İran ve altı dünya gücü Tahran’ın nükleer programıyla ilgili kapsamlı bir anlaşmaya varmak için görüşmelerin son aşamasına girdi. Görüşmeciler 30 Haziran’a kadar gerçekleştirmeyi umdukları nihai eylem planının ana unsurları üzerinde anlaştı. Uzmanlar çerçeve anlaşmanın ayrıntı düzeyini övmekle birlikte nihai hedefe ulaşmak için tarafları çetin bir çalışma beklediğini söylüyor.
İsviçre’de bir haftadan fazla süren görüşme maratonundan sonra Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry görüşmecilerin elinde iyi bir nihai anlaşma için sağlam bir temel bulunduğunu söyledi: “Anlaşmanın dayandığı temel İran’ın 15 yıl boyunca zenginleştirilmiş uranyum stoklarını yüzde 98 azaltmasını öngörüyor.”
Çerçeve anlaşmaya göre İran nükleer tesislerinden birinde en az 15 yıl uranyum zenginleştirmeyecek ve bir diğerinde de zenginleştirmeyi sınırlayacak.
İran nükleer denetçilere tesislere giriş izni verecek ve 15 yıl yeni uranyum zenginleştirme tesisleriinşa etmeyecek.
Carnegie Vakfı Nükleer Politika Bölümü Direktörü James Acton, çerçeve anlaşmanın görüşmeleri eleştiren Kongre üyeleri ve Amerika’nın bazı müttefiklerinin kaygılarını teorik olarak yatıştırması gerektiğini söylüyor: “Bence şu soruyu sormalıyız: bu mükemmel bir anlaşma mı? Elbette mükemmel değil. Soru, bu anlaşma Suudi Arabistan ve İsrail gibi kaygı duyan ülkelerin güvenliği açısından çok mu daha iyi? Bu soru ölçü alınırsa kuşkusuz İsrail’in güvenliği açısından daha iyi.”
Ancak nükleer uzman görüşmecilerin önünde çözmeleri gereken çetin sorunlar bulunduğuna dikkati çekiyor.
James Acton, “Herşeyden önce iki tarafın anlaşmanın uygulanmasının ayrıntıları üzerindegörüş birliğine varmaları gerekiyor. Bu gerçekten zor olacak. Başarı şansının yüzde 65 olduğunu söyleyebilirim” diyor.
İran anlaşmaya uyarsa ekonomik yaptırımlar kaldırılacak.
Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın eski silah kontrol ve uluslararası güvenlik müsteşarı James Bolton, yaptırımların zayıf bir pazarlık kozu olduğunu öne sürüyor: “İran, kendisini görüşme masasına getirdiğini gördüğümüz yaptırımlardan kurtulacak. Şaka etmiyorum. Başka ne bekliyorsunuz? Ama yaptırımlar sadece İran’ın nükleer programı konusunda önemsiz ve kolayca geri çevrilecek ödünler vermesini sağladı. Ötesinde bir işe yaramadı.”
Nükleer silahsızlanma uzmanı Kelsey Davenport, görüşmecilerin anlaşmayı sonuçlandırıp sonuçlandırmayacağından değil anlaşma karşıtlarının müzakere sürecini bozmasından kaygı duyduğunu söylüyor: “Tüm ayrıntıları henüz bilmiyoruz. Ayrıntıların hepsi belirlenmedi. Ama görüşmecilere çalışma fırsatı vermeli ve anlaşmanın tümünü gördükten sonra bir değerlendirme yapmalıyız.”
Davenport bazılarının İran’ın nükleer programından tümüyle vazgeçmesini istediğini ama bunun gerçekçi olmadığını ve böyle bir talebin görüşmeleri başlatma yolu olarak kulllanılamayacağını vurguluyor.