TBMM Başkanlığı'na İsmail Kahraman Seçildi

TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal

Türkiye’de 1 Kasım genel seçimleri sonrasında TBMM'de çoğunluğu ele geçiren AKP, tek başına Meclis Başkanı seçim sonucunu belirledi ve Meclis Başkanlığı’na İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman seçildi

TBMM Başkanı seçimi, 7 Haziran Genel Seçimleri sonucunda muhalefet aritmetik açıdan sandalye çoğunluğunu kaybettiği için “sürpriz ve heyecan” olmaksızın gerçekleşti.

AKP, TBMM Başkanlığı için adayını REFAHYOL Hükümeti’nde Kültür Bakanlığı görevinde bulunmuş İsmail Kahraman olarak belirlemişti. 1940 Rize doğumlu Kahraman, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve Türk siyasetinde Milli Görüş çizgisinde yer almış bir isim. AKP’nin 14 Ağustos 2001’deki kuruluşu sırasında aktif rol üstlenmesine karşın sonrasında kurucu bazı isimlere itirazı olması gerekçesiyle partide görev almadığı kaydedilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rizeli oluşunun yanı sıra partiyi kurma aşamasındaki desteği nedeniyle yakın ilişkisi olduğunu vurgulanan Kahraman, TBMM’de bugün gerçekleşen seçim sürecinde üçüncü tur oylamada 27’nci Meclis Başkanı olarak AKP’nin oylarıyla seçildi.

Meclis’teki seçim sürecinde TBMM İç Tüzüğü uyarınca 1. ve 2. tur oylamalarda başkanı belirlemek üzere 376 milletvekili oyu arandı. TBMM’deki sandalye dağılımı, AKP 317, CHP 134, HDP 59 ve MHP 40 milletvekili biçiminde. Geçici Meclis Başkanı Deniz Baykal’ın oy kullanma hakkı olmadığı TBMM’de HDP’li milletvekillerinden bazılarının Güneydoğu’da olmaları nedeniyle sayıca eksik oldukları göze çarptı. CHP’li Hilmi Yarayıcı gibi bazı milletvekilleri ise sağlık gerekçesiyle oylamaya katılamayacaklarına dair mazeret bildirmişti.

TBMM’deki 1.turdaki oylamaya 525 milletvekili katıldı. CHP’nin adayı Ankara Milletvekili Gülsüm Nur Bilgehan için 127, HDP’nin adayı Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat için 47 ve MHP’nin adayı Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu için 41 oy çıktı. Kahraman ise 316 oy aldı.

Meclis’teki 2.tur oylamada 523 milletvekili hazır bulundu. CHP’nin adayı 126, HDP’nin adayı 40 ve MHP’nin adayı 39 oy aldı. Kahraman’ın oyu ise, AKP’nin sandalye sayısı 317’nin 1 oy üstüne çıktı ve 318 olarak kayda geçti.

TBMM İç Tüzüğü uyarınca 3.tur oylamada ise başkan seçimi için sadece 278 oy arandı. Sonuçta TBMM Başkanı, 316 oyla İsmail Kahraman oldu. Üçüncü turda 124 milletvekili katılımıyla, oy dağılımı Bilgehan 125, Fırat 41 ve Halaçoğlu 40 oy olarak gerçekleşti. Ayrıca 2 oy geçersiz çıktı.

TBMM’nin çiçeği burnundaki 27. Başkanı İsmail Kahraman, sonuçlar açıklandıktan sonra kürsüye gelerek teşekkür konuşması yaptı. Kahraman, konuşmasında, milletimizce beklendiği üzere TBMM’nin 26. Dönemi’nde başarıyla çalışılacağına inandığını ifade etti.

Nusaybin gölgesinde seçim gerilimi yaşandı

Bu arada TBMM’deki seçim sırasında HDP’li milletvekillerinden Mithat Sancar gibi isimlere yönelik Nusaybin’de polis müdahalesi olduğu bilgisi geldi. HDP, bölgede yaşananları, seçime katılamayan milletvekili sıralarına fotoğraflar koyarak protesto etti.​

Türkiye Büyük Millet Meclisi

​Saat 15.00’te Meclis açıldıktan sonra oylamaya geçilmesi öncesinde HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, söz talebinde bulunarak bölgeye ilişkin duruma dair bilgileri özetle şöyle paylaştı:

“Sayın Başkan, bir hususu hem bilginize hem Başkanlık Divanı’nın ve Genel Kurul’un bilgisine sunmak istiyorum. Biliyorsunuz, bugün, İç Tüzük gereği, Meclis, Başkanlık seçimini yapmak üzere toplanmış durumda. Bu saat itibarıyla Nusaybin'de -Mardin'in Nusaybin ilçesinde- onuncu gününü aşan bir sokağa çıkma yasağı uygulaması var. Aynı şekilde Yüksekova'da üçüncü gününü aşan "sokağa çıkma yasağı" adı altındaki bir darbe zihniyetiyle karşı karşıyayız. Nusaybin'de bugüne kadar 7 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Yine, 20'ye yakın yurttaşımız en temel sağlık hizmetleri alamayacak şekilde ağır yaralandı. Yüksekova'da üç gündür devam eden "sokağa çıkma yasağı" adı altındaki bu darbe uygulamasında 2 yurttaşımız yaşamını yitirdi, yine onlarca yaralı yurttaşımız var. Şu anda Nusaybin'de bulunan 4 vekil arkadaşımız açlık grevinde bulunuyorlar. 2 vekil arkadaşımız ilk gün, sokağa çıkma yasağı uygulamasından dolayı Genel Kurula gelip yemin edemediler. Yani Yüksekova'da, Cizre'de ve Nusaybin'deki bu darbe uygulamalarından dolayı şu anda onlarca vekilimiz sivil katliam girişimlerine karşı kendi bedenini canlı kalkan yapmak üzere orada halkın yanında bulunuyorlar ve bugünkü oylamaya da katılamayacaklar. Dolayısıyla, sizin, İç Tüzük'te her ne kadar belirlenmiş olan bazı kriterler olsa bile, bugünkü Başkanlık seçimine milletvekillerimizin iradesini yansıtmama durumundan dolayı, devrede olan bu darbe uygulamasından dolayı bu durumu tekrar Başkanlık Divanı olarak değerlendirmeniz ve tüm milletvekillerinin Genel Kuruldaki oylamaya katılımını sağlayacak bir tutumu açığa çıkarmanız için bir tartışma yürütüp karar vermeniz gerekiyor. Bu konudaki ısrarımız ve tavrımız nettir, ısrarcıyız. Aksi bir tutum olursa biz bu konuda tutumunuz hakkında usul tartışması açacağız. yok, bir darbe yaşanmadı ama kent merkezlerinde Anayasa'nın yaşam hakkı, sağlık hakkı, seyahat özgürlük hakkı, eğitim hakkı başta olmak üzere bütün bu temel hakları hiçe sayacak uygulamalarına karşıt faşizan bir uygulama var. O nedenle bununla ilgili bir tavır belirlemenizi isteyeceğim.”

Bu sırada Baykal, Baluken’in sözünü keserek devam etmesini engellemek istedi. Ancak Baluken, sözlerini tamamlayamayı başardı. Baluken’in sözleri bittiğinde Baykal, “Sayın Baluken; düşüncelerinizi, değerlendirmelerinizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Hükümetin bilgisine sunmuş bulunuyorsunuz, hepimiz dinledik. Bu konular, belirtilen konular önemlidir, hayatidir ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemi çerçevesinde her konunun nasıl gündem konusu olabileceği İç Tüzük'e göre düzenlenmektedir. O nedenle bu çerçevede şu aşamada yapabileceğimiz herhangi bir şey yoktur. Bu açıklamalarınız tutanakta da yerini almıştır. Önümüzdeki süreç içinde inanıyorum Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuları görevini tamamladıktan, yemin törenini bitirdikten ve Başkanlık Divanı’nı oluşturduktan sonra elbette öncelikle bu konuları ele alacaktır” dedi.

Ancak Baluken, “Sayın Başkan, burada dikkatinizi tekrar çekmek istediğim husus milletvekillerimizin yaşanmış olan bu darbe uygulamalarından dolayı bu oylamaya katılamayacak olmasıdır” diyerek seçimi ertelemek gerektiği yönündeki görüşlerini yineledi. HDP, İç Tüzük gereği usül tartışması açılması gerektiğini savunurken, Baykal, seçime devam kararı aldı. Bu karar, AKP sıralarından ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından alkışlarla karşılandı.

İlerleyen dakikalarda da HDP cephesinden itirazlar oldu, ancak Baykal tutum değişikliğinde bulunmadı.

Baykal: ‘Meclis’in çalışmasını sağlamalıyız’

Meclis’te seçim bittikten sonra görevini devretmesi öncesinde gazetecilerle sohbet eden Deniz Baykal, HDP’nin talebine karşın seçim sürecini erteleyemeyeceğini vurguladı. Meclis’in çalışması için Başkanlık Divanı oluşumunu tamamlaması gerektiğine işaret eden Baykal, Baluken’e durumu anlatması için söz hakkı tanıdığını da vurguladı. Bu arada HDP’li vekillerden Sancar’ın yaralı görüntüsüne çok üzüldüğünü de kaydeden Baykal, bölgede neler yaşandığını konuşmak üzere de Meclis’in çalışmalarına başlaması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.