Suriye’deki insani ve siyasi durum, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yeniden masaya yatırıldı. Video konferans aracılığıyla gerçekleştirilen toplantıda Güvenlik Konseyi üyeleri, insani durumla ilgili BM İnsani Yardım Koordinatörü Mark Lowcock’u, ülkedeki son siyasi durum konusunda ise BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’i dinledi.
BM Özel Temsilcisi Pedersen, Suriye’de siyasi çözümün tek seçenek olduğunu söyledi. Pedersen, yaklaşık on yıldır ülkede devam edem çatışmaların hem ülke içinde hem de yurtdışında yaşayan Suriyeliler’e derinden acı verdiğini belirterek, "Suriye’de sadece siyasi bir çözüm on yıldır süren bütün bu acıyı sona erdirebilir. Siyasi çözüm, Suriye’nin sivillerini ve bölgeyi daha büyük tehlikelerden koruyarak yenilenen çatışma ve istikrarsızlığı da kesinlikle önleyebilir" dedi.
Pedersen, 2021 yılında ülke çapında ateşkes, anayasa taslağı hazırlama, karşılıklı güven sağlama gibi tüm sorunların çözümünü bulmak için daha geniş bir çabaya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Suriye konusunda yeni bir uluslararası iş birliği yöntemine ihtiyacı var" dedi.
“Salgın konusunda endişelerimiz artıyor”
BM İnsani Yardım Direktörü Mark Lowcock da savaşın onuncu yılına gelindiğinde, ülkede yaşayan milyonlarca kişinin yerlerinden edildiğine, yoksullaştığına, kişisel kayıplara maruz kaldığına ve ülkenin bir travma geçirdiğine dikkat çekti.
Lowcock, ülke ekonomisinin on yıldır süren savaş nedeniyle kötü bir durumda olduğunu, Suriyeliler’in salgın hastalık COVID-19’la birlikte artan gıda kıtlığı nedeniyle, yetersiz beslenme yüzünde insani yardıma ihtiyacı olanların sayısının arttığını kaydetti.
Lowcock, Suriye’ye insani yardım yapanlara teşekkür etti ancak gerekli seviyeye ulaşılması için çok daha fazla maddi yardıma ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Lowcock, Konsey üyelerine Suriye’de sağlıkla ilgili ihtiyaçları da sıraladı; salgın nedeniyle ülkede yaşanabilecek olumsuzluklar konusunda endişelerini dile getirdi. Lowcock, ”Suriye’de çok sınırlı bir şekilde COVID-19 testi yapılıyor. Ülkedeki salgının boyutları sınırlı imkanlar nedeniyle tam olarak değerlendirilemiyor. Suriye’deki bazı vilayetlerde hastanelerin yatak kapasitesi tamamen dolu. Vaka sayıları katlanarak artıyor” dedi.
Mark Lowcock, Kuzey Suriye'deki çocukların üçte ikisinin okula gitmediğini ülke genelinde yoksulluğun giderek arttığını, ekonomik krizin giderek derinleştiğini, ülke genelinde gıda fiyatlarının katlanarak yükseldiğini, Suriyeliler’in birçoğunun ekonomik kriz yüzünden gelirlerinden olduğunu kaydetti.
“İnsani yardım sivillere hızlı ve engelsiz ulaşmalı”
BM İnsani Yardım Koordinatörü Lowcock, Suriye’nin kuzeybatıdaki durumun ülke geneline göre çok daha kötü olduğunu, bölgede insani yardıma ihtiyacın çok fazla olduğunu, yerlerinden edilen Suriyelilerin büyük bir çoğunluğunun yetersiz beslendiğini kaydetti.
Lowcock, insani yardımın hızlı ve engelsiz gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek, "İnsani yardımlar askıya alındığında en çok muhtaç olanlar acı çekiyor. Uluslararası insani hukuk, ihtiyacı olan siviller için insani yardıma tüm tarafların hızlı ve engelsiz geçişine izin vermesini ve süreci kolaylaştırmasını gerektirir. Ayrıca sivillerin hayatta kalması için vazgeçilmez olan altyapının korunması gerekir. Sivillerin su ve elektriğe güvenli bir şekilde ulaşmaları sağlanmalıdır” dedi.