Suriye’deki İsrail hareketliliğine Türkiye’den kınama Erdoğan’dan tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki saldırganlığını eleştirdikten sonra Suriye’deki askeri hareketliliğine de tepki gösterdi.

İsrail tanklarının Suriye’nin başkenti Şam’a 25 kilometre kadar yakınlaştığı ve İsrail Hava Kuvvetleri’nin dün akşam çeşitli askeri noktalara saldırı gerçekleştirdiği iddialarına Türkiye’den arka arkaya açıklama geliyor.

Bugün 15. Büyükelçiler Konferansı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki saldırganlığını eleştirdikten sonra Suriye’deki askeri hareketliliğine de tepki gösterdi.

Erdoğan, “İsrail saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Buna mutlaka bir dur denilmelidir. Türkiye, Gazze'deki kan deryasının son bulması için elini vücudunu taşın altına koymak için hazırdır. Daha fazla kan dökerek, masum sivillerin tepesine daha fazla bomba yağdırarak güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin ısrarla gittiği yol, yol değildir. Bu durum Gazze ve Filistin için geçerli olduğu kadar Suriye için de geçerlidir” dedi.

Dışişleri Bakanlığı: “İsrail’in Suriye topraklarında ilerlemesini şiddetle kınıyoruz”

Dışişleri Bakanlığı da bugün yayınladığı açıklamasında Türkiye’nin Suriye’nin egemenliği, siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne desteğini kararlılıkla yineledikten sonra İsrail’i işgalci zihniyetle suçladı.

İlgili Haberler İsrail birliklerinin Şam yakınlarına kadar ilerlediği iddia edildi, İsrail "haberler yanlış" dedi

Açıklamada, “İsrail’in, 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal ederek İsrail-Suriye arasındaki ayrıştırma bölgesine girmesini ve Suriye topraklarında ilerlemesini şiddetle kınıyoruz. Suriye halkının uzun yıllardır hasret olduğu barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı bu hassas dönemde, İsrail işgalci zihniyetini tekrar sergilemektedir” denildi.

İsrail güçleri Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi geçerek 1973'ten sonra ilk kez Suriye topraklarına girdi.

Birleşmiş Milletler de bunun 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nın ihlali olduğunu açıkladı.

İsrail'in Golan Tepeleri'nin ötesine geçerek Suriye'ye girmesinin yalnızca “geçici” olduğunu söyleyen ABD’ye göre ise bu “Suriye ordusunun o bölgeden çekilme eylemlerine karşılık olarak attıkları geçici bir adım”.

İsrail'in eylemlerini anlayışla karşıladıklarını ifade eden ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Suriye ordusunun “müzakere edilen İsrail-Suriye tampon bölgesi çevresindeki mevzilerini terkettiğini” ve olası bir güç boşluğu yarattığını söyledi.

İsrail ordusu, Şam’a ilerledikleri haberlerini ise yalanlayarak, ordu birliklerinin geçmişte de belirtildiği gibi tampon bölge içinde konuşlandığını belirtti.

Fidan’dan İsrail eleştirisi, “Şam'da büyükelçilik” mesajı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da bugün TBMM Genel Kurul kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken hem İsrail’i eleştirdi hem de Şam’da büyükelçilik açılması ihtimalini değerlendirdi.

“İsrail, Suriye’de ne yapmaya çalışıyor?" sorusuna "Mevcut yönetimin elindeki tüm ekipmanı ve teçhizatı kullanılamaz hale getirmek istiyor" yanıtını veren Fidan, “Şartlar oluşursa Şam'da büyükelçilik açılabilir” diye konuştu.

“PKK terör örgütüyle ortak mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir”

Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin PKK’nın Suriye kolu olarak nitelediği YPG’yi kastederek, Suriye’de de PKK’yla mücadelenin tavizsiz süreceği mesajını verdi.

Cumhurbaşkanı, “Tıpkı Suriye gibi Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin muhafazası da bizim için çok ama çok önemlidir. Kalkınma Yolu projemizle bu ülkeyi ulaşım yollarının yeni güzergahı yapmak için paydaşlarımızla yakın çalışıyoruz. Her iki ülkenin güvenlik ve bekasına kasteden PKK terör örgütüyle ortak mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir” ifadelerini kullandı.

ABD'nin Suriye’de IŞİD’le mücadele için ittifak yaptığı Suriye Demokratik Güçleri’nin temelini PYD/YPG birlikleri oluşturuyor.

“Eli kanlı zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin zaferi de kazanacağına inanıyorum”

Suriye İç Savaşı’ndan beri Baas yönetimine karşı pozisyonundan hiç vazgeçmeyen Erdoğan, arkasında enkaz bırakarak firar ettiğini söylediği Beşar Esat’ın yerine gelen “yeni yönetimi” destekleyeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı, “Elbette Suriye’de her şey bitmiş değildir. Suriyeli kardeşlerimiz bundan sonra ülkenin yeniden imarı ve ihyası başta olmak üzere pek çok meydan okumayla karşı karşıyadır. Sürecin bugüne kadar başarılı yönetildiğine şahit oluyoruz. Eli kanlı zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin zaferi de kazanacağına yürekten inanıyorum. Temennimiz yeni yönetiminin Suriye halkının tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla yoluna devam etmesidir” dedi.

“Suriye’nin diğer kısımlarındaki DEAŞ ve PKK/PYD gibi terör örgütlerinin de başı ezilecektir”

Cumhurbaşkanı bugün erken saatlerde katıldığı AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada da Suriye’deki yeni dönem ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, “Suriye’nin ve Suriye halkının önünde, müreffeh ve mutlu geleceğe giden bir kapı açılmıştır. İnşallah ülkenin diğer kısımlarındaki DEAŞ ve PKK/PYD gibi terör örgütlerinin de en kısa sürede başı ezilecektir. Türkiye, siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri kapasitesiyle bu tarihi mücadelesinde Suriye halkının hep yanında olacaktır. Hep söylediğimiz gibi; Suriye tüm inanç grupları ve etnik kesimleriyle Suriyeliler’indir. Bu saatten sonra, Suriye’nin bir kez daha bölünmesine izin veremeyiz. Ülke topraklarının yeniden bir çatışma alanı haline gelmesine asla rıza gösteremeyiz” diye konuştu.

Rusya-Ukrayna Savaşı: “Ateşe benzin dökmenin değil yangın söndürmenin gayretinde olduk”

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda sürdürdüğü adil barış çizgisini devam ettireceğini de dile getirdi.

Erdoğan, “Önümüzdeki Şubat ayında dördüncü yılına girecek Rusya Ukrayna savaşıyla dünyada taşlar yerinden oynamıştır. Ülkemiz bu savaşta da dengeli politika izleyerek önceliğini adil barışın sağlanmasına vermiştir. Ateşe benzin dökmenin değil yangın söndürmenin gayretinde olduk. Bu çizgimizi önümüzdeki dönemde de koruyacağız” sözleriyle Türkiye’nin bu savaşa dair izlediği politikada bir değişiklik olmadığını teyit etmiş oldu.