda 182 bin kişinin hayatını kaybettiği ve koridorlara her biri için bir ayna parçası yerleştirildiği belirtiliyor

Duvarlar yazıların, kan izlerinin, çizimlerin korunması için şeffaf plastik tabakalarla kaplanmış. Mahkumlardan birinin çizdiği ağaçların ardından görünen evler ve altında kan ile çizildiği söylenen yazılar.
 

Günümüzde her ne kadar müze olsa da ağır ve ürpertici havasıyla geçmişte yaşananları hissettiren Kırmızı Bina veya diğer adıyla Kırmızı Güvenlik’te Enfal Operasyonları’nda hayatlarını kaybedenlere ait eşyalar da bulunuyor. Halepçe Katliamı dahil toplu katliamların yapıldığı döneme ait yazılı belgeler ve görsel malzemelerin sergilendiği müze, aynı zamanda bölgenin karanlık geçmişinin ayakta kalan şahitlerinden biri.