TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararlarına uyulmaması nedeniyle yaşanan krizde “tarafsızlık” mesajına karşın CHP ve DEM Parti başta olmak üzere muhalefet cephesi, Yasama’nın tavır alması gerektiği görüşünü paylaşıyor.
TBMM’de bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Meclis Başkanı Kurtulmuş ve siyasi parti grupları, Parlamento Muhabirleri Derneği’ni (PMD) ziyaret etti. Ziyaretlerde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılması ve milletvekilliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) aldığı kararlara uyulmaması konusu gündemdeydi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, CHP, DEM Parti, TİP, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ile Emek Partisi’nin olağanüstü toplantı yapılması talebine ret yanıtı vermesiyle ilgili olarak sözkonusu parti temsilcileriyle yarın görüşeceğini açıkladı.
“Tarafsız bir Meclis Başkanı olarak Meclis yönetmeye gayret ediyorum” diyen Kurtulmuş, siyasi partiler arasında farklı talepler, farklı beklentiler bulunduğuna dikkat çekti ancak çoğunluk kararıyla demokrasiye uygun şekilde kendilerini dinleyerek hareket etmeye çalıştığını anlattı. Kurtulmuş, muhalefet heyetiyle yarın yapacağı görüşme için “Fikirlerin arasında bir ortaklaşmayı sağlayabilecek imkan olursa bunu sağlamaya gayret ederiz. Bize Anayasa’nın ve içtüzüğün verdiği imkanlar çerçevesinde Meclis’in yönetilmesine gayret ederiz” diye ekledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Kurtulmuş, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumunda Enis Berberoğlu, Ömer Gergerlioğlu gibi örneklerdeki durumlar yaşanmasın diye AYM’nin kararını beklediğini ve kesin hüküm kararını TBMM’de okutmadığını söyledi. Kurtulmuş, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından AYM kararlarına uyulmaması durumu içinse “hukuki tartışma” yorumu yaptı.
Kurtulmuş, “Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği kararın beklenmesi gerektiğini düşündüğüm için bunu Meclis’te okutmadım, ama burada meselenin bir şekilde halledilmesi lazım. Zaman içerisinde bu uygulamayı ortaya koyarız. TBMM, Türkiye’de millet adına demokrasiyi, kurallarıyla, kurumlarıyla yerleştirme gayreti içerisinde olan en nadide, en güzide kurumumuzdur. Bu anlamda TBMM hukuki bir tartışmanın tarafı değildir. Bunun altını çizmek istiyorum. TBMM, hukuki bir tartışmanın tarafı değildir ve olamaz. Onun için de ısrarla iki yargı kurumu arasındaki bu tartışmanın tarafı olmaması için TBMM’nin ve böylece hukuki olarak ortada olan bu sürecin, tartışma konusunun bir de siyasi tartışmaya dönmemesi için gayret sarf ettik. TBMM, gündemine hakimdir ve bu anlamda da gerekli adımları atar” diye konuştu.
CHP’li Günaydın: “Atalay’ın Silivri’de olması en çok Meclis Başkanı’nın içini acıtmalıdır”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Ankara milletvekilleri Aylin Yaman ve Aliye Timisi Ersever’le birlikte PMD’nin bugünkü ilk ziyaretçisiydi.
Gökhan Günaydın, PMD’de soru ü zerine sekiz parti olarak TBMM Genel Kurulu’nu 9 Ocak’ta olağanüstü toplantıya çağırmalarına rağmen bunu uygulamayan Numan Kurtulmuş ile aralarında geçen konuşmadan ayrıntılar paylaştı. Günaydın, Kurtulmuş ile aralarında geçen diyaloğu, “Dedi ki ‘Meclis’in eğer bu konuyu çözebileceğine inansam, binde bir inansam, zaten o Meclis’i ben çağıracağım’. Dedim ki, ‘Sayın Başkan, bir Meclis Başkanı Meclis’in herhangi bir konuda yararlı olamayacağını düşünüyor ve bunu ifade ediyor. Bu bir meclis başkanı açısından gerçekten talihsiz bir açıklama’” sözleriyle aktardı.
CHP: “Yargı değil demokrasi krizi”
Günaydın, “Türkiye’de hangi tarafta olursanız olun Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında ortaya çıkan krizin bir yargı krizi olmaktan çıkıp adeta bir demokrasi krizine doğru evrildiğini kabul etmemiz gerekiyor. Çünkü, bir tarafta AYM’nin kapatılması gerektiğini söyleyenler, diğer tarafta AYM üyelerini milli ve yerli olmamakla suçlayanlar, yargısal aktivizmle suçlayanlar, terör örgütünün sözcülüğü olduğunu ima edecek açıklamalar doğru açıklamalar değil. Diğer taraftan AYM’nin Yargıtay’ın kararına yönelik iki kez Anayasa’nın 153. maddesi açıktır ve ‘benim kararımı uygulamak zorundasınız’ diyen kararı ortada. Mesele bir tutuklu milletvekili meselesi boyutunu aşmıştır. Can Atalay konusu önemli bir konudur ama bu Türkiye'de herkesin kişi güvenliğinin ihlali ve Anayasa yargısının ortadan kaldırılması, Meclis İçtüzüğü’nün uygulanmasının fiilen ortadan kaldırılması sürecidir. Kuşkusuz 14 Mayıs 2023’ten beri milletvekili olan bir arkadaşımızın Meclis’te değil de Silivri’de olması hepimizin içini acıtmalıdır. En çok da Meclis Başkanı’nın içini acıtmalıdır” diye konuştu.
DEM Parti: “Anayasa'ya yönelik darbe girişimine bütün Meclis tutum almalı”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, Yargıtay’ın Can Atalay aleyhine kesin hüküm kararını TBMM Genel Kurulu’nda okutma yönünde TBMM’ye baskı olduğunu söyledi. Koçyiğit, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un tutuklu Can Atalay için olağanüstü toplantı talebini reddetmesine ilişkin "Şimdi bazı kulis bilgileri de sızıyor. Hızlı bir şekilde Meclis’e gelmesi ve okunması, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi yönünde. Biz Meclis Başkanı’na çağrı yapmak istiyoruz. Bu karar asla Meclis'te okunmamalıdır. Geçmiş dönemdeki hatalar bu dönem asla ve asla tekrar edilmemelidir. Anayasa’ya yönelik yapılan darbe girişimine karşı biz Meclis Başkanı'nın bütün Meclis'le beraber tutum alması ve direnmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Koçyiğit, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk ile beraber PMD’yi ziyaretinde, “Can Atalay süreci yargısal bir darbe. Buna iki yüksek yargı arasındaki yorum farkı diyemeyiz. Meclis’e yönelik de bir darbe girişimi. Çünkü bir milletvekili ile ilgili ve Anayasa’ya yönelik bir darbe girişimi oluyor, Meclis’in buna yönelik tutum alması gerekiyor. Meclis’in buna halktan yana, Anayasa'dan yana taraf olması gerekiyor. Aslında bizce Meclis Başkanı Meclis’i olağanüstü çağırmalıydı. Bu anlamıyla toplanmaması çok büyük eksiklik” görüşünü de paylaştı.
AK Parti: “AYM gibi Yargıtay'ın da kararı var”
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ise, “154. madde. Hiç kimse tartışmak istemiyor Türkiye'de. 154. madde Yargıtay ile ilgili, görev alanlarıyla ilgili bir somut bir şey var. İlla bir olay üzerinden siyasi istismar konusu yapmadan. Gerçekten hukuk zemininde tartışalım. 154. madde diyor ki, ‘kanunda başka bir merci tayin edilmemişse, somut hukuk denetim sistematiği içerisinde, son karar merci Yargıtay’dır.’ Burada ne anlıyoruz biz? Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Eyvallah. Ona kimse itiraz etmiyor ki. Peki, somut norm denetimi açısından son merci olan Yargıtay’ın kararı ne olacak? Yani, görmemezlikten mi gelin diyoruz” dedi.
Güler, beraberinde AK Parti Grup Başkanvekilleri Leyla Şahin Usta, Muhammet Emin Akbaşoğlu ve Abdulhamit Gül ile birlikte PMD ziyaretinde, yargı krizini değerlendirdi.
Güler, muhalefetçe yapılan olağanüstü toplantı çağrısı icinse "Neyi konuşacağız? Bana izah etsinler. Mesela biz geldik, ne yapacağız biz mesela? Anayasa’da 138. maddesi var. Çok açık bir hüküm değil mi? Şimdi 153. maddesinin son fıkrasında ne diyor? ‘Anayasal Mahkemesi’nin kararları, yasama, yürütme, yargı, idari organlar, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.’ 138 ne diyor? Görülmekte olan bir dava, değil mi? Görüşme açılamaz, soru sorulamaz, değil mi? Bunu nereye koyacağız mesela? Bir yargısal süreç var yani. Şimdi bunu açtığımızda ne yapacağız yani? Bir izahı da yok" diye konuştu.