Suriyeli Sığınmacı Kadınlardan Ortak Proje

Your browser doesn’t support HTML5

Suriye’deki savaştan kaçarak evini, yurdunu terk etmek zorunda kalan binlerce Suriyeli sığınmacı, Türkiye’de ekonomik zorluklara mücadele etmek zorunda kalıyor. Bununla birlikte İstanbul Okmeydanı’nda bir derneğin girişimiyle, bir grup Suriyeli kadının zor durumda kalan ailelerinin bütçelerine katkı yapmaları sağlanıyor.

Canlarını kurtarmak için ülkelerini terk eden binlerce Suriyeli, işlerini ve mesleklerini geride bırakarak geldikleri Türkiye’de iş bulamıyor. Ekonomik sıkıntı çeken bu kişiler, çoğu okul çağında olan çocuklarını bile okula gönderemiyorlar.

Suriye’nin çeşitli kentlerinden kaçarak İstanbul’a yerleşen Suriyeli kadınların Okmeydanı Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’yle (OKDER) kesişen yolları, onlara yeni bir umut kapısı oldu.

15 kadın ''Kadın Kadına Mülteci Mutfağı'' adını verdikleri projeyle, Suriye’den başlayıp dünyanın çeşitli yerlerine uzanan yolculuklarında, Okmeydanı’nda buluştu; ev ev, sokak sokak birbirlerinin hikayesini dinleyerek çözümler üretmeye çalıştı. Bu kadınlar şimdi OKDER başkanı ve gönüllülerin motivasyonuyla turşu ve reçel yapıp satıyor. Ellerinden geldiğince ailelerine destek olmak isteyen Suriyeli kadınlar bu projenin daha da büyümesini umut ediyor.

Süheyla Hellawy, Halep’ten iki çocuğu ve eşiyle 1,5 yıl önce kaçarak Türkiye’ye sığınmış. Eşinin iş buldukça tekstil sektöründe çalıştığını anlatan Hellawy, yolu OKDER’le kesiştikten sonra aile bütçesine yardımcı olmaya çalışmış. Turşu ve reçel yapma fikriyle yola çıktıklarını anlatan Hellawy ürünlerini kermeslerde, mahallelerde ve internet üzerinden sattıklarını söylüyor. Süheyla Hellawy, turşu ve reçel yapımında kullandıkları malzemelerin pahalı olduğunu, bu yüzden çok az gelir elde edebildiklerini söylüyor. Kadınların gruplar halinde evlerde toplanarak üretim yaptıklarını anlatan Hellawy, desteğe ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. Çocukların da ailelerine destek olmak için çalışmak zorunda olduğunu kaydeden Süheyla Hellawy, çocukları çalıştırmak istemediklerini, onları okula göndermek istediklerini anlatıyor.

Meryem Al Hamed, Haseke’den 10 çocuğuyla birlikte üç yıl önce Türkiye’ye gelen Suriyeli bir sığınmacı. 10 çocuğuyla geldiği Türkiye’de maddi zorluklarla boğuşan Meryem Al Hamed de, OKDER sayesinde çocukları için az da olsa bir şeyler yapabilmek için çabaladığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

“Çocuklarım bu savaş yüzünden okullarını kaybetti ve okullarına devam edemediler. Savaştan dolayı Türkiye’ye sığındık. Daha sonra İstanbul’un Okmeydanı semtine taşındık ve burada OKDER- Okmeydanı Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ile karşılaştım. Burada Haseke'den, Halep’ten, Kamışlı'dan Suriye’nin birçok yerinden gelen arkadaşlarla tanıştım. Burada arkadaşlarımla dertlerimizi paylaşırken bu proje aklımıza geldi. Çünkü hayat burada çok zor ve evimize destek olmak için bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Bir şeyi ayrıca belirtmek isterim ki; kimse yurdunu bırakıp başka bir ülkeye gitmek istemez. Çünkü herkesin ülkesi kendisi için değerlidir. Biz mecburiyetten buradayız.”

Gülistan Hussein de Suriye'nin Kamışlı kentinde 2 yıl önce 4 çocuğu ve eşiyle birlikte Türkiye’ye sığınmış. Dernekle yolu kesiştikten sonra, ailesi için bir şeyler yapabilmenin mutluluğunu yaşadığını anlatan Hussein, insanlardan projelerine destek olmalarını beklediklerini söylüyor.

“Dernek sayesinde birçok sıkıntımızı aştık. Özellikle çocuklarımız okula gittikleri için masraflarımız çok oluyor. Buradan kazandığımız cüzi para, bu ihtiyaçlarımızı az da olsa karşılamamıza yardımcı oluyor. Evimize soba alabiliyoruz. Ama tabi ki burada kazandığımız yeterli olmuyor. Sizlerin de bu projemizi yayarak yardımlaşma ağımızı biraz daha genişletmemize ve daha fazla insana ürettiğimiz bu ürünleri ulaştırmamıza yardımcı olmanızı bekliyoruz.”

OKDER Okmeydanı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Songül Yarar Dede, çocukları olduğu için dışarıda çalışamayan Suriyeli kadınlarla tanıştıktan sonra, onların her gün derneğe gelmeye başladığını anlattı. “Onların sorunlarını dinledik ve onlar için neler yapabileceğimizi düşündük” diyen Songül Yarar Dede, Suriyeli kadınları reçel, turşu ve salça gibi şeyler üretmeye ikna ettiklerini ve bu şekilde yola çıktıklarını söylüyor. Başlangıçta gönüllülerin temin ettiği malzemelerle üretime başladıklarını anlatan Dede, zamanla ürettikleri reçellerden, turşulardan elde edilen gelirlerle Suriyeli kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olmaya çalıştıklarını ancak yeterli bir gelir elde edemediklerini belirtti. Projelerine destek çağrısında bulunan dernek başkan yardımcısı, savaş mağdurlarına az da olsa bir faydalarının olabilmesi için çaba gösterdiklerini söyledi.